Red Dead Redemption 2 Video İnceleme

Herkese merhabalar,


2018 yılında oyun dünyasının heyecanla beklediği anlardan bir tanesi, hatta belki de en önemlisi geldi çattı ve Red Dead Redemption 2 kontrollerimize sunuldu. Rockstar Games’in uzun yıllardır ince eleyip sık dokuduğu ve çıkışından önce açıklanan detayların bile heyecan uyandırdığı vahşi batı temalı oyunu aynı etkiyi çıkışıyla da yaptı. İlk 3 gününde Rockstar’ın hanesine 725 milyon dolar gibi bir hasılat yazdıran oyun, neyi bu kadar iyi yaptı da böyle bir etki bıraktı dersiniz? Gelin bu sorunun cevabına hep birlikte bakalım.



Oyuna başlamadan önce ne yazık ki Türkçe dil desteğinin bulunmadığını belirtelim. Ancak henüz kontrollerimize sunulmayan Red Dead Online’ı da düşünürsek, Rockstar Games’in GTA V’te uyguladığı satış politikasını Red Dead Redemption 2 için de uygulaması yüksek ihtimal. Yani genel beklenti oyunun ilerleyen dönemlerde PC’ye çıkacağı yönünde. Ancak henüz bu konuda hiçbir resmi açıklama yok.

Oyunun görsel detaylarına incelememizin ilerleyen kısımlarında zaten değineceğiz ama eğer HDR destekli bir monitöre sahipseniz bununla ilgili de ayarlar mevcut. Oyunu PlayStation 4 Pro üzerinde ve HDR destekli bir monitörde oynadığımızı belirtelim.



Red Dead Redemption 2 bizleri karlarla kaplı ve fırtınalı bir geceyle karşılıyor. Rockstar Games, GTA V’tekine benzer bir başlangıç tercih etmiş. Hatırlanacağı üzere GTA V’te de oyun karlı bir bölümle başlıyordu. Ancak bu sefer GTA V kadar hızlı bir açılış yok. Zira Red Dead Redemption 2’nin kulvarı da farklı. 60 saatin üzerinde hikayesiyle dolu dolu bir oynanış vadeden oyun açılışını da ağırdan alıyor. Bu ağırdan alma, hızlı oyunları seven sabırsız oyuncular için belki ilk etapta sıkıcı gibi gözükebilir. Ancak biraz ilerleyip oyunun yapısına hakim oldukça bunun tamamen yeni ve inanılmaz keyif veren bir deneyim olduğunu anlıyorsunuz.

Red Dead Redemption 2, adından beklendiği gibi bir devam oyunu değil. İlk oyundan öncesini konu alıyor. 1899 yılında başlayan oyunda ilk oyundaki ana karakterimiz John Marston’ın da yan karakterlerden bir tanesi. Bu sefer kontrollerimizde olan karakter Arthur Morgan. Ekip yine aynı ekip. Tabi oyunumuz geçmişi konu aldığı için bu kez herkes bir arada ve çetenin en şaşalı dönemleri. Eğer ilk oyunu oynadıysanız ve hikayeye hakimseniz, Red Dead Redemption 2’nin bu yönü, karakterlere olan bakışınızı da etkiliyor.



Red Dead Redemption 2 detaylarla dolu bir oyun. Ancak çok fazla detay olması gözünüzü korkutmasın. Dilerseniz bu detaylara ana karakterimiz üzerinden başlayalım. Arthur Morgan’ın ilerleyişiniz sırasında görebileceğiniz çeşitli istatistikleri var. Bunlar sol alttaki minimap üzerine de yerleştirilmiş durumda. Karakterimizin sağlığı sadece hasar almasıyla değil açlıkla da etkilenebiliyor. Aynı şekilde dayanıklılığı da. Yanınızda çeşit çeşit yiyecek, içki ve sigara gibi şeyler taşıyabiliyorsunuz. Bunlar belirli oranda sağlığınızı ve dayanıklılığınızı iyileştirmeye yardımcı oluyor. Eğer fazla yerseniz karakteriniz kilo alıyor veya yemeyi ihmal ederseniz zayıflıyor. Her iki durumunda artı ve eksileri var. Zayıflarsanız hasar alma konusunda daha hassas oluyorsunuz ama dayanıklılığınız artıyor. Şişmanlarsanız bu sefer canınız yükseliyor ama daha çabuk yoruluyorsunuz. Tabi bu durum tipik bir hayatta kalma oyunu kadar önem arz etmiyor. Yani her dakika aman yemek yemem lazım, dur su içeyim gibi bir zorunluluk yok veya bunlara dikkat etmezseniz ölüp gitmiyorsunuz. Sadece karakterinizi hafiften etkileyen küçük ve güzel detaylar. Burada denge çok iyi sağlanmış. Böylelikle oyun aşırı simülasyona kaçmamış.



