Championship Manager 2010

Maçta son dakikalara girerken, skor tabelası istemediğim kötü bir sonucu gözüme sokuyordu. Görünen o ki bu gecenin kaybedeni ben olacaktım. Futbolcularım yoğun yağmur altında ellerinden geleni yapmaya çalışsalar da, kapasiteleri buydu ya da basının da dediği gibi benim taktiğim yetersiz kalmıştı. Kadroya almadığım yıldız oyuncular için ve iddialı açıklamalarım yüzünden eleştirilere ve yuhlamalara hazırlıklı olmalıyım. Ne de olsa ben, o kulübedeki yalnız adamım.

Kulübedeki yalnız adamların oyunu Championship Manager son sürümüyle bizlerle buluştu. Bir dönemin efsane serisi, uzun süren düşüş sürecinin ardından Türkçe dil desteği ve eklenen birçok yeni özelliğiyle bakalım oyunseverleri yeni heyecanların içine sokabiliyor mu ? Championship Manager 2010’a giriş yaptığımızda ilk dikkatimizi, tamamen Türkçe olan arayüzü çekiyor. Oyunun Genel Müdürü Roy Meredith ile yaptığımız röportajda da üzerinde durduğumuz Türkçe dil seçeneği oyuna başarılı bir şekilde eklenmiş. Tamamen yazı tabanlı olan bir oyun için ufak tefek hatalar gözümüze çarpasa da ekibin genel olarak başarılı bir çeviri gerçekleştirdiğini görüyoruz.

Her menajerlik oyununda olduğu gibi ilk önce lig seçeneklerini belirlememiz ve bir profil yaratmamız isteniyor. 32 farklı ülke liginin yer aldığı oyunda İngiltere, İtalya ve İspanya gibi gözde liglerle beraber Türkiye, Portekiz, Arjantin ve hatta Japonya ligi gibi seçeneklerimiz mevcut. Ülkelerde yer alan alt liglerle beraber doyurucu ve geniş bir listeye oyunda kavuşmuş oluyoruz Takımımızı seçtikten sonra başkandan ve takım kaptanından hoş geldin mesajları posta kutumuza geliyor. Eski serilerde olduğu gibi takım içi haberleri posta kutumuz aracılığıyla takip ediyoruz. Oyuncu transfer teklifleri, kulüp haberleri ve geri dönüşler de posta kutumuz üzerinden bize ulaşıyor. Posta kutumuzla beraber bir de genel haberleri görmemizi sağlayan medya seçeneğimiz var. Medya kısmına girdiğimizde gazete şeklinde hazırlanmış başarılı bir ekranla karşılaşıyoruz. Bu ekran üzerinden transfer dedikodularını ya da kulüplerinden ayrılmak isteyen oyuncuların açıklamalarını, gazetede haber okur gibi takip ediyoruz. Ülkelere ve bölgelere göre ayrılan bu bölümü, ayrıca oyunun temasının üst kısmı sayesinde, kayan yazılar halinde de görebiliyoruz.

Oyun bizlere iki farklı veritabanı üzerinden liglere başlama imkanı sunuyor. İsterseniz en son transferlerin eklendiği ekim veritabanı ile başlar, isterseniz de bu yaz dönemi transferleri yapılmadan oyuna başlayıp, takımınızı yeniden şekillendirirsiniz. Özellikle takımının yaz döneminde uyguladığı transfer politikasından mutlu olmayan taraftarlar için, bu tercih ekranı yerinde bir karar olmuş.
Kadromuzu şekillendirirken, en büyük yardımcımız olan oyuncu profil sayfasına girdiğimizde ise, gözümüze ilk olarak sağ ortada yer alan ve yüzde ile ifadele edilen bir bar takılıyor. Bu metre barında yer alan oran ne kadar yüksek olursa, oyuncu hakkında o kadar doğru bilgilere de erişmiş oluyoruz. Bu oranları yükseltmek için ya oyuncu izleme ekibimizden birini göndererek futbolcuyu izletir ya da gözlem ağı olarak adlandırılan yeni arama sistemini kullanarak genel bilgi ağınızı geliştirirsiniz. Gözlem ağı kısmında bölgelere ayrılmış bir dünya haritası ile karşılaşıyoruz. Farklı renklerle sembolize edilmiş bölgeleri gördüğümüz haritada, bilgi yeterliliğimiz hakkında da fikir edinmiş oluyoruz. Mavi rengin hakim olduğu ülkeler hakkında herhangi bir bilgimiz yokken, yeşil, sarı ve turuncu gibi renklerle gösterilen bölgeler için ise geniş bir oyuncu veritabanına sahip olduğumuzu anlıyoruz. Kulübün bize ayırdığı bütçe doğrultusunda ve önem sıramıza göre bu ülkelere araştırmacılar gönderiyoruz. Mesela Brezilya gibi futbolcu fabrikası olan bir ülkeye daha fazla önem vererek genç yetenekleri ucuza keşfedebilirsiniz.

