Call of Duty kelimesi için denilecek pek söz yok aslında. Her yeni oyunu bir öncekinden daha fazla satan ve satış rekorlarını alt üst eden bu müthiş seri tam anlamıyla Activision'ın altın yumurtlayan tavuğu durumunda. Milyonlarca insanın oynadığı Call of Duty serisi, Black Ops halkasıyla yine rekor üstüne rekor kırmayı başarmıştı. Şimdi Call of Duty: Black Ops için üçüncü harita paketi de çıkışını yaptı. Activision, milyonlarca oyuncunun oynadığı Black Ops için yeni harita paketleri çıkararak köşeyi buradan da dönmeyi başarırken, oyunun tutkunları artık bağımlılıktan 1200 MS puanına veya bir diğer deyişle 12 doları verme konusunda asla şikayet etmiyor. First Strike ve Escalation ile kasasını dolduran Activision, bu seriyi Annihilation ile geçtiğimiz günlerde devam ettirdi. Bu incelememizde Annihilation'ın bize getirdiklerinden ve bu ücreti hak edip etmediğini inceleyeceğiz. Hadi işe koyulalım.
Bundan önceki harita paketlerinde olduğu gibi içinde Annihilation da Call of Duty severlere 5 yeni harita sunuyor. Yeni haritalarımız Silo, Hazard, Drive-In, Hangar 18 ve Shangri-La şeklinde sıralanıyor. Shangri-La'nın diğer haritaların aksine zombi modu için tasarlandığını ayrıca belirtelim. Activision ve Microsoft arasındaki özel anlaşma neticesiyle ilk olarak 28 Haziran'da Xbox 360 platformuna gelen bu haritalar 1 ay sonra yani bugün PS3 ve PC (Steam) sahipleriyle de buluşuyorlar. İncelemeye dönecek olursak, yeni haritaları ve Black Ops müdavimlerine neler getirdiğini incelememizin vakti geldi diyorum ve hiç vakit kaybetmeden başlıyorum :
Drive-In: Öncelikle Drive-In haritasının isminden bahsetmek istiyorum. Drive-In ismi drive-in sinemalardan geliyor aslında. Daha da açmak gerekirse Amerikalıların özellikle 60'li yıllarda oldukça popülerleşen arabayla izlenen açık hava sineması demek bu Drive-in. Şahsen Amerikan filmlerinde bu sinema ortamını gördüğümde çok özenirdim. Şimdi ise bir Drive-in sineması terkedilmiş bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Drive-in'de film izleyeceğinizi sakın düşünmeyin. Burası yoğun çatışmaların her yanda kol gezdiği kolay kolay rahat nefes alamayacağınız bir harita.
Drive'in'in müthiş göründüğünü söylemeliyim. Her yönüyle 'terkedilmiş' havasını size verebiliyor. Karşınızda kocaman bir sinema tahtası var ve hâlen projeksiyon çalıştığından ekranda görülen görüntü değişebiliyor. Çok fazla ekrana bakakalmayın derim, aksi takdirde nefesinizi kesebilirler. Bu ekranın ortasındaki bir bölmeden oyun alanı tamamen görülebiliyor. Ancak burada tamamen açık bir hedef hâline gelebilirsiniz. Sniper'lar için müthiş gözükse de bir kaç kişiyi avladıktan sonra orada durmanızı önermiyorum. İntikamlarını çabuk almak isteyenler olacaktır. Genel olarak shotgun ve SMG'leriniz bu haritada en yakın dostunuz olacaktır. Bunu yaparken haritanın çevresinden dolanmanız stratejik bakımdan en doğru hareketlerden biri.
Silo: Silo, isminden de anlaşılacağı üzere bir füze silo'su, bunun da ötesinde Rusya tabanlı bir nükleer füze sahası. Silo haritası büyük bir harita ve yoğun içeriği sayesinde karışıkmış izlenimi veriyor. Ancak hiç de öyle değil. 1 veya 2 tur sonrasında haritayı ezberlemeniz içten bile değil. Silo'da belirli aralıklarla havaya füzeler fırlatılıyor. Yani interaktif bir harita. Böyle olunca ortaya yoğun bir gürültü çıkıyor. Eğer oyunu kulaklıkla oynayarak düşman adımlarını dinleyenleriniz varsa bir süre dikkatinizi bu yüzden dağılabilir.