Eski Rockstar oyunlarında olduğu gibi berbere dazlak gireyim kıvırcık saçlarla çıkayım olayı yok. Arthur’un saçı ve sakalı zamanla uzuyor ve uzadığı ölçüde şekil verebiliyorsunuz. Bu da gerçekçiliği arttıran bir unsur. Kıyafetler konusunda pek çok özelleştirme mevcut. Sadece bir kıyafeti giymekle kalmıyor gömleğinizin kollarını kıvırıp kıvırmama gibi detaylara inebiliyorsunuz.



Aynı şekilde atınızın da sağlığı ve dayanıklılığı mevcut. Atınıza da yemek yedirebilir, üstü başı çamur içinde kaldıysa temizleyebilir ve tabi aranızaki bağı kuvvetlendirmek adına sevgi gösterebilirsiniz. Ancak çok fazla arkalarında durmayın. Tepiği yiyebilirsiniz. Oyunda 19 farklı at ırkı var ve hepsinin kendine göre artıları var. Atınızın yanına geldiğinizde ilgili tuşa basarak istatistiklerini görebiliyorsunuz. Aynı durum silahlarınız için de geçerli.



Silahlarınıza yakından bakabilir, istatistiklerini görebilir ve bakım yağınız varsa temizliğini yapabilirsiniz. Silahlarınız, kullandıkça zaman içerisinde yıpranıyor ve buna bağlı olarak tutukluk yapabiliyor. Yıpranan silahın özellikleri de ufak çaplı olarak düşüyor. Haliyle silahınızın bakımını yapmanız da önemli. Ancak daha önce de dediğim gibi, bu detaylar gözünüzü korkutmasın. Çünkü her dakika bunlarla ilgilenmenizi gerektirecek bir yapı yok. Oyun sizi bunlarla uğraşmaya zorlamıyor ama oyun dünyası öyle güzel oluşturulmuş ki gerçekçiliği arttıran tüm detaylarla uğraşmak istiyorsunuz. Ayrıca yine eski Rockstar oyunlarında olduğu gibi yanınızda bir orduya yetecek kadar silahla dolaşamıyorsunuz. Üstünüze alacağınız silah sayısı sınırlı. Fazlasını atınızda bırakmanız gerekiyor. Aynı şekilde eğer o silaha ihtiyacınız varsa atınıza gidip elinizdeki bir silahla değiştirmeniz gerekiyor.



Açık dünya oyunlarla ilgili tüm yapımcıların söylediği ama her zaman gerçeği yansıtmayan bir söz vardır; “Yaşayan bir dünya yaptık”. Red Dead Redemption 2 bu sözün hakkını bugüne kadar veren en iyi oyun. İstisnasız karşılaştığınız herkesle diyaloğa girebiliyorsunuz. Tamam herkesle uzun uzun konuşmuyorsunuz ama sokaktan geçen insanlara veya hayvanlara iyi ya da kötü huylu yaklaşma seçeneği sunması bile çok güzel bir ayrıntı. Bu diyaloglar ortam şartlarına göre de değişiklik gösteriyor. Örneğin sabah saatlerinde birisiyle olumlu konuşma seçeneğini seçerseniz “günaydın hanımefendi” diyorsunuz. Aynı yerden akşam geçerken bir başkası da size “iyi akşamlar bayım” diyebiliyor. Yani etkileşime geçen sadece siz değilsiniz. Etraftaki insanlar da sizinle diyaloğa girebiliyor.