Bir futbol takımının kalbini oluşturan, taktik ekranlar ve antrenman bölümleri üzerinde fazlasıyla durulduğunu görüyoruz. Geniş seçeneklerin sunulduğu taktik ekranda oyuncuların toplu ya da topsuz oyun için alacakları pozisyonları ve maç içersinde yüklemek istediğiniz ekstra sorumlulukları da belirleyebiliyorsunuz. Mesela Sabri’ye her maçta ileri çıkması, ama her topa vurmaması gerektiğini taktik ekranlar aracılığıyla iletebiliyorsunuz. :) Taktik ekranlarla beraber serbest vuruşlar ve kornerler için de özel duruş pozisyonları ayarlayabiliyoruz. Vuruş esnasında hücum oyuncularını kale dibine doğru sürekleyip, defans oyuncularının boşta kalmalarını sağlayabilecek bir organizasyon hazırlayabilirsiniz. Bu şekilde yarattığımız duran top organizasyonlarının başarılı olup olamayacaklarını da canlı bir şekilde test etme şansımız var. 3 boyutlu maç moturu ile simule edilen organizasyonumuzun sonucunu görüp, ona uygun yeni düzenlemeler yapabiliyoruz.

Antrenman ekranlarında ise hem oyunculara özel, hem de takım halinde çalışacakları programlar hazırlayabiliyoruz. Futbolculara özel yaptığımız programlar sayesinde, geliştirmek isteğimiz özelliklerine odaklanarak onları daha verimli hale getirme şansımız da oluyor. Tabii bazı aşırı yüklemeler sonrası oyuncular yoğun tempoyu kaldıramayarak size isyan da edebilir.Dengeleri iyi kurmanızı ve oyuncuları yıpratmaktan kaçınmanızı öneririm Son dönemde çıkan menajerlik oyunlarında standart hale gelen 3 boyutlu maç moturu, Championship Manager 2010’da da karşımıza çıkıyor. Menajerlik oyunları için genelde hayal kırıklığı yaratmaktan öteye gidemeyen maç motorları arasına bir yenisinin daha eklendiğini rahatlıkla söyleyebilirim. İçerdiği farklı animasyonlara rağmen kötü yapay zeka ile beraber saçmalayan pozisyonları izlerken ekranda sizi sinirlendirebilecek birçok olayla karşılaşıyorsunuz. Özellikle hatalı gol yiyen kalecinizi ya da boş kaleye gol atamayan forvetlerinizi gördükçe sahayı terk etmek isteyeceksiniz. 3 Boyutlu maç moturu her ne kadar tatmin etmese de, sunduğu ara yüzün oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. O an oynanan maçların skorlarını, takımınızın ve rakip takımın taktiksel görüntüsünü ve kamera açıları gibi birçok ayarı rahatlıkla maç esnasında bu arayüz sayesinde kontrol edebiliyoruz.

Ayrıca maçlardan önce, içersinde ve sonrasında oyuncularımızla konuşarak onları azarlayabilir ya da hırslandıracak sözler söyleyerek maçlara hazırlayabiliriz. Oldukça geniş bir listenin sunulduğu kısımda ses tonumuzun yapısına kadar müdahale edebiliyor oluşumuz da, güzel bir detay olarak ön plana çıkıyor. Maçlar dışında mevcut durumundan memnun olmayan futbolcularımız için özel konuşmalar yaparak onların morallerini de düzeltebiliyoruz.

Lisans konusunda ise oyun liglere göre farklıklar gösteriyor. Turkcell Super Lig’in isim hakları mevcutken, takımların logolarını göremiyoruz. İspanya liginde ise hem lig logosunu hem de kulüplerin orijinal logolarını görebiliyoruz. Football Manager’da yer alan futbolcu profil fotoğrafları ise Championship Manager 2010’da bulunmayan detaylar arasında. Championship Manager 2010’a eklenen yeni özelliklerden biri de CM Live Season. CM Live Season sayesinde, aylık olarak güncel futbolcu, takım ve teknik direktör bilgilerine ulaşıp, bu bilgiler üzerinden farklı bir heyecan yaşamaya başlıyoruz. 6 paket halinde çıkacak olan güncellemeler sayesinde kötü günler yaşayan kulübünüzün başına, gerçek hayattaki mevcut form durumu üzerinden geçerek, kontrol etme şansına erişiyoruz. Bu sayede aylık form düşüklükleri ve zorlu fikstürleri takımımızla beraber aynı zaman diliminde biz de yaşamış oluyoruz.

Oyun, medya etkileşimleri konusunda ise sınıfta kalıyor. Özellikle Footbal Manager serisi ile kıyasladığımızda, medyanın olan bitene tepkisiz davrandığını rahatlıkla görüyoruz. Basın toplantıları düzenleyememek ve rakip menajerler ile laf dalaşları içersine girememek, gerçekçilik konusunda oyuna darbe vuruyor. Etkileşimin sınırlı olması ve bir süre sonra oyunun kendisini tekrar etmesi de, Championship Manager 2010’un uzun soluklu olmasını engelleyen faktörler olarak ön plana çıkıyor. Championship Manager 2010 yenilenmiş yüzü ve özellikleriyle karşımızda. Son çıkan serilerine göre ciddi bir toparlanma süreci içersine giren oyun, her ne kadar Football Manager’ın gölgesinde kalacak gibi gözükse de, uygun fiyatı( 25 TL) ve Türkçe dil seçeneği sayesinde ilginizi çekecektir. Futbol oyunlarını seven ve ince ayarlarla uğraşmaktan korkmayan tüm oyunseverlerin Türkçe Championship Manager 2010’a göz atmalarını tavsiye ediyorum.