1984 yılında ilk
Terminator filmi vizyona girdiğinde, herkes ağzı açık sinema perdesine bakıyordu. Özellikle kötü teneke adamların dünyayı ele geçirmeleri fikri, izleyicileri çok etkilemişti. Film inanılmaz iş yaptı ve 3 tane devam filmi çekildi. En sonuncusu henüz vizyona girmeyen filmlerin, paralel oyun versiyonları da her zaman filmlere eşlik ettiler.
Terminator Salvation, filmiyle aynı zamanda piyasaya çıkan bir aksiyon oyunu. Oyuna ilk baktığınızda,
Gears of War'un bir modunu oynuyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz. Çünkü kontrollerden tutun, karakterinizin yeteneklerine kadar hemen her şey,
Gears of War'ın tıpkısı. Bu bir oyunu kötü mü yapar iyi mi, orsı tartışılır ama bazı sebeplerden dolayı,
Terminator Salvation, ne mükemmel bir oyun ne de rezalet bir oyun. Orta karar, kısa ve eğlencelik bir oyun. Satın alınmaz ama kiralanır türlerinden.
Tahmin edeceğiniz gibi oyunda
John Connor'ı kontrol ediyoruz. Kendisi oldukça cesur bir savaşçı. Burnunun dikine gittiği ve kimseyi dinlemeden aldığı kararları zaten filmlerden ve diziden biliyoruz. Oyunda da, komutanının emrine uymuyor ve çok tehlikeli bir yerde kapana kısılmış arkadaşlarını, hayatının pahasına kurtarmaya gidiyor. Verdiği bu kararın çok yerinde olduğunu bir kaç saniye sonra hep birlikte anlıyoruz zaten.
Oyunda hiç bir zaman yalnız başımıza ilerlemiyoruz.Yanımızda en az bir kişi oluyor. Bazen 4 kişilik bir grup bile oluyoruz. O zaman işler daha kolay oluyor. Genelde
Gears of War tarzı, objelerin arkasına saklanarak düşmana ateş ediyoruz. Bazen araçlara biniyoruz, arkamızdan gelenlere ateş ediyoruz. Oyunun sonlarına doğru dev Harvester aracını bile kullanabiliyoruz. Bu tür çeşitlilikler oyunun sıkıcı havasını bir derece atabiliyor. Ama 3-4 değişik düşmanın zırt pırt sağdan soldan gelmeleri bir süre sonra sıkıcı olabiliyor.
En fazla başınızı ağrıtan düşmanlar, uçan robotlar. Öldürmek kolay olsa da, nişan almak zor olduğundan, 4-5 tanesi bir araya geldiğinde bir sürü mermi harcamak zorunda kalıyorsunuz. Örümcek benzeri robotlar da sadece arkalarından vurulduklarında öldürülüyorlar. Bunun için arkadaşlarınızdan yardım almanız gerekiyor.
Cromartie'ler ise, çok sağlamlar. Genelde kafadan vurulduklarında veya arkalarından vurulduklarında ölüyorlar. Sadece bu 3 düşman çeşidiyle devamlı haşır neşir olmak zorunda kalıyorsunuz. Araç içerisinde olduğunuz zaman da motorsikler benzeri düşmanlarla da karşılaşıyorsunuz. Kısa bir oyun olmasa, düşmanların bu kadar az çeşitli olması ciddi sıkıntı olabilirdi. Neyse ki siz çok fazla sıkılamadan, oyun bitiyor.
Robotların bazılarını öldürmek için bir sürü mermi harcamanız gerekiyor ama oyun cephane konusunda sizi hiç üzmüyor. Etrafta cephane bulmak çok basit. En çok kullandığınız silahınız makineli tüfek olacak. Shotgun, roket atar, grenade launcher, el bombası ve pipe bomb gibi silahlar da emrinize amade. Bu silahları genelde sizden önce çatışmış ve ölmüş direnişçi askerlerin cesetlerinin yanında buluyorsunuz. Zaten silahların etrafı yeşil halkayla çevrili olduğu için, bölümlerde silahları görememeniz gibi bir durum söz konusu olmuyor.
