Çıktığı dönemde büyük ses getirmeyi başaran Max Payne serisi, uzun bir sürenin ardından tekrardan oyunseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Ailesi katledilen ve acılarıyla baş başa kalan eski polis Max'ı canlandırdığımız oyunun 3. versiyonunda bizleri bekleyen hikayeye göz atalım.
Max Payne 3, Max Payne 2’deki olaylardan 12 yıl sonrasını anlatıyor. Max hayatında gelişen olaylar yüzünden çok yıpranmış, yaşlanmış ve daha da sert biri haline gelmiştir. NYPD’den ayrılmış olan Max arada bir güvenlik ve danışmanlık işleriyle uğraşıyor ve onu bulduğumuzda dünyanın en ölümcül ve suç oranı en yüksek şehirlerinden biri olan Sao Paolo’daki zengin bir ailenin kişisel korumalığını üstlendiğini görüyoruz. Tamamen dibe vurmuş olan Max halen daha belanın attığı her adımı takip ettiğini fark ediyor ve kendisini bir anda Brezilya’nın karanlık suç dünyasının kalbinde buluyor.
Max Payne 3 önceki oyunların en önemli özelliklerini aynen koruyor: hikayeye yoğunlaşmış, karakter odaklı aksiyon, her iki elde de kullanılabilen bir çok silah, Bullet-Time(zamanın yavaşlaması) özelliği, ağrı kesicilere olan bağımlılık, yetişkinlere yönelik temalar ve
Max’in bitmeyen monologları.
Max Payne 3 ayrıca Natural Motion ve Rockstar’ın kendi RAGE motorunu da kullanıyor ve son derece gelişmiş kapalı alan çatışmaları sağlayan yeni parçacık fiziği teknolojisi, akıllı siper alma sistemi ve her bölümde sürekli olarak değişen bir oynanış sunmayı hedefliyor.