Silo'da geniş ve açık bir alan bulmanız zor. Orta menzilli silahlar için ideal bir yer. Kamp yapmayı seven sniperların sabırlı olup pusuya yatabileceği bir kaç nokta bulunuyor. Ama genel olarak bu haritada otomatik tüfekler ön planda oluyor. Ayrıca bu harita pusucular için tam bir cennet, kendi adıma söylemem gerekirse bu konuda epey canım yandı. İlerlerken sağınıza solunuza dikkat edin derim. Özellikle Spy Plane'in aktif olmadığı anlarda. Gerçi Ghost Perk'i kullanan bir pusucu kadar sinir bozucu bir şey yoktur kanımca. Özellikle de killstreak hâlindeyken.
Silo'ya adım atarken stun grenade'lerinizi yanınızda bulundurmanızı öneriyorum. Öyle ki kırılma anlarında bunlar çok işinize yarayabilir. Silo'nun yeni harita paketleri arasında favorim hâline geldiğini söylemem gerekiyor. Belki renk paleti konusunda diğer haritalara göre biraz geri planda kalıyor ama bu haritadaki aksiyon, yol alma farklı bir keyif verdi bana. Silo'da özgürlük hissi var. Silo en başta da belirttiğim gibi ilk önce büyük ve karışık izlenimi verebilir fakat haritayı öğrenmeniz ve kritik noktaları aklınızda tutmanız çok vaktinizi almıyor.
Hazard – Sizde de oldu mu bilmiyorum ama ben daha Hazard'ı ilk gördüğüm anda büyük keyif alacağımı düşündüm. Çünkü harita o kadar güzel görünüyor ki sizi içine çekiyor. Treyarch'ın harita konsepti konusunda sağlam bir hâyâl gücü olduğunu kabul etmeliyiz. Bir golf sahası ve bunun içinde çatışmak. Düşüncesi bile harika değil mi?
Hazard büyük ve affı olmayan bir harita. Bu haritanın belirli kesimleri açık alanlardan oluşuyor. Bu açık alanlarda Polyanna misali gezmeyi düşünürseniz sniper'ların akşam yemeği oluverirsiniz. Açık alanların kenarlarından ve siper alarak ilerlemek en doğru seçenek olacaktır. Eğer sniper'cılığı seviyorsanız Hazard hemen favori haritanız olacaktır.
Hangar 18 – Hangar 18, adından da anlaşılacağı üzere devasa bir hangara ev sahipliği yapıyor. Hangar'da da bilin bakalım ne var? Her Black Ops oyuncusunun duasını aldığı SR-71 Blackbird tüm ihtişamıyla o koca hangarda uçmaya hazır bir şekilde bekliyor. Hatta bu ejderhanın üzerinde hareket bile edebiliyorsunuz. En yoğun çatışmaların bu hangarda geçtiğine şahitlik ettim. Açık bir alana sahip olan hangara her girdiğinizde bir düşman görmeniz kaçınılmaz oluyor. Hızlı ateş etme kabiliyetine sahip silahları burada seçmeniz en doğru seçenek olacaktır.
Hangar 18'i aslında iki ayrı kısma ayırmak gerekiyor. Birincisi yerin üstü ve hangarın bulunduğu yer ikincisi ise yer altındaki gizli karargah. Hangar 18'de enterasan 'easter egg'ler mevcut. Örneğin yer altında bulacağınız bir otopsi odasında gri bir uzaylının masada bulunduğunu göreceksiniz. Bir diğer easter egg ise haritanın bir köşesinde bulunan 51-A adlı binada. Bu odanın ortasında mistik bir elma var ve tahmin edin ona ateş edince ne oluyor? Mermiler etrafa esrarengiz bir şekilde sekiyor. Treyarch, Hangar 18'e çeşitli gizemler eklemeyi de ihmal etmemiş.
Görev tabanlı modlar dışında haritanın genel olarak hangarın içindeki savaşlara tanıklık ettiğini söyeyebilirim. Birden fazla girişe sahiplik eden bu hangarda düşmanlarınızı bekleyebileceğiniz bir çok pencere de bulunmakta. Sniperlar bu haritada belki istedikleri kadar verim alamazlar belki ama otomatik tüfeklerle iyi bir performans sergileyebilirsiniz.