Oyunda 178 çeşit hayvan, 43 çeşit toplanabilir bitki ve 72 farklı kullanılabilir ekipman mevcut. Hayvan çeşitliliği gerçekten muazzam. Sokaktan geçen bir köpek ilk başta sizden kaçarken güzel sözlerle onu yanınıza çağırıp sonrasında başını okşayabiliyorsunuz. Oyunlarda genelde böyle bir durumda köpeğin bir yerde sabit durup biz yanına gidince sevme seçeneği çıkmasına alışığızdır. Ancak Rockstar burada bile oyuncuya seçenek sunuyor.

İyi veya kötü yaklaşımlarda bulunmak Arthur’un itibarını da doğrudan etkiliyor. Aynı şekilde olayların seyrini de. Örneğin kovalamaca sonunda kayalıkların kenarında düşmek üzere olan bir karakteri öldürdüğünüzde görev orada sonlanırken kurtarmayı seçerseniz size minnetini sunuyor ve cebinden bir dolma kalem çıkarıp size hediye ediyor. Dolma kalemden ne olur demeyin. 1899 yılındayız. Yeri geliyor 1-2 doların bile hesabını yapmanız gerekiyor.
Red Dead Redemption 2’de ihtiyaçlarınızı karşılamak için görevler yapıp para kazanmalı ve kazandığınız paralarla alışveriş yapmalısınız. Dükkanlar oldukça etkileşimli hazırlanmış. Örneğin markete gittiğinizde raf raf gezebilir veya direk satıcının önündeki katalogdan ürün seçebilirsiniz. Tabi etrafı araştırarak bulacağınız ufak tefek ve bazen de değerli eşyaları satıp başka ihtiyaçlarınız için kaynak yaratabilirsiniz. Aynı zamanda çatışmalarda yere serdiğiniz düşmanların üzerine bakmanızda da fayda var. Zira onlardan da para ve çeşitli ekipmanlar çıkabiliyor. Ancak elinizi çabuk tutun derim. Çünkü ekibinizdeki diğer elemanlar da aynı şeyi yapıyorlar ve onların kolaçan ettiği adamların üzerinden geçemiyorsunuz.



Hikayenin başlangıcındaki çetin kış koşullarını atlattıktan sonra beraberimizdekilerle birlikte Hosea isimli karakterin bizi götürmüş olduğu Valentine kasabası yakınlarındaki bir tepeye kamp kuruyoruz. Tabi bu kampı el birliğiyle ayakta tutmamız gerekiyor. Kampa para bağışında bulunabilir, insanların boğazından iki lokma et geçsin diye geyik avına çıkabilir, odun kırabilir, eşyaların taşınmasına yardım edebilir ve diğer zamanlarda da kendinize bir tas yemek koyup karnınızı doyurabilir, diğer karakterlerle domino oynayabilir veya yatıp uyuyarak karakter özelliklerinizin iyileşmesini sağlayabilirsiniz. Uyuma ekranında günün hangi zaman diliminde kalkmak istediğinizi seçebiliyor ve buna göre kaç saat uyuyacağınızı görebiliyorsunuz. Kampın sizden beklentisi olması sadece kendinizi değil, beraberinizdeki insanları da düşünmenizi sağlıyor. Ancak yine belirteyim, bunlar görevlere gitmenize engel değil. Zaten oyunun dünyasına ısınınca biraz göreve gideyim, dur şurada geyik avlayayım, şu saman balyasını şuraya taşıyayım diyerek bu hayatı benimsiyorsunuz. Oyunun her yanından detaylar fışkırması bu isteği kamçılıyor.



Biraz da görsel detaylara geçelim isterseniz. Oyunda 3 farklı uzaklıktan olmak üzere TPS, bir adet FPS ve bir de sinematik kamera bulunuyor. Bana kalırsa oyunun hakkını vermek için TPS kamerayla oynamak lazım. Ancak FPS kamerası da GTA V’te yapılana göre daha iyi. Bu kez daha geniş bir açıya sahip ve FPS kamerası daha oynanabilir duruyor. Ayrıca domino ve poker gibi masa başı oyunlarda da FPS kameranın daha işlevsel olduğunu söyleyebilirim. Sinematik kamera açısına geçtiğinizde alttan ve üstten siyah şeritler geliyor ve sanki ara sahnedeymişsiniz gibi ilerleyebiliyorsunuz. Sinematik modda karakterinizi bir kaç farklı açı ve uzaklıktan görebiliyorsunuz. Özellikle at üstünde diğer karakterlerle birlikte uzun yolculuklara çıktığınızda göze hoş gelen manzaralar sunan bu kamera, dikkatli ilerlemeniz gereken yerlerdeyse aynı oranda kullanışlı değil. Geçmiş Rockstar oyunlarında da benzer bir sinematik kamera kullanılmıştı. Red Dead Redemption 2’de bunun daha da iyileştirilmiş bir versiyonu bulunduğunu söyleyebilirim. Ayrıca ekrandaki göstergeleri de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Örneğin mini haritayı genişletebilir veya tamamen kaldırabilirsiniz. Gerçekçiliği arttırmak isteyenler için bu tarz özelleştirmeler sunulması gayet güzel.