Oyunun en can alıcı kısmı, yanınızdaki askerlerin yapay zekası. Düşman zekası pek parlak değil. Robot olduklarından mıdır nedir, size doğru gelerek ateş etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Hoş, filmde de aynı olduklarından, bu konuda negatif bir şey demek doğru olmaz. Arkadaşlarınızın zekası ise pek iyi olmamakla birlikte, iş görüyor. En azından arkasını dönmesini sağladığınız örümcek robotları öldürebiliyorlar, saklanabiliyorlar ve saldırabiliyorlar. Bundan daha iyisini de gördük ama bunlar da yeterliler. Sizi yarı yolda bırakmıyorlar, onların pisliklerini temizlemeniz de gerekmiyor.
Oyunu 5 saat gibi kısa bir sürede bitirmeniz mümkün. Genelde dış mekanlarda geçen görevler, kısa kısa parçalardan oluşuyor. Tek yapmanız gereken, size saldıran robotları öldürüp, belirli bir noktaya gitmek. Bölüm aralarında gösterilen videolarda, olan bitenlerden haberdar oluyorsunuz
Pek heyecanlı olmasa da oyunun bir konusu var. John Connor'ın bir kaç adamı robotların üssünden kurtarması. Bunu yaptığınızda, büyük bir zafer kazanmayacaksınız ama en azından insanlığa bazı şeylerin bitmediğini göstermiş olacaksınız. Oyun, bu prensip üzerine kurulu.
Görsel anlamda, oyunu 2009 yılı kalitesine sokabilirsiniz. Etraf hiç de kötü görünmüyor. Mahşer günü sonrası darmadağın olmui Los Angeles sokakları, metro istasyonları, çökmüş ve hala çökmekte olan dev binalar oyuna çok iyi aktarılmış. Grafiklerdeki tek problem, kenar yumuşatmanın eksik olması. Ayrıca bazı dokuların kalitesi de çok düşük. Yakın mesafeden sırıtabiliyor. Işıklandırma, karakter animasyonları ve araç fizikleri fena değil. Araya giren video görüntüler, oyunun keskin görüntülerinin yanında çok sırıtıyor. O videoları da gerçek zamanlı gösterselerdi, daha iyi olurdu.
Karakter seslendirmeleri, oldukça iyi. Diyaloglar yerinde ve anlamlı. Siz savaşırken bile arka planda arkadaşlarınız aralarında konuşabiliyorlar, sohbet edebiliyorlar veya görev konusunda size tiyo verebiliyorlar. Müzikler, filmin kalitesinde ve dinamik. Hızlandıkları zaman başınızın büyük belaya gireceği anlamına geliyor. Durulduklarında ise, rahat bir nefes alabilirsiniz.
Oyunda ölmek için çok becerikli olmalısınız. Çünkü çok basit bir oyunla karşı karşıyasınız. Enerjiniz azaldığında, etraftaki düşmanı temizlediğinizde yeniden doluyor. Bir robotun karşısında dikilseniz bile, enerjiniz bir anda bitmiyor. Yani işler ne kadar kötü olursa olsun, ölmek için çok uğraşmanız gerekecek. Bu da özellikle küçük yaştaki oyuncular için iyi haber olsa gerek.
Oyunun multiplayer anlamında tek dişe dokunur kısmı, bir arkadaşınızla birlikte tek konsol üzerinde oynayabilmeniz. Ekran ikiye bölünüyor, grafiklerin detay seviyesi biraz düşüyor ama ekranınız büyükse, oyundan alacağınız zevk de katlanıyor.
Terminator Salvation, tadımlık bir oyun. Bunu hem iyi anlamda hem kötü anlamda söylemek mümkün. Çünkü tadı güzel. Ama çok kısa sürüyor. Güzel bir konusu var, heyecanlı ve aksiyon dolu. Ama tam oyuna ısınmışken ve tadını almaya başlamışken bitivermesi, sizi üzecek. Ne olursa olsun filminden önce mutlaka oynanması gereken, özellikle
Terminator sevenleri tatmin edebilecek bir oyun.