Japonların oyun zevkleri biz Batılı oyunculardan farklı olduğu aşikar. Aslında sadece oyun konusunda değil, çoğu yönden öyleler. Yapmamız gereken şey onları yadırgamak olmamalı bence, anlamaya çalışmalıyız. Call of Duty: Black Ops yerine Monster Hunter oynuyorlarsa "Nasıl olur?" demek yerine Monster Hunter'ı da oynamaya çalışmalı ve bu oyunda ne bulduklarını çözmeye gayret etmeli veya televizyonlarında bizde olduğu gibi 1.5 saatlik dizi bölümleri yerine 25 dakikalık animeler yer alıyorsa, "Çizgi film izliyorlar" demek yerine o animeye göz atıp ondan sonra bir değerlendirmede bulunmaya çalışsak, emin olun hiç bir şey kaybetmezsiniz. Aslında zevksiz olarak görülen bu çekik gözlüler, aksine zamanlarını en keyifli mecralarda harcıyorlar. Bunu benim anlamam da pek uzun sürmedi açıkçası... Çocukluğumuzun favorisi Tsubasa'yı hatırlayın, kimse aklından çıkaramıyor ve şu anda devamı olsa eminim çoğu yetişkin TV başına kilitlenir. Ancak merak etmeyin, bunun yerine şu sıralar aynı tadı veren başka bir anime var, o da Inazuma Eleven!
2008 Mayıs'ında Japon TV'lerinde yayınlanmaya başlayan Inazuma Eleven anime serisi, bir anda herkesin favorisi oldu. Çocukluğumuzun favori animelerinden Tsubasa'yı andıran yapısıyla dikkat çeken anime başarıya ulaşınca Japon oyun firmaları, DS için oyun yapma konusunda gecikmediler. 3. yapıma kadar sadece Japonya sınırları içerisinde çıkan Inazuma Eleven oyun serisi, görebildiğimiz ama oynayamadığımız kısmıyla biz futbol tutkunu ve Tsubasa'yı hafızasının derinliklerinde yaşatan Türk oyuncular için çok dikkat çekiciydi. En sonunda oyun, Avrupa'ya da uyarlanma kararı alınınca keyfimize diyecek yoktu. Peki beklediğimiz gibi bir yapım ile mi karşı karşıyayız yoksa hevesimiz kursağımızda mı kalıyor? İncelemeyi baştan sona okuyunca oyunu oynayıp oynamama kararı size kalacak.
Inazuma Eleven'ı ilk açtığımızda bizi içinde her yanı futbol sahneleriyle bezeli bir açılış animasyonu karşılıyor. Oyunun menüsü ise çoğu DS oyununda olduğu gibi gayet sade. İster yeni bir oyuna başlayabilir, ya da oyununuzu devam ettirebilir veya Connect ile yapımın online özelliklerine erişebilirsiniz. Online tabanlı özelliklere ileriki paragraflarda değinmek istiyorum. Biz ilk olarak 'New Game'e tıkladığımız anda karşımıza çıkacaklara göz atalım. Açılış animasyonu ile dikkatleri çeken Inazuma Eleven, oyunun ilk yarım saatinde bu ve buna benzer bir çok cgi ara sahne ile bizi baş başa bırakıyor. Sık sık bu tarz ara sahnelerle karşılaşacağınızı düşündüğünüz anda oyun, uzunca bir süre sizi cgi'siz bırakıyor. Oyunu uzun saatler oynarsanız sizler de bütün videoların sanki giriş ve sonuç kısmına yerleştirilmiş olduğunu anlarsınız.
Bir Futbol-RPG kategorisinde olan Inazuma Eleven, türünün nadir örneklerinden biri. Bu 2 oynanışı birleştiren yapımları çok fazla ortalıkta göremiyoruz. Ancak formül çok basit, bir kaç oyuncu topla, bunlara istatistiki birimler (Güç, şut, defans vs.) ver, üstüne bir kaç özel hareket ekle ve hazırsınız. Belki FIFA veya PES oynayanlar gibi gerçekçilik arayanlar için bu tarz yapımlar ilgi çekici gelmeyebilir, ancak benim gibi RPG ve futbolu aynı anda sevenlerdenseniz, değmesinler keyfinize.
Inazuma Eleven dünyasında gezerken nasıl normal RPG'lerde olduğu gibi savaş ekranı açılıyorsa, bu oyunda ise maç ekranı açılıyor ve 4'e 4 bir savaş maçı yapmak zorunda kalıyorsunuz. Karşınıza çıkan rakipleri yenmek için ise sizden istenenlere göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin, çoğu maç, ilk golü atanın galip geldiği olurken, karşınıza rakipten topu almaya çalışmak veya mümkün olduğunca iyi defans yapmak gibi amaçlar çıkabiliyor. Genel olarak her bölümün sonunda gerçek futbol kurallarının geçerli olduğu 11'e 11 bir maç ile karşılaşabiliyorsunuz. İşte oyunun en keyifli kısmı bu büyük maçlar diyebilirim, ancak oynanıştaki sıkıntılar da burada ortaya çıkıyor.