Red Dead Redemption 2’nin grafiklerine diyecek söz yok. Bu kadar büyük bir açık dünya, böylesi yüksek seviyede etkileşim, bu kadar fazla detay ve tüm bunları görsel yönden şahane bir işle karşımızda çıkaran bir oyun. Red Dead Redemption 2’nin atmosferinden etkilenmemek zor. Yazı, kışı, gecesi, gündüzü, dağları, bayırları, çayırı, çimeni, denizi, şelalesi, resmen ilmek ilmek dokunmuş bir harita var karşımızda. Üzerinde de böylesine bir açık dünya olunca insanın ayağa kalkıp alkışlayası geliyor. Karakter seslendirmeleri ve animasyonları konusunda da Rockstar yine sadece kendiyle yarışıyor. Diyaloglar sırasında sesler dinamik olarak bulunduğunuz ortama göre şekilleniyor. Örneğin dış mekanda başlayan bir konuşma sırasında karakter bir dükkandan içeri girince sesindeki yankıyı hissedebiliyorsunuz. Bunlar ufak ama güzel detaylar. Zaten Rockstar’ın Red Dead Redemption 2’deki en önemli hamlelerinden birisi de bu. Ufak ama güzel detaylardan bolca ekleyerek oyunu başka bir seviyeye taşımaları.

Bu durumu rastgele gelişen olaylarda da görmek mümkün. Örneğin bir seferinde kasabada bir adamı soymaya çalıştım. Sonrasında yumruk yumruğa kavgaya tutuştuk. Ben silah çıkarınca adam da silah çıkardı. Önce davranıp adamı omzundan vurdum. Silahını düşürdü ve kaçmaya başladı. Tabi bu sırada kasaba içinde olduğumuz için görgü tanıkları da oldu. Görgü tanıklarından biri şerifin ofisine doğru koşmaya başladı. Ben de adamı yakalayamayınca belki aramayla ilgili bir kağıt bulurum umuduyla içerisini bomboş gördüğüm şerifin ofisine daldım. Bir de orada üzerime gelenlere ateş edince başıma konan ödül miktarı taksimetre misali artmaya başladı. Sildirmek için yeterli param olmayınca elde avuçta ne varsa market sahibine sattım. Sonrasında da postaneye gidip arama kaydımı sildirdim.



Çatışma demişken vuruş hissini son derece doyurucu bulduğumu söylemeliyim. Gerek silahlı çatışmalarda gerekse de yakın dövüşlerde hem sizin hem de diğer karakterlerin üzerindeki eşyalar çatışmalardan etkilenebiliyor. Kafanızı ıskalayan bir mermi şapkanızı uçurabilir ya da tam silahınıza davranacakken rakibiniz elinize vurup silahı düşürebilir ve yumruk yumruğa kavgaya tutuşabilirsiniz. Özellikle toplu çatışmaların olduğu görevlerde bazı iyi vuruşlarınız veya son vuruşlarınız ağır çekimde gösteriliyor. Ayrıca ilk oyundaki Dead Eye özelliği Red Dead Redemption 2’de de mevcut. Dead Eye özelliğiniz dolu olduğunda ağır çekimde düşmanları işaretleyebilir ve sonrasında arka arkaya mermiler yağdırabilirsiniz. Bu özellik tıpkı sağlık ve dayanıklılık gibi yiyecek, içecek veya uykuyla yenilebiliyor. Red Dead Redempiton 2, çatışmalar konusunda tatmin edici bir deneyim sunuyor.

