Bilim kurgu temalı yapımlar her zaman hedef kitlenin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bu konuda bir çok film ve oyunu örnek olarak gösterebiliriz. Bu oyunlardan son dönemde hatırlayacaklarımızdan biriside her ne kadar senaryo olarak çok farklı bir işleyişe sahip olsa da
Lost Planet olarak gösterilebilir. İlk olarak
Xbox360'a özel çıkan fakat daha sonra
Extreme Condition paketi ile birlikte
PS3 ve PC'de de boy gösteren
Lost Planet senaryo ve oynanış olarak son yıllarda karşımıza çıkan en ilginç yapımlardan birisi idi.
Lost Planet günümüzden çok ilerki bir tarihi işleyen konuya sahipti. İnsanoğlu artık yeni gezegenler keşfetmeye başlamış ve bu gezegenleri kontrol altına almaya çalışarak doğal kaynaklarından yararlanmaya çalışmaktadır. Hikayemizin geçtiği gezegen
E.D.N III adlı, kar ve buzlullar ile kaplı olduğu için işleyişe ters düşen bir yapıya sahipti. Bu gezegenin doğal kaynaklarını kullanabilmek için ise gezegenin belli noktalarına termal ısı kaynakları kurmalı ve gezegenin üzerindeki kar örtüsünü kaldırmamız gerekiyordu.
Nevec adlı bağımsız çalışan bir şirketin tuttuğu kar korsanları ve gezegende ortaya çıkan
Arkid adlı yaratık ırkı da işin içine girince hikayemiz biraz da olsa renklenmeyi başarıyordu.
Oyunda
Wayne adlı bir karakteri yönetiyordur.
Wayne oldukça içine kapanık ve genelde sessiz kalan bir karakter idi. Şüphesiz bu sessizliğinin en büyük nedeni babasının
Green Eye (Yeşil Göz) adlı
Arkid ırkından devasa bir yaratık tarafından öldürülmesidir. Gezegende termal ısıtıcılar kurarken bir yandan Arkidler, bir yandan da kar korsanları ile çatışmalara girerek oyunun sonunda ise babamızın ölümüne neden olan Green Eye ile karşılaşıyorduk. Nihayetinde kurulan termal ısı kaynakları sayesinde oyunun sonunda karla örtülü gezegendeki yeşilliği görme şansına da sahip olmuştuk.
Lost Planet'i benzer oyunlardan ayıran en önemli faktör şüphesiz oyunun geçtiği mekan olan
E.D.N. III'ün iklim şartlarıydı. "
Karda yürüyüp izini belli etmeyen" oyunların aksine
Lost Planet'te adeta karlar içerisinde yuvarlanıyorduk. Koştukça ayağımızın altından savrulan, yerden çıkan Arkid ırkı ile birlikte etrafa dağılan ve fırtına sebebi ile göz gözü görmez hale getiren kar efektleri oyunun atmosferine ve oynanabilirliğine etki eden en büyük faktörlerden birisiydi.
Uzun süre dedikoduları dolaşan ikinci oyunun duyurusu ise bu sene başlarında gerçekleşmişti. Oyunun ilk detayları geldiğinde ise biraz şaşırdığımızı söyleyebilirim. Çünkü
Lost Planet'i sevdiren kar teması ikinci oyunda neredeyse yok olmuştu. Böyle bir riski alarak oyun hakkındaki ilk bilgileri yayınlayan
Capcom, oyunun ikliminde değişiklikler yapmış olsa da atmosferini daha da arttırmayı hedefliyor.
E.D.N III üzerindeki iklim değişikliği üzerinden tam 10 yıl sonrasını konu alacak oyunda gene Arkid ırkı ve Nevec şirketi ile olan çatışmalara şahit olacağız. Ulaşımın çok daha kolay hale geldiği gezegenin kontrolünü ele geçirmek isteyen her iki tarafta bir yandan da Arkid'ler ile uğraşmak zorunda kalacaklar. İklim değişikliği ile birlikte mağaralarından çıkıp yüzeyde daha rahat hareket eder haline gelen Arkid ırkı asıl gücünü bu oyunda tam manası ile gösterebilecek.
İlk oyundakinden çok daha büyük yaratıklar ile mücadele etmek zorunda kalacağız.
Neyse ki bu mücadelemizde yanlız olmak zorunda değiliz.