Oyun dünyasında gezerken yön tuşlarını veya stylus'u kullanma özgürlüğüne sahipsiniz. Ancak maçlarda stylus kullanma zorunluluğu var. Yön tuşlarını kullanarak ise alt ekranda sahanın görmek istediğimiz alanlarını seçiyoruz. Oyuncuları yönlendirmek için oyuncunun üstünden tercih ettiğiniz yöne doğru bir çizik atmanız gerekiyor. Pas için bir noktayı tıklamalı, şut çekmek için ise rakip kalenin belli bir bölümünü tıklamanız yeterli oluyor. Yani anlayacağınız işin içinde bir tutam strateji oynanışı da mevcut.
Inazuma'daki oyuncular özel yetenekler öğrenerek rakiplerine karşı üstünlük sağlamaya çalışıyorlar. Oyun öyle bir duruma getirilmiş ki "özel yetenek bilmeyen oyuncular hiç bir işe yaramıyor" diyebilirim. Özel yetenek kullanan bir oyuncu her zaman rakibinden topu alabiliyor veya karşısına çıkanı çalımlıyor. Burada bir dengesizlik söz konusu... Örneğin orta sahada topu kaptınız ve önünüze rakip oyuncular çıkıp sizi engellemeye çalışıyorlar. Yeterki hepsini devirecek kadar TP (yetenekler için kullanılan puan) puanınız olsun, hepsini ipe dizip çerçevenin yanına yaklaşabilirsiniz. Şutlarda ise yine özel hareket savaşı var. Eğer şutu çeken oyuncu özel bir şut kullandıysa ve kaleci özel bir yakalayış tekniği kullanmadığı sürece bu kesinlikle gol oluyor, kaçarı yok. Eğer 2 taraf da özel teknik kullandıysa, güçlü olan teknik galip geliyor. Oynanış başlarda keyif veriyor fakat oyun, bundan fazlasını sunmadığı için bir süre sonra aynı şeyleri tekrarladığınızı hissediyor ve sıkılıyorsunuz.
Oyunun online maç özelliği olmaması büyük bir eksi. Kutusunda Wi-Fi mod logosunu görünce aklımdan müthiş online maçlar yapmak geçmişti ama koca bir hâyâl kırıklığına uğradım. Buna rağmen oyundaki Wi-Fi mod sayesinde yeni karakterler oyuna indirebiliyorsunuz, yüzlerce oyuncu yetmezmiş gibi... Oyunun gerçekten en büyük eksisi bu bence. Eğer online vs veya co-op maç yapma özelliği bu oyunda olsaydı eminim ki çok daha fazla tutulabilirdi. Nasıl Pokemon'da oyuncular, en iyi Pokemonları bulup onları geliştirmeye çalışıyor ve online müsabakalarda kozlarını diğer Pokemon ustalarıyla paylaşıyorlarsa, bu güzel özellik Inazuma Eleven'da da yapılabilirmiş... Umarız ileriki oyunlarda bunu görebiliriz. Oyuncu takası ise ancak bir kaç metrekare alandaki arkadaşlarınızla yapabileceğiniz bir özellik oluyor ve doğal olarak bu da pek bir işe yaramıyor... Oyunda online özelliklerle ilgili ters giden bir çok şey var ve bu da oyunun ömrünü kısaltmış.
Grafik olarak Inazuma Eleven'ı ikiye ayırmalıyız. Birincisi 2 boyutlu Inazuma Eleven, ikincisi özel hareketlerde ortaya çıkan 3 boyutlu animasyon sahneler. 2 boyutlu Inazuma Eleven'ın grafiklerinin Pokemon Heart & Gold ile eşdeğerde olduğunu söyleyebiliriz. Yüzlerce karakterin 2 boyutlu animasyonunu yapan Level-5, bu karakterlerin animasyonlardaki 3 boyutlu hâllerini de aynı şekilde tasarlamayı başarmışlar. Animasyonların kalitesi ise DS'in gücüne yakışır düzeyde. Özel yetenek animasyonlarını izlemek gerçekten keyifli. Defalarca izleyin, kesinlikle sıkılmıyorsunuz. Grafik, modelleme ve cgi video konusunda Level-5 her zaman olduğu gibi DS oyunlarında sınıfı geçmeyi başarıyor.
Inazuma Eleven'ın ses departmanında öne plana çıkan bir yan yok diyebilirim. Japon RPG'lerinden alışık olduğumuz güzel müzikleri maalesef oyunda göremiyoruz. Oyunun tema müziği bir Japon grup olan PistonZ tarafından yapılmış ve gerçekten başarılı bir şarkı ancak geri kalan soundtrack'ler için aynı şeyi söylemek zor. Oyunun değişmeyen müziklerini ve sıradan ses efektlerini bir kaç saat duyduktan sonra, oyunu sesi kısık bile oynamayı kendinize çok görmeyeceksiniz.