Tabi hikayede ilerlemek için bu muazzam açık dünya üzerinde görevlere de gitmek gerekiyor. Red Dead Redemption 2’nin dikkat çeken bir diğer yanı da görevleri. Birbirini tekrar etmeyen ve en yan görevine kadar hepsi ara sahnelerle ve güzel diyaloglarla süslenmiş görevler oyunucuyu hikayeye daha da bağlıyor. Oyun bazı görevlerin belli noktalarında seçimi de size bırakıyor. Yani örneğin bir mekana baskın yapacakken risk alıp tutsak olarak tuttuğunuz kişiyi gönderme veya kendi adamınızı gönderme gibi seçimler yapabilir, arkadan yaklaşacağınız düşmanlar için ekibinize “önden ben giderim” veya “sen git ben geliyorum” şeklinde direktifler verebilirsiniz. Ev basma, tren durdurma, adam yakalama, bar kavgaları, ara sokaklara konuşlanan çeteler, avlanma, vahşi hayvanlarla mücadele, kısacası kendini tekrar etmeyen ve her yönüyle üzerinde uğraşılmış görevlerle karşı karşıyayız.



Rockstar Games her sene oyun çıkarmadan, bir kaç yıl arayla ama üzerinde gerçekten uğraşılmış oyunlar yapma huyundan yine vazgeçmedi. Her yerinden detaylar fışkıran ve oyun dünyasında her dakika görmeye alışık olmadığımız güzellikte bir oyun var karşımızda. Bazen çok ufak grafiksel hatalarla karşılaşabiliyorsunuz ama onlar da nazar boncuğu olsun.

Böyle oyunlar gerçekten de Rockstar’ın oyun çıkarma politikası gibi oyun dünyasına bir kaç yılda bir geliyor ve şunu söyleyebilirim ki şu an tam da o zamandayız. Toparlayacak olursak Red Dead Redemption 2 her yönüyle muazzam bir oyun. Biz onu anlatmasak bile oyun kendisini anlatabilecek kapasitede. Daha bir de bunun henüz erişemediğimiz Red Dead Online kısmı var. GTA Online’dan sonra Red Dead Online’ın ne gibi bir etki bırakacağı merak konusu. Zira Red Dead Redemption 2’nin aslında çıkışına kadar böylesi bir oyun olması beklenmiyordu. Tabiki de çok güzel bir oyun bekleniyordu ancak Rockstar Games ne yapmış etmiş ve zaten yüksek olan beklentiyi de aşacak seviyede bir oyun yapmayı başarmış.



Her ne kadar 2018 yılı God of War gibi bir oyuna ev sahipliği yapmış olsa da yılın oyunu konusunda Red Dead Redemption 2’nin şahsi favorim olduğunu söylemeliyim. Bu videomuzda Red Dead Redemption 2’yi inceledik. Bir başka incelemede görüşmek üzere. Herkese iyi oyunlar.

Editör Notu: Editörün Seçimi.
9,8 Puan EDİTÖRÜN PUANI
İlgili İçerik Oyunun Künyesi
Red Dead Redemption 2 Platformlar: PC PS4 XBOX ONE Geliştirici: TBA Dağıtıcısı: Rockstar Games Tür: Action Çıkış Tarihi: 26 Ekim 2018
Künyenin Tamamını Görüntüle Yorumlar 40 Forumda Görüntüle
Yorum Yaz Forum Arayüzünde Yanıtla

Aşağıdaki formu kullanarak yorum yapabilirsiniz..

Üyelik Durumu Üyeyim Üye Değilim E-posta

Diğer Videolar
Remnant II, Oxenfree II, Pikmin 4, F1 Manager 2023 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Temmuz 2023 04 Temmuz Diablo 4, Street Fighter 6, Final Fantasy 16, F1 23 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Haziran 2023 08 Haziran Yüzüklerin Efendisi: Gollum, Yeni Zelda, Outlast Trials ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Mayıs 202 10 Mayıs Yeni Minecraft, Star Wars Jedi: Survivor, Dead Island 2 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Nisan 202 04 Nisan Last of Us Part 1 PC, Resident Evil 4 Remake, Wo Long ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Mart 2023 06 Mart
Forumdan Konular
DH'den Haberler