Capcom'un yeni oyun için duyurduğu en büyük yenilik oyunda
tek kişilik mod ve multiplayer modu dışında bir de dört kişilik co-op modunun bulunacağıydı. Dört arkadaşınızla birlikte ilerleyebileceğiniz bölümler boyunca çok farklı çatışmalara gireceksiniz. Dört kişilik oyun modunda başarılı olmanız takım oyununda ne kadar iyi olduğunuza bağlı olacak. Mesela çatışma sırasında takımdaki
bir oyuncu elindeki kalkan ile siper alır iken onun arkasına saklanan oyuncu çatışmaya devam edecek. Oyunda yapılan yeniliklerden bir diğeri ise
özelleştirilebilir karakter sistemi olacak. Oyunun multi modlarında ve horde benzeri modunda karakteriniz için
kostümler, aksesuarlar ve silahlar alabileceksiniz. Ayrıca horde benzeri dev akridler ile savaşacağımız modda bir de ödül sistemi kullanılmış. Oyunun geçtiğimiz günlerde yayınlanan demosunda da kullanılan bu sisteme göre Arkid'e en çok zarar veren ve düşen kutucukları toplayan kişi takımdaki en başarılı oyuncu olarak istatistiklerdeki yerini alacak.
Oyunun yayınlanan demosundan biraz daha bahsedecek olur ise ; Oldukça düşük boyutlu olmasına rağmen dört kişilik co-op moduna izin veren oyun modunda özellikle devasa Akrid savaşlarından birine yer verilmiş. Oyundaki diğer Arkid'leri göz önüne alırsak küçük diyebileceğimiz bu akrid savaşında ise oyunun dinamikleri ve kontrolü hakkında bir çok ön bilgiye sahip olabiliyorsunuz.
Yerden gelen Arkid saldırıları dışında havadan gelenlere de dikkat etmeniz gerekecek. İlk oyundaki çeşitlilik ikincisinde çok daha fazlalaştırılmış olacak. Ayrıca bazı Arkid'ler o kadar devasa olacaklar ki midelerinde bile savaşma şansına sahip olabileceksiniz. Oyunun demosundaki arkid'in bile midesine girebildiğimizi düşünecek olursak diğer arkidlerin mideleri başlı başına bir bölüm olarak bile karşımıza çıkabilir.
Öncelikle bahsetmem gereken ilk oyunda da önemli bir yere sahip olan robotlar. ilk oyundaki robotlar çok daha gelişmiş versiyonları ile ikinci oyunda kullanılabilir durumda olacaklar. Örneğin oyunun demosunda ilk oyunda bulunmayan çok farklı bir robot yer alıyor. Diğer robotlardan farklı olarak ü
ç kişinin binebildiği bu robotta bir kişi kontrolü sağlarken diğer iki kişide robotun omuzlarına biniyor. Her üç oyuncunun da ateş edebildiği bu robot tam anlamı ile bir ölüm makinesi olmuş. Demodaki Akrid savaşında oldukça işinizi görebilecek olan bu robotun çok daha farklı versiyonlarını oyunun tam sürümünde görebileceğiz.
Demodaki oyun kontrolü hemen hemen ilk oyun ile aynı. Gene en büyük yardımcımız yüksek objelere çıkmamızı sağlayan grapnel gun benzeri silahımız.
Bunun sayesinde Arkidlerin sırtına bile tutunup yukarı çıkabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda gene çok farklı silahları kullanabileceğiz. İlk oyundaki silah çeşitliliği çok daha arttırılarak sunulmuş. Gene bozulan robotlarınızdaki silahları sökerek kullanabildiğiniz gibi arızalı olan robotlarınızı da tamir edebiliyorsunuz.
Oyunun grafiklerine gelecek olursa,
Framework 2.0 motorunu kullanan oyun grafiksel anlamda oldukça aşama kaydetmiş. Özellikle oldukça
geniş olan çevre detayları ve Arkid öldüğünde ortaya çıkan erime efekti oldukça güzel tasarlanmış. Aynı güzelliği karakter tasarımları için söylemek ise oldukça zor. Karakterleri suratlarını dahi farkedemiyorsunuz. Gerçi oyundaki aksiyon yapısından dolayı pekte dikkat etme ihtiyacı duymasanızda oyun için oluşabilecek eksiklerden birisi. Oyunda en dikkat çeken grafiksel özellik ise ilk oyunda da oldukça iyi olan parçalanma efektleri.
Arkid sizi ezmeye çalıştığında bile yerde oluşan çatlaklar oldukça hoşunuza gidecektir.
Sonuç olarak
Lost Planet 2 değişen iklim şartlarına rağmen oldukça iyi bir şekilde oyuncuların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İlk oyundaki karlı mekanlar yerlerini geniş ve farklı iklimlerden oluşan mekanlar ile yer değiştirmiş olacak.
Tabi gezegenin bazı noktalarında gene kar örtüsü ile de karşılaşabileceğiz.
İklim değişikliği ve farklı mekan düşüncesi bana göre oyunun kendini tekrar etmemesi için alınması gereken bir karar olmuş.
Demosu ve dört kişilik co-op modu ile oldukça tatmin edici olacağına inandığım Lost Planet 2, 2010 yılının ilk aylarında piyasaya çıkacak.