Hangar 18 haritasını tam anlamıyla ezberlemek benim oldukça zamanımı aldı. Haritanın giriş çıkışları, kıvrımları, iniş çıkışları vs. Derken başlarda kaybolabiliyorsunuz. Hangar 18'i 5 defa oynarsınız 5'inde de farklı yerlerde kendinizi hareket ederken bulabilirsiniz.
Shangri-La, egzotik bir ormanda kaybolmuş bir tapınak olarak geçiyor. Bölüm tasarımı olarak kendinizi ilk başta bir Indiana Jones filmindeymiş sanabilirsiniz. Gerçekten de bundan mı ilham alındı bilmiyorum ama bölümün her yanında çeşitli tuzaklar ile karşılaşacaksınız. Belirli aralıklarla çıkan kazıklar, açılıp kapanarak sizi belli bir süreliğine hapseden duvarlar, ilerlemenizi engelleyen çamurlu yollar... Bu tuzaklara ilk başlarda ister istemez yakalanacak ancak bölüm hakkında deneyim kazandıkça kolay kolay düşmemeye başlayacaksınız.
Shangri-La ile birlikte zombi ordusuna 3 yeni düşman katılıyor. Bunlardan biri yaklaşıp size vurduğunda görüşünüzü bulanıklaştıran Shrieker zombileri. Beyaz teni olan bu zombiyi kendinize çok yaklaştırmayın, zirâ kısa süreli bir körlük canınıza mal olabilir. Bunun dışında Napalm zombimiz var. Bu zombi adından da anlaşılacağı üzere yanar dönerli bir şekilde usulcana yaklaşıyor ve patlamaya hazır bir bomba şeklinde üzerinize geliyor. Normal zombilerden daha fazla mermi ile öldürülebilen Napalm zombilere çok yaklaştığınızda ekranınızın etrafı turuncu renk olarak sizi uyaracak. Napalm zombileri mümkün olduğunca uzak mesafeden öldürmeniz gerekiyor. Aksi takdirde yanınızda patlayarak size hasar verebilir veya öldürebilirler. Son olarak Shangri-La ile eklenen zombiler arasında ufak maymun zombiler ekleniyor. Bu ufak yaramazlar oyun sahasında bir power-up çıktığında ortaya çıkıyorlar ve bu power-up'ı çalarak kaçıyorlar. Kaçarken maymunu öldürebilirseniz çaldıkları power-up dönmese de size rastgele yeni bir power-up kazanma şansı ortaya çıkıyor.
Silahlar konusunda ise enterasan seçimlere sahibiz. Yeni silahlar arasında en çok dikkat çeken '31-79 Jgb215' adındaki zombi küçültücümüz. Bununla bir zombiyi vurun ve ka-boom! Hepsi bir bebek misali dizinize kadar küçülüyorlar. Üzerlerine yürüdüğünüzde ise karakteriniz otomatik olarak bunlara şut çekiyor. Bunun dışında kazıklı mayınlara sahibiz. Spikemore adındaki bu mayına basan zombilerin üzerine bir düzine kazık fırlatılıyor. Maymun bombası da bu yeni silahlara eşlik ediyor.
Shangri-La'da ekip çalışması ön plana çıkıyor. Eğer koordine bir şekilde ilerleme kaydedemezseniz takım arkadaşlarınız ile yollarınız ayrılabilir. Bu da işinizi çok zorlaşacağı anlamına geliyor. Tuzaklara alışmak ve haritayı ezberlemek için oldukça zamanınız var. Başlarda haritanın uç noktalarına ulaşmak zorlaşabilir. Call of the Dead'deki müthiş sunumları belki bu bölümde bulamayacaksınız ancak oynanış olarak kıyaslandığında Shangri-La diğer zombi haritalarının pabucunu dama atıyor. Black Ops'ta zombi öldürmeyi severler için çok keyifli bir harita var diyebilirim. Sıkılmadan saatlerinizi Shangri-La'ya vereceksiniz. Shangri-La, Annihilation harita paketini en çok sattıran sebeplerin başında gelebilir.