Dead to Rights: Retribution

“Bütün dünya veya sadece bir şehir büyük tehlike altındadır ve bütün bu olayları düzeltebilecek sadece bir kişi vardır. Tek başına suç çetelerine veya zombilerle hatta uzaylılarla mücadele eder ve herşeyi düzeltir.”

     Bu konseptte ne kadar çok oyun var öyle değil mi? Şimdi ele alacağımız Dead to Rights serisi de onlardan birisi olarak görülebilir. Yine yolumuza çıkan yüzlerce kişiyi öldürüp amacımıza kavuştuğumuz bir oyunla karşı karşıyayız. Doğru düzgün bir dünya oluşturmadan hazırlanan oyunların ortak özelliği de zaten bu tek düzeliktir. Tamam; oyunların mantık kuralları çerçevesinde olmasını hiçbirimiz beklemiyoruz, ama en azından kaliteli sunuma sahip oyunlar oynamak istiyoruz. Max Payne'de de derin bir konu olduğunu kimse söyleyemez, ama mükemmel sunumu sayesinde çoğumuzun hayran kaldığı bir oyun olmayı başarmıştı. Dead to Rights serisi ise bunu hiçbir zaman başaramadı. Serinin yeni oyunu Retribution'da da bu başarılamamış.
     Serinin önceki oyunlarında olduğu gibi Dead to Rights: Retribution'da da ana karakterimiz Jack Slate oluyor. Tabi unutmadan K-9 köpeğimiz Shadow da ana karakterlerden birisi olarak görülmeli, çünkü hem Jack'in en büyük yardımcısı, hem de oyunda yönlendirdiğimiz karakterlerden birisi. Retribution'da yine Grand City'deki suç çetelerine karşı mücadele ediyoruz. Oyunun başında Jack bir gemiden iniyor, omzundan yaralanmış ve oldukça çaresiz görünüyor. Limanda iki serseri bize sataşıyor ve ölümle tehdit ediyor. Biz çaresiz durumda olsak da Shadow bu serserilerin işini bitiriyor ve ortalık birden karışıyor. Shadow ile küçük bir katliam yapıp Jack'i kurtarıyoruz. Oyunumuzun asıl konusu ise bundan kısa bir süre öncesine dayanıyor. Yani Jack yaralanmadan önceki olaylara. The Union isimli çete her nasılsa tüm şehrin kontrolünü ele geçirmiş; bu çete gökdelenleri basıyor, tren istasyonlarını havaya uçurmaya çalışıyor, şehrin sokaklarını zaten ele geçirmişler. Polis çaresiz durumda, ama neyse ki Jack Slate ve Shadow iş başında. Tabi bir de Jack Slate'in bu çetenin peşinde olmasının ailevi bazı nedenleri bulunuyor, fakat oyunun zevkini kaçırmamak için bunu söylemeyelim.

    İlk bölümden sonra oyunda Jack'i yönettiğimiz asıl bölüme geliyoruz. Temple Tower adlı gökdelendeki The Union'ın teröristlerini etkisiz hale getirmeliyiz. Polis ekiplerinin rehinelere bir şey olur diye girmediği binaya biz elimiz kolumuzu sallaya sallaya girerken rehineler her nasılsa kaçıyor ve neyse ki karşımıza çıkan ilk teröristler bize silahsız olarak saldırıyor. Yani adamlar gökdeleni basmış, ama bazıların silah yok; bu kadar da olmaz dedirten bir olay.

     Biz de bir hafif ama hızlı, bir de güçlü ama yavaş yumruğumuzun yanı sıra koruma, yakalama ve düşmanların gardını düşüren hareketlerimizden oluşan yakın dövüş yeteneklerimizi konuşturmaya başlıyoruz. Daha sonra çeşitli kombo hareketlerine de sahip olacağız, ama şimdilik düşmanların canını çok yakmamakta yarar var. Bir de unutmadan ara sıra karşımıza çıkan son dönemlerin popüler oynanış elementi Quick Time Event (ekranda beliren tuşlara zamanında basma) Retribution'da da karşımıza çıkıyor. A tuşuna zamanında bastığımızda çeşitli şekillerde düşmanları öldürüyoruz. Bir bakıma bu bizim bitirici hareketimiz oluyor, fakat Jack o anki pozisyonuna göre bitirici vuruşu kendisi belirliyor.
     Dövüşler sırasında düşmanlar size teker teker saldırmıyorlar, bu yönden oyunun doğru bir iş yaptığını söyleyebilirim. En popüler dövüş oyunlarında bile teker teker saldıran düşmanları görebiliyoruz. Arkadaşlarına neden yardım etmezler hiç anlamamışımdır. Ne yani haksızlık olmasın diye mi teker teker geliyorlar? Dediğim gibi Retribution'da bu tarz bir sorun yok, ama maalesef başka sorunlar var. Dövüş sahneleri nedeniyle bir arcade oyunu oynuyormuş gibi hissedebilirsiniz. Amacınız neredeyse sadece sırayla gelen düşmanları öldürmek. Pek de zeki olmayan düşmanları öldürürken pek zorlanmayacaksınız. Aynı hareketleri defalarca yedirebilirsiniz, karşınızdaki kişi korumaya alınca da gardını düşürüp aynı hareketlere devam edin. Dövüş sahnelerini sıradanlıktan kurtarmak için yapımcılar bazı yollara başvurmuş, ama bunlar da maalesef başarısız kalmış. Bazen düşmanları tutup elektrik kaçağı olan bir jenaratöre vs fırlatabiliyorsunuz. Onları sizi tutup fırlattıkları yok, ancak siz çarparsanız bu tür yerlerden zarar görürsünüz. Eğer düşmanlar sizi zorlarsa zamanı yavaşlatma tuşu ile bir süreliğine onlardan hızlı hareket etmeniz mümkün. Bu özellik kalabalık düşmanlara karşı bazen kurtarıcınız olabilir, ama yakın dövüşten çok genellikle silahlı çatışma sahnelerinde kullanacaksınız.
Editör Notu: Vasat!
5,9 Puan EDİTÖRÜN PUANI
Kullanıcı Puanı

0

Sizin Oyunuz:
Oyunun Künyesi
Dead to Rights : Retribution Platformlar: Geliştirici: Volatile Games Dağıtıcısı: Bandai Namco Tür: TPS Çıkış Tarihi: 23 Nisan 2010
Künyenin Tamamını Görüntüle Yorumlar 14 Forumda Görüntüle
Yorum Yaz Forum Arayüzünde Yanıtla

Aşağıdaki formu kullanarak yorum yapabilirsiniz..

Üyelik Durumu Üyeyim Üye Değilim E-posta