Polonyalı oyun geliştiricisi Techland bildiğiniz üzere Dying Light serisi ile oldukça ön plana çıkıyor ve arka planda birçok projenin daha yolda olduğu vurgulanıyor. Yayınlanan haberlere bakacak olursak birden fazla Dying Light projesinin piyasaya sürüleceğini aktarabiliyoruz.
Dying Light evreni genişliyor
Polonyalı stüdyo bir yandan serinin onuncu yıl dönümünü kutlarken diğer yandan zombi serisine ilişkin planlarından bahsetti. Serinin ilk oyunu Dying Light, bildiğiniz üzere 2015'in Ocak ayında piyasaya sürüldü ve o günden bu yana 45 milyon oyuncuya ulaştığı iddia ediliyor. 2022 yılında gelen Dying Light 2: Stay Human yine oyuncular tarafından sevildi ve çok oynanmaya devam ediyor. Şimdi ise Dying Light: The Beast adındaki devam oyununun yolda olduğunu aktarabiliyoruz.
Dying Light: The Beast açıklanan detaylara göre yaz aylarında piyasaya sürülmeye hazırlanıyor. Ancak stüdyo bu oyunun haricinde birden fazla duyurulmamış projenin daha yolda olduğunu vurguluyor ve arka planda geliştirilme aşamasında olduğunu belirtiyor.
Son olarak,ekip orijinal Dying Light ve devam oyununun çok yakında çeşitli güncellemeler alacağını duyurdu. Güncellemelerle beraber yeni ödüller, görsel iyileştirmeler, müzik eklemeleri ve çok daha fazlası dahil olacak.
Dying Light: The Beast neler vadediyor?
Dying Light serisini hemen hemen hepiniz bilirsiniz; hızlı bir şekilde ilerleyebileceğiniz, zombilerin üstünden gelebileceğiniz ve ana oyundan bağımsız bir şekilde karşımıza çıkacak paketlerle karşı karşıya kalabileceğiniz oyunda dikkat çekici zombi virüsüne karşı gelmeye çalışıyorsunuz ve elinizden geleni yaparak buralardan neler olup bittiğini öğrenebiliyorsunuz. Şimdi ise oyunun, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ana oyundan bağımsız bir şekilde bizlere sunulması planlanan bir paket ile karşı karşıya kalmaya hazırlanıyoruz ve heyecan dolu zombi macerasının bir sonraki bölümüne doğru geçiş yapmak durumunda kalıyoruz.
Hızlı bir şekilde ilerleyebileceğimiz, zombi macerasının 13 yıl boyunca farklı şekillerde hale aldığı bir hikaye içeriğiyle karşı karşıya kalabileceğimiz ve çok daha farklı işlerin döndüğünü anlayabileceğimiz oyunda, popüler turistik mekanlara doğru ilerleyebiliyor, farklı bölgelere doğru geçiş yapabiliyor ve buralarda farklı etkileşim unsurlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Oyunda bildiğiniz üzere kırsal bir bölgede ilerlemek durumunda kalır ve ana oyundan bağımsız olarak oynanabilen heyecan dolu bir zombi macerasına adım atmak isteyebiliyoruz. Üzerinde yapılan acımasız deneylerden sonra özgürlüğüne kavuşan ana karakter Crane olarak yolumuza bakmak durumunda kalıyoruz. Bildiğiniz üzere ilk olarak bu karakterle oynuyorduk ve devam oyununda farklı bir karaktere geçiş yaptık. Dolayısıyla ilk oyundaki ana karakterin yerini bu oyun ile beraber devam ettirebiliyoruz ve dikkat çekici bir hikaye içeriğiyle karşı karşıya kalmaya hazırlanıyoruz.
Bir zamanlar popüler ve turistik bir mekan olarak karşımıza çıkan bölgeye doğru ilerlemek durumunda kaldığımız süre boyunca kıyamet sonrası dünyada zombilerin üzerimize doğru koştuğunu görebiliyoruz ve doğru zamanda doğru hamle yapmamız gerekiyor. İlk oyunda olduğu gibi, aynı şekilde bu oyunda da zombilerin farklı türleri bulunuyor ve her biri gerçekten de zorlu bir yapıyı beraberinde getiriyor. Bazı zombiler gündüz boyunca oldukça sakin bir şekilde kalırken, bazı zombiler ise gece boyunca deliriyor ve daha da farklı şekillerde üzerimize doğru koşabiliyor. Bununla beraber gece ve gündüz döngüsünün bulunduğu yapım içerisinde elbette gündüzleri işinizi halletmenizi öneriyor ve geceleri ise güvenli bölgeye giderek uyuyarak geçirmeniz gerekiyor. Çünkü geceleri zombilerin gerçekten de kafayı yediğini ve daha hızlı bir şekilde hareket ettiğini görebiliyoruz. Durum böyle olunca, tepelerde ve yüksek yerlerde olsanız bile zombiler adeta delirmişçesine tırmanabiliyor ve yanınıza ulaşmaya çalışıyor. Dolayısıyla oldukça zorlu bir yapıyı beraberinde getiriyor ve gece iş yapması gerçekten de imkansız hale geliyor. Dolayısıyla gündüzleri işlerinizi yapmanızı öneriyorum.
İlgi çekici ortamlara geçiş yapabileceğimiz oyun içerisinde zombi kıyametinin ardından yaşanan bir bölgeye doğru geçiş yapıyor ve burada sadece zombiler değil, aynı zamanda yaşayan grupları da bulabiliyoruz. Ancak bu yaşayan grupların elbette çoğu bizlere düşman olarak karşımıza çıkıyor ve farklı bölgeleri yağmalayabiliyor. O bölgelerde neler olup bittiğini öğrenebiliyor ve bizlere karşı gelmek için de ellerinden geleni yapmak durumunda kalıyor. Yaşayan grupların elbette hepsi düşman olarak karşımıza çıkıyor; bazılarını istediğimiz şekilde yanaşabiliyor, onlardan görevler alabiliyor ve farklı noktalarda elbette yapacaklarımız değişkenlik gösterebiliyor.
Ana karakter Crane, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, 13 yıl boyunca üzerinde deney yapılan bir yapıyı içeriyor ve böyle bir karakter olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Yapılan deneylere katlandıktan sonra bu bölgeden kaçmaya çalışan ve intikam alma arzusuyla ilerlemeye başlayan bir ana karakterle ilerleyebiliyoruz. Bizleri tutsak edenlerin peşine düştüğümüz ve ilerlediğimiz esnada biraz daha hikayenin açıldığı kısımlarda arka planda çok daha farklı işlerin döndüğünü anlayabiliyor ve kendimizi bu şekilde gizemli sırları açığa çıkarmakla uğraşırken buluyoruz. Bölge eskiden olduğu kadar kalabalık olmasa da hala yaşayan insanların sesleriyle yankılandığını aktarabiliyor ve hayatta kalma şansımızı burada üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor.
Bol bol dehşetin ve farklı grupların bulunduğu oyunda elbette çıkarcı grupların da burada yer aldığını aktarmakta fayda var. Bu gruplar kendi aralarında yarışa giriyor ve daha fazla ganimete ve insan topluluğuna sahip olmak için ellerinden geleni yapmak durumunda kalıyor. Durum böyle olunca, elbette kendi çıkarlarını gözeten ve kendi bölgesini genişletmeye çalışan grupların olduğundan bahsedebiliriz. Bu gruplardan bazıları bizlerden yardım isterken, bazıları ise doğrudan bizleri öldürmeye teşebbüs ediyor. Dolayısıyla artık şansımıza hangi grup çıkarsa, elbette ona göre kendi seçimlerimizi yapabiliyor ve bunlara göre tedbir almak durumunda kalıyoruz. Oyunda efsanevi kahramanı yönetmeye çalıştığımız bir sistem yer alıyor ve bu karakterimizle beraber istediğimiz gibi ilerleyebiliyoruz, etrafı keşfedebiliyor, farklı bölgelere doğru ilerleyebiliyor, bu bölgelerde neler olup bittiğini öğrenebiliyor ve kendimize zombi kıyametine, manzaralara, atmosferlere ve çok daha fazlasına bırakabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda ilgi çekici ortamların, atmosferlerin ve çok daha fazlasının olduğundan bahsedebiliyoruz ve böylece kendi yolumuza bakabiliyoruz.
Virüs salgını ile beraber etrafı keşfedebileceğimiz ve bu salgının bıraktığı etkileri doğrudan gözlemleyebileceğimiz bir dünyada yer aldığımız oyunda açık dünyayı keşfedebiliyor, yapılan fedakarlıkları doğrudan gözlemleyebiliyor ve etrafı keşfettikçe bazı karakterlerin sırlarıyla ve arka plan hikayeleriyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Duygu yüklü bir hikaye içeriğinin bulunduğu yapım içerisinde elbette her bir karakter farklı zorluklarla karşımıza çıkıyor ve oyun içerisinde tüm bunların nasıl bir yapıya sahip olduğunu görebiliyor ve onların acısını adeta paylaşabiliyoruz. Ana karakterimiz Crane, 10 yıldan uzun bir süredir tutsak tutulduktan sonra, elbette kendini zombi kıyametinin harman olduğu bir açık dünyaya bırakıyor ve burada hayatta kalmak için elinden geleni yapıyor.
Daha fazlasının hayatına mal olabilecek bir virüs salgını ile karşı karşıya kaldığımız yapımda zombiler eğer sizi alt edemiyorsa, elbette hayatta kalan grupların etmesi oldukça mümkün. Zorlu bir ortamda yer aldığımız süre boyunca, çok daha kötü bir dünyada yer almaya çalışıyor ve ilk oyunda bildiğiniz üzere Harran bölgesinde bulunuyorduk. Burası oldukça zor, kaynayan bir yer olarak karşımıza çıkıyordu. Oyunda irili ufaklı düşmanların, yani zombilerin haricinde bir de devasa zombiler yer alıyor. Bu zombiler ortadan kaldırmak için gerçekten de zorlu bir yapıyı beraberinde getirebiliyor ve elimizdeki tüm imkanları bunlara karşı kullanabiliyoruz. Öncelikle oyunda kullanabileceğimiz silahları elbette etraftan, yani yağmalayarak ve keşfederek bulmaya çalışabiliyoruz. Daha sonrasında ise elimizdeki materyalleri geliştirebiliyor, farklı NPC'lerle iletişime ve ticarete girerek onlardan farklı silahlar alabilir ve kendimizi geliştirebiliyoruz. Hayatta kalma şansımızı arttırabiliyoruz. Oyunda ne kadar çok etrafı keşfedersek ve ne kadar çok kaynak toplarsak, o kadar çok hayatta kalma şansımızı arttırabiliyoruz.
Bunun yanı sıra oyun içerisinde istersek yakın dövüş, istersek de menzilli dövüş silahları ile beraber ilerleyebiliyor ve bu silahları en iyi şekilde kullanabiliyoruz. Örneğin elimize alabileceğimiz tabancalar, pompalı tüfekler, makineli tüfekler ve çok daha fazlasıyla beraber düşmanları mermi manyağı yapmaya çalışırken, elimize alabileceğimiz baltayla, kılıçla ve çok daha fazlasıyla beraber düşmanları kesip biçebiliyoruz. Bu tarz detaylarla beraber oyunda elbette kullanabileceğiniz silahlar farklıdır ve her bir silah burada dayanıklılık göstergesi yer alıyor; yani her bir silah sonsuza kadar ilerlemiyor ve bazı silahlar, özellikle yakın dövüş silahları, kırılabiliyor ve hasar görebiliyor. Dolayısıyla ya bunları tamir etmeniz ya da yenisini elde etmeniz gerekiyor.
Dikkat çekici ortamlarda yer alabildiğimiz yapım içerisinde eskisine nazaran çok daha kötü bir ortamda yer alıyor ve ilk oyunda bundan zombilerin daha da zorlu türleri burada karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Oyunda zombiler yetmezmiş gibi, bir de yukarıda bahsettiğimiz gibi, yaşayan gruplar bizlere karşı çıkmaya hazırlanıyor ve dolayısıyla her bir detayın oldukça zorlu olduğunu aktarmakta fayda var. Hayatta kalma şansımızı artırmaya çalışabileceğimiz oyunda yıllar önce hayatta kalma ustalığımızı ön plana çıkarmaya çalışıyor ve bu ustalıkla beraber becerilerimizi yükseltebiliyoruz.
Aynı zamanda oyuna daha fazla masumun hayatını kurtarmak için elimizden geleni yapmak durumunda kalıyoruz ve özenle tasarlanmış bir açık dünya içeriğiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Diğer taraftan, bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere her bir oyuncu farklı aksiyon sistemi ile karşı karşıya kalıyor ve dolayısıyla kullanabileceği silahların da oldukça değişkenlik gösterdiğini aktarmakta fayda var. Bu tarz detaylarla beraber oyunda hızlı bir şekilde yerinizi alabiliyor, bu detayları en iyi şekilde öğrenebiliyor ve daha fazla detayın sahibi olabiliyorsunuz. Oyunda, yukarıda bahsettiğimiz gibi, dikkat çekici zombi türleri bulunuyor ve her biri gerçekten de zorlu bir yapıyı beraberinde getiriyor.
Bazı zombiler normal ve standart bir yapıya sahipken, bazı zombiler ise devasa bir yapıyı içeriyor ve boyumuzdan oldukça yüksek bir şekilde karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla onları ortadan kaldırmak için farklı şekillerde oyalayabiliyor ve elimizdeki tüm imkanları kullanmak durumunda kalıyoruz. Oyunda diğer taraftan, silah ve yakın dövüş malzemelerinin yanı sıra kullanabileceğiniz farklı içerikler yer alıyor. Bu içerikler arasında düşmanların, yani zombilerin dikkatini çekecek patlayan unsurlar, düşmanları elektriğe bulabileceğimiz farklı nesneler ve çok daha fazlası yer alıyor. Dolayısıyla oyun içerisinde tüm bu unsurları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyor ve kendi yolumuza bakmaya hazırlanabiliyoruz. Bu tarz detaylarla beraber oyunda hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor, kendi yolumuzu en iyi şekilde aydınlatmaya çalışıyor ve bir yerden bir yere gitmek gerçekten de oyun içerisinde büyük bir mesele haline geliyor. Çünkü bir yerden bir yere doğru hareket ederken, oyunda zombilerin üzerinize doğru atladığını ve onlardan kurtulmanız gerektiğini belirtmekte fayda var.
Tüm bu detayların yanı sıra ek olarak oyun içerisinde güvenli bölgeler bulunuyor. Bu güvenli bölgelerde kendi kaynaklarınızı toplayabiliyor, bazı kaynaklarınızı zulaya yani deponuza atabiliyor veya isterseniz uyuyabiliyor ve diğer karakterlerle ticaret yapabiliyorsunuz. Ticaret yapabileceğiniz detaylarla beraber, elbette farklı silahların sahibi olabiliyor, mühimmatlarınızı tazeleyebiliyor ve hatta sipariş bile verebiliyorsunuz. Dikkat çekici bir ortamda yer alabileceğiniz yapım içerisinde ilgi çekici bir dünyada bulunuyor ve bu özenle tasarlanmış açık dünyada eskiden yoğun ilgi gören turistik bölgenin artık adeta zombiler tarafından istila edildiğini deneyimleyebiliyorsunuz.
Oyunu tek başınıza oynamak yerine aynı zamanda işbirliği moduyla beraber 4 kişiye kadar ilerleyebiliyor ve yanınıza üç arkadaşınızı çağırabiliyorsunuz. Bazen gruplar halinde hareket etmek en mantıklısı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu tarz oyunları arkadaşlarla beraber oynamak çok daha eğlenceli bir deneyimimi beraberinde getiriyor. Ana hikaye görevleri boyunca ve diğer görevlerle beraber arkadaşlarınızla oynayabiliyor ve oldukça eğlenceli bir deneyimle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız, oyuna göz atmanızda ve bir şans vermenizde fayda var. Oyun, açıklanan detaylara ve yukarıda bahsettiğimiz gibi, yaz aylarında piyasaya sürülmeye hazırlanıyor. Türkçe altyazı desteği de oyunda olacağını aktaralım.
Dying Light 2 neler sunuyor?
Dying Light serisinin ikinci oyunu olarak karşımıza çıkan bu yapım, ilk oyundaki olaylardan 20 yıl sonrasını konu alıyor. Virüsün galip geldiği ve insanlığın yavaş yavaş öldüğü bir oyun senaryosuyla karşı karşıya kaldığımız yapımda, zombi virüsünün harap ettiği topraklardan farklı bölgelere doğru ilerleyebiliyoruz. Önceki seride olduğu gibi, bu oyunda da aynı şekilde yaşayan gruplar bulunuyor ve bazı gruplar sizlere düşman olarak karşı geliyor, bazı gruplar ise yanınıza yaklaşarak müttefikiniz olabiliyor. Bu tarz detaylarla beraber, oyun içerisinde elbette serinin önceki oyununda olduğu gibi parkur unsurları, platform detayları ve çok daha fazlası yer alıyor. Ancak devam oyununda, elbette çok daha üst düzey mekaniklerle karşı karşıya kalıyoruz.
Daha fazla oyun içi mekaniğin, parkur elementinin ve çok daha fazla hareketin olduğu söylenebilir. Bununla beraber, zombi ordularının istila ettiği açık bir dünya bulunuyor. Bu açık dünyada neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken, bir yandan zombileri yok etmeye çalışmak tamamen bizim işimiz oluyor. Oyunda, önceki oyunda olduğu gibi aynı şekilde gece ve gündüz döngüsü bulunuyor. Bu gece ve gündüz döngüsüne oyun içerisinde oldukça dikkat etmeniz gerekiyor çünkü gündüzleri zombilerin daha sakin olduğunu belirtirken, geceleri ise zombilerin adeta çıldırdığını ve kafayı yediğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla işlerinizi her zaman gündüz vakti yapmanız sizin hayrınıza olacaktır.
Bununla beraber, yine oyunda gece esnasında iş yapmaya çalışırsanız, normal zombilerin bile sizlere yetişebildiğini, eğer tepe noktasında olsanız bile üzerinize doğru uçtuğunu ve duvarlardan hızlı bir şekilde tırmandığını görebilirsiniz. Dolayısıyla adeta çıldırmış bir zombi ordusu görmek istiyorsanız, geceleri dışarıya çıkabilir, kendinize farklı bölgelere doğru atabilir ve daha farklı unsurlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Her zaman işlerinizi gündüz vakti halledebileceğinizi önerdiğimiz yapımda, gece vakti diğer taraftan yapacağınız unsurlar arasında güvenli bölgede takılabilir, karakterlerle etkileşime girebilir, ticaret yapabilir, kendinizi geliştirebilir, etkinliklere katılabilir veya hiçbir şey yapmayarak yatağınızla uyuyarak sabaha karşı uyanabilirsiniz. Bu tarz detaylarla beraber oyun içerisinde gerçekten de güzel bir atmosfer bulunuyor ve o zombi hissiyatını ve istilanın gerçekten de yansımasını doğrudan oyun içerisinde görebiliyoruz. Zaten oyunun oldukça başarılı bulunan kısımları, atmosferi ve ortamları bu kısımlarla beraber oyun içerisinde arka planda bir hikaye içeriği bulunuyor ve ana karakterimizle beraber farklı bölgelere doğru ilerlerken, aynı zamanda hem ana görevlerden hem de yan görevlerden ilerleyebiliyoruz. Bunları seçmek elbette tamamen size ait oluyor. İsterseniz yan görevlere geçiş yapabilir ve farklı hikayelere doğru adım atabilir, farklı karakterlerin neler yaşadığı konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.
Bu tarz detayların haricinde, oyunun ana hikayesinin de dikkat çekici bir yapıya sahip olduğunu belirtmekte fayda var. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, oyun içerisinde virüsün galip geldiği bir ortamda yer alıyor ve bu ortam içerisinde elimizden geleni yapmak durumunda kalıyoruz. Oyun içerisinde kontrol ettiğimiz karakter, birkaç yerleşim yeri arasında iletişimi sağlayan ve adeta bir elçi görevi gören Aiden adlı karakteri kontrol ediyoruz.
Bu karakterimiz, bir yerden başka bir yere doğru mal taşıyabiliyor, haber getirebiliyor ve çok daha fazla detayla karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla biz de bu hamlelerle beraber, elbette etrafı keşfederken ve bir yandan da zombilerden kaçarken parkur elementlerini en iyi şekilde kullanabiliyor ve elimizde bulunan bu ustalığı en iyi şekilde kullanırken zombilerle de oldukça dikkat etmemiz gerekiyor. Oyunda, yine yukarıda bahsettiğimiz gibi hayatta kalan grupların da olduğundan bahsedebiliyoruz ve bu gruplara karşı yaklaşımınızı istediğiniz şekilde belirleyebiliyorsunuz. Bu tarz detaylarla beraber, oyun içerisinde hayatta kalan gruplarla yakınlaşabiliyor, onlardan çeşitli görevler alabiliyor ve akabinde ise farklı ödüllerin ve deneyim puanlarının sahibi olabiliyorsunuz. Gündüzleri şehir boyunca istediğiniz gibi dolaşabileceğiniz ve etrafta neler olup bittiğini görebileceğiniz yapımda, gece boyunca canavarların yani zombilerin kontrolü altında olduğu bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Oyunda irili ufaklı düşmanların haricinde, bir de devasa elebaşları bulunuyor. Bu elebaşlarını ortadan kaldırmak için oldukça uzun süreler uğraşmamız gerekiyor ve onların hamlelerini boşa çıkarmamız lazım. Bunun yanı sıra, oyun içerisinde hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor, etrafı gezebiliyor, zombilerden kaçınmak için sağa sola doğru hamleler yapabiliyor, geriye doğru kaçabiliyor ve karakterimiz hızlı ve çevik bir yapıya sahip olduğundan dolayı elbette ona her türlü alanda kullanabiliyoruz. Bunun yanı sıra, yine oyunda karakterimizin belli bir enerji barı bulunuyor. Eğer bu bar düşerse, yapabileceğiniz hamlelerin de etkisi oldukça azalıyor ve hızlı koşamıyor veya sağlam bir şekilde yumruk atamıyorsunuz. Durum böyle olunca, bu konuda oldukça dikkat etmeniz ve enerjinizi doğru zamanda doğru şekilde harcamanız gerekiyor. Bu sayede düşmanları hızlı bir şekilde ortadan kaldırabilir ve elinizden geleni yapabilirsiniz.
Zombi kıyameti esnasında hızlı bir şekilde ilerleyebileceğiniz oyun içerisinde, virüse karşı umutsuz bir savaşın patlak verdiğini söyleyebiliyoruz ve parkur ve dövüş becerilerimizi en iyi şekilde kullanabiliyoruz. Oyunda, karakterimizle çatıdan çatıya atlayabiliyor, depar atarak yukarılara doğru tırmanabiliyor, sıkıntılara tutunabiliyor ve çok daha fazla detaylı ulaşamadığımız noktalara hızlı bir şekilde geçiş yapabiliyoruz. Bir yandan zombilerle mücadele ederken, diğer yandan ise hayatta kalan gruplar içerisindeki düşmanları ortadan kaldırmaya çalışabileceğimiz yapımda, peşimizi bırakmayan bir geçmişimizin olduğundan bahsedebiliyoruz ve bu geçmişimizle elbette ara ara yüzleşmek durumunda kalıyoruz. Oyunda yer alan ana hikaye, hem ara sahnelerle hem de karakterler arası diyaloglarla bizlere aktarılıyor ve istediğimiz şekilde oyundaki hikaye konusunda fikir sahibi olabiliyoruz.
Yapım içerisinde genel olarak bakacak olursak, şehirde dolaşabiliyor, ganimet aramak için farklı bölgelere doğru ilerleyebiliyor ve bu tarz oyunlarda bildiğimiz üzere ganimet aramak ve kaynak toplamak oldukça önem arz ediyor. Çünkü hayatta kalma oyunlarında envanter sistemi oldukça önemli. Bu envanter sistemi içerisinde kaynaklarınızı derleyebiliyor, elinizdeki tüm imkanları kullanabiliyor, canınız azaldığında sağlık paketlerini kullanabiliyor ve kendinize avantaj sağlayacak çeşitli mühimmatlar yapabiliyor ve farklı silahları tamir edebiliyorsunuz. Dolayısıyla oyun içerisinde ne kadar çok kaynak toplarsanız ve ne kadar çok ekipmana sahip olursanız, o kadar çok hayatta kalma şansınızın artacağı belirtilebilir. Çatışmaların arasında kendimizi paramparça bir yerde bulduğumuz oyun içerisinde, elbette zombi ortamının ve atmosferinin gerçekten de güzel bir şekilde yansıtıldığını belirtelim. Bu atmosferle beraber, oyundaki yerimizi alabiliyor, her gün batımında canavarların sokaklara doğru akın ettiğini görebiliyor ve gün batımı ile beraber kendimizi güvenli bölgeye doğru atmak için elimizden geleni yapmak durumunda kalıyoruz.
Acımasız bir dünyada yer aldığımız yapım içerisinde dört farklı gezginle beraber ilerleyebiliyor ve oyunu hem tek başınıza hem de arkadaşlarınızla beraber oynayabiliyorsunuz. İlk oyunda da aynı şekilde bu işbirliği modu bulunuyordu ve devam oyununda da bu işbirliği modunun bizlere sunulduğunu belirtelim. Dolayısıyla yanınıza üç arkadaşınızı çağırabildiğiniz esnada, elbette ana hikayeyi oynayabiliyor, yan görevleri yapabiliyor ve "el elden üstündür" düşüncesiyle düşmanların üstesinden gelerek hayatta kalma şansınızı arttırabiliyorsunuz.