15 yıllık Pokémon efsanesi, en yeni temsilcileri olan Black ve White ile devam ediyor. Bu sefer ki maceramız, 5. nesilin getirdiği 156 yeni Pokémon ile Unova adlı yeni bir kıtada başlıyor. Unova kıtası önceki oyunlarda kullanılan ve Japonya'nın çeşitli bölgeleri temel alınarak oluşturulan Kanto, Johto, Hoenn ve Sinnoh kıtalarından farklı olarak Amerika'daki New York Şehri'nin Manhattan bölgesinden esinlenerek tasarlanmış. Route isimleri Johto, Hoenn ve Sinnoh'un aksine, Kanto'da olduğu gibi 1'den başlıyor.
Yıllar geçse de, konsollar eskise de, oyundaki kıtalar değişse de, yeni Pokémon'lar gelse de, amacımız kesinlikle yine aynı: Bir Pokémon Ustası olmak! Bu doğrultuda tüm GYM Liderlerini yenerek sekiz rozeti de toplamak ve Pokémon Ligi'ndeki Elite Four adlı dört özel eğitmeni yendikten sonra Pokémon Ligi Şampiyonu'nu da alt ederek kendimizi ispatlamamız gerekiyor. Tabi ki her şey bu kadar doğrusal bir biçimde gerçekleşmeyecek, genellikle oyundaki “kötü takıma” bağlı olarak şekillenen yan görevler, yolculuğumuz boyunca bize yeni uğraşlar kazandıracak.
Bu seferki kötü takımımızın adı Team Plasma. Bu takımın arkasındaki güç, önceki oyunlara nazaran daha bir “soylu ve asil”. Bu konuda fazla ipucu vermek istemiyorum zira -gerçeği oyunun 3. ya da 4. saatlerinde öğrenecek olsanız bile- oyun keyfinizin azalmasını istemem. Bu takımın tabi ki uğruna çaba sarf ettiği bir amaç var: Pokémon'ları özgürleştirmek. Pokémon'ların eğitmenleri tarafından araçmışçasına kullanılmalarını engellemek isteyen bu grup ile oyun boyunca sık sık karşılaşacağız.
Önceki oyunlarda bahsi geçmeyen mevsim kavramı B/W ile ön plana çıkarılmış durumda. Birer ay süreyle 4 mevsimi de yaşayabiliyoruz. Bu sıralamaya göre, Ocak, Mayıs, Eylül aylarında İlkbahar, Şubat, Haziran, Ekim aylarında Yaz, Mart, Temmuz, Kasım aylarında Sonbahar ve Nisan, Ağustos, Aralık aylarında Kış mevsimlerini yaşıyoruz. Mevsimler doğal olarak oyundaki hava durumu faktörünü de etkiliyor, örneğin normalde yağmur yağan bir bölgede kış mevsimindeyken bu yağmur kara dönüşüyor. Ayrıca günün vakitleri de mevsimlere göre değişmekte, örneğin sabah vakti Yaz mevsimindeyken saat 04.00’de başlarken, Kış mevsiminde bu süre 07.00 oluyor. Mevsimler doğadaki Pokémon çeşitliliğini de etkiliyor. Aynı mekânda farklı mevsimler de farklı Pokémon'lar ile karşılaşabiliyoruz. Bundan ayrı olarak 5. nesil Pokémon'lardan Deerling ve Sawbuck, mevsimlere göre form değiştiren ilginç Pokémon'lar olarak karşımıza çıkıyorlar. Bunun dışında örneğin, Yaz mevsiminde ulaşamadığımız bazı mekânlara Kış mevsiminde karların birikmesi sonucu ulaşabiliyoruz. Bazı önemli karakterlerin mevsime göre ortaya çıkıyor olmaları ise ilginç bir özellik olmuş.
TM'lerdeki sayı sınırlaması kaldırılmış, aynen HM'lerde olduğu gibi tüm TM'leri sınırsız olarak kullanabiliyoruz. Böylelikle “Şu TM'yi hangi Pokémon için kullansam?” sıkıntısı ortadan kalkıyor.
B/W'nin savaş sisteminde iki yeni yöntem dikkat çekiyor: Triple Battle ve Rotation Battle. Triple Battle'da sahaya, rakibimizle beraber üçer Pokémon sürüyoruz. Solumuzdaki Pokémon rakibin soldaki ve ortadaki Pokémon'una, sağımızdaki Pokémon ise aynı şekilde rakibin sağdaki ve ortadaki Pokémon’una saldırabiliyor. Ortadaki Pokémon'lar ise sahadaki tüm Pokémon'lara saldırabiliyorlar. Pokémon'larınızın yerini değiştirme imkânınız var fakat bu sizin o turda saldırı yapabilmenizi engelliyor. Ama bazı saldırılar var ki bunları kullandığınızda Pokémon'unuzun konumunun bir önemi kalmıyor ve rakip sahanın hangi bölümünde olursa olsun saldırının hedefi olabiliyor. Bu saldırılar: Acrobatics, Aerial Ace, Aeroblast, Air Slash, Auro Sphere, Bounce, Brave Bird, Chatter, Dark Pulse, Dragon Pulse, Drill Peck, Fly, Sky Drop, Hurricane, Gust, Heal Pulse, Peck, Perish Song, Pluck, Sky Attack, Water Pulse, Wing Attack. Rotation Battle'da ise yine aynı şekilde sahaya üçer Pokémon sürüyoruz, fakat bu Pokémon'lardan sadece ortada olan saldırabilme seçeneğine sahip, ortaya istediğimiz Pokémon'u, sahayı çevirerek alabiliyoruz. Pokémon'larımızın yerlerini istediğimiz yöne göre değiştirebiliyoruz ve standart Triple Battle'da olanın aksine bu bize tur kaybettirmiyor.
Oyunun müzikleri her Pokémon oyununda olduğu gibi başarılı. İlk Pokémon oyunlarından itibaren, Pokémon kavramıyla özdeşleşmiş olan müziklerin yeniden gözden geçirilmiş hallerinin yanısıra, çoğunlukla ilk olarak bu oyunlarda karşımıza çıkan müziklere sahip olan B/W ikilisi, müziklerinin başarısı yönünden bizleri şaşırtmıyor. Özellikle Plasma Takımı üyeleri ve N ile yapılan maçlarda kullanılan müzikler, ayrıca Ninbasa City, Icirrus City, Relic Castle, Cold Storage gibi yerlerdeki müziklerle birlikte oyunun kapanış müziği harika. Bir diğer güzel özellik ise bazı şehir ve yol müziklerinin mevsimlere göre değişebilmeleri.
B/W görsel olarak ana serideki en gelişmiş Pokémon oyunu, gerek mekân tasarımları, gerekse çevresel etkenler ve Pokémon savaşlarındaki efektler ile diğer Pokémon oyunlarından kendisini ayırıyor.
Oyundaki genel çevre ve mekân tasarımları 3 boyutlu efektlerin önceki oyunlara nazaran daha sık ve etkili kullanılmasının sonucu göz alıcı bir hal kazanmış. Bazı mekânlara özel, yaklaşan ya da uzaklaşan kamera kullanımı ve yön değiştiren kamera açıları oyuna değişik bir hava katmış. 3 boyutlu bina modellemeleri, özellikle Castelia Şehri'nde çok belirgin bir hal alıyor. Şehirdeki ana caddede yürüdükçe hareket ediyormuş görüntüsü veren binalar gerçekten çok hoş olmuş. Tabi ki pek çok yerde daha bu tarz efektlere rastlamak mümkün. Skyarrow Bridge, Cold Storage, Chargestone Cave, Celestial Tower, Twist Mountain, Dragonspiral Tower oyunun dikkat çeken yerlerinden sadece birkaçı. Bu arada GYM tasarımlarının muhteşemliği ve özgünlüğü dikkat çekmekte. Ayrıca mevsim değişimlerinin etkisi de çevresel etkenlere üzerine güzel bir biçimde yansıtılmış.
Biraz da savaşlardaki ortam ve efektlerden bahsedelim. Yeni özelliklerden en can alıcı olanı Pokémon'ların tüm savaş boyunca hareket halinde olmaları. Eski oyunlardaki, sadece başlangıçta hareket eden Pokémon kavramının yerine böyle bir sistemin yapılması çok isabetli olmuş. İlk Pokémon oyunun çıktığı 1996 senesinden beri değişmeyen özelliklerden biri de Pokémon savaşlarındaki görüş ve kamera açılarıydı. Örneğin, savaştaki Pokémon'umuzun sadece vücudunun üst kısmını görebiliyorduk, B&W ile bu kural değişiyor, artık Pokémon'umuzun tüm vücudu görülebilir durumda. Bir diğer yenilik ise, değişen kamera açıları…
Önceki oyunlarda tüm müsabaka sabit açı üzerinde ilerliyordu, ama artık öyle değil, bizim ya da rakibimizin Pokémon'unun yaptığı saldırılara göre kamera önce saldırıyı yapan Pokémon'a sonrasında saldırının hedefindeki Pokémon'a odaklanabiliyor. Dikkat çekici bir diğer yenilik ise, Pokémon'ların kabiliyetleri olarak adlandırabileceğimiz Ability'lerin aktif oldukları anda savaş ekranında bir şerit olarak görünmeleri. Böylelikle bu kabiliyetlerin neye neden olacakları daha açık bir biçimde görünüyor. Başka bir dikkat çekici özellik ise durum problemlerinin Pokémon'lar üzerindeki etkileri. Paralyze (Felç), Poison (Zehirlenme) gibi durumlarda Pokémon'un rengi değişiyor. (Bu arada artık zehirlenme durumunun etkisinin sadece savaş esnasında geçerli olduğunu hatırlatayım.) Yazının ilk sayfasında bahsettiğim Triple ve Rotation Battle seçenekleri de bu görselliğe güzellik katan etkenlerden.
Pokémon oyunları her zaman iki ayrı sürüm olarak çıkışlarını yapmışlardır ve bu sürümler arasında genelde barındırdıkları Pokémon'lar haricinde pek bir fark olmaz. Ancak ilk olarak GBA konsolu için çıkan Ruby ve Sapphire oyunlarında, aradaki farklılıkların senaryoyu etkilediklerini görmüştük. Black ve White'da da benzer bir durum söz konusu ama bu sefer bu durum yepyeni bir seviyeye taşınmış.
En klasik sürüm farklılığı sebebi olan, oyuna özel Pokémon'lardan başlayalım. Efsanevi Pokémon'lar haricinde, iki oyunu birbirinden ayıran 18'er adet oyuna özel Pokémon bulunuyor. Ama bunun da ötesinde White oyununa özgü olan White Forest adlı mekânda diğer oyunda bulunmayan 32 adet Pokémon bulunuyor.
Önemli sürüm farklılıklarından biride oyuna özel bölgeler. Opelucid Şehri bu kavramı tanımlayan bölgelerden biri. Pokémon Black'de tamamen teknolojik bir görüntüye sahip olan bu şehir, White'da doğayla iç içe bir görüntü sergiliyor. Ama asıl can alıcı değişiklik Black'e özgü Black City ve White'a özgü White Forest adlı mekânlarda ortaya çıkıyor. White Forest'ta yakalanabilinecek durumda olan tüm Pokémon'lara karşıt olarak, Black City'de eğitmenlerin sahip oldukları yüksek level seviyelerindeki gelişmiş Pokémon'lar bulunuyor.
Sırada en çok dikkat çeken Pokémon'lar, yani Efsanevi Pokémon'lar var. 5. Nesilde toplamda 13 adet Efsanevi Pokémon (Cobalion, Terrakion, Virizion, Tornadus, Thundurus, Reshiram, Zekrom, Landorus, Kyurem, Keldeo, Meloetta, Genesect) bulunuyor. Bunlardan 9 tanesi (Cobalion, Terrakion, Virizion, Tornadus, Thundurus, Reshiram, Zekrom, Landorus, Kyurem) oyunlarda senaryo dâhilinde elde edilebilir durumda. Reshiram ve Tornadus'un Black'e, Zekrom ve Thundurus'un White'a özel Efsanevi Pokémon'lar olduklarını hatırlatalım. Victini'ye geçtiğimiz günlerde biten Nintendo Etkinliği ile ulaşabilmiştik, Meloetta, Keldeo ve Genesect için de benzer etkinliklerin yapılması bekleniyor.
İlk olarak Black ve White'ı birbirlerinden ayıran en belirgin etkenler olan Reshiram ve Zekrom'dan başlayalım. Ejder/Ateş türündeki Reshiram, Pokémon Black oyununun simgesi. Zekrom ise Ejder/Elektrik türlerine sahip ve White oyununun simgesi. Senaryo içinde çok önemli yerlere sahip olan bu iki Pokémon'a ulaşabilmek için Elite Four'u yenmemiz gerekecek. İkisi de 50 level seviyesinde. Bu iki Pokémon'dan sonra oyundaki en yüksek istatistik değerlerine sahip Pokémon olan Kyurem'in bu ikiliyle birlikte Tao ya da Enerji üçlüsünü oluşturduğu söylenmekte. Kyurem, Route 13 yoluyla gidilebilecek olan Giant Chasm adlı bölgede bulunuyor. Ejder/Buz türündeki Pokémon, 75 level seviyesinde.
Sırada Coballion, Terrakion, Virizion üçlüsü var. Savaşan türüne ait bu üç Pokémon sırasıyla Çelik, Kaya, Çimen türlerine de sahipler. Bu Savaşan üçlemesinin Üç Silahşorlar hikâyesine dayandıkları söylenmekte, hatta bu üçlüyle tür ve istatistiksel değerler bakımından benzerlik gösteren Keldeo'nun da d'Artagnan'ı simgelediği söyleniyor. Bu üçlüyü yakalamak için belirli bir sıra izlemeniz gerekmektedir. İlk önce Surf yaparak Route 6'daki Mistralton Cave'e ulaştığınızda, üç efsanevi savaşan türü Pokémon'dan bahseden bir karakterle karşılaşacaksınız ve bu üçlüden birinin bu mağaranın sonunda olduğunu söyleyecek. Cobalion'u bu mağarada, Terrakion'u Victory Road'daki Trial Chamber adlı bir mağarada, Virizion'u ise Pinwheel Forest'taki Rumination Field adlı alanda yakalayabilirsiniz. Üçlü karşınıza 42 level seviyesinde çıkacak.
B/W, Pokémon serisinin DS konsolundaki tüm oyunlarında bulunan çevrimiçi özellikleri barındırdığı gibi üstüne yepyeni uygulamalar da ekliyor. Önceki oyunlarda da bulunan Wi-fi savaşlarıyla birlikte, bize diğer oyuncularla gireceğimiz etkileşimler konusunda daha da yardımcı olan C-Gear dikkat çekmekte.
C-Gear, Johto'daki Pokégear, Hoenn'deki PokéNav, ve Sinnoh'da kullanılan Pokétch adlı oyun içi aletlere benzer özellikler gösteren sanal bir alet. DS'in alt ekranında çalışan, kızılötesi, kablosuz bağlantı ve Wi-fi özelliklerini (Uçak, hastane gibi yerlerde bu programı kullanmamanızın tavsiye edildiğini hatırlatayım.) barındıran bu programı oyunun açılış menüsünden açıp kapayabildiğiniz gibi bunu oyun içerisindeyken de yapabilmeniz mümkün.
C-Gear'ın kızılötesi özelliklerden başlayalım. IR harfleriyle ifade edilen bu özellik ile yakınınızdaki DS sahipleriyle, mevcut takımınızı kullanarak Pokémon savaşı, yine mevcut takımınızdaki ya da Pokémon Center'lardaki Pokémon depolama sistemlerindeki kutulara yolladığınız Pokémon'lar arasından seçim yaparak değiş-tokuş işlemi, arkadaşlarınızla yapacağınız uzak Wi-fi maçları için gerekecek olan Friend Code değişimi işlemlerini yapabilir ve bir dizi işlemi yaparak, belirli bir puana ulaşıp Sweet Heart adlı aracı almaya çalıştığımız Feeling Check bölümüne ulaşabilirsiniz.
C-Gear'ın kablosuz bağlantı özelliği ile C-Gear'ın Entralink ve Xtransceiver adlı fonksiyonlarını kullanabiliyoruz. Entralink seçeneği ile ister kendi görevlerimizi, istersek de arkadaşlarımızın oyunlarındaki görevlerine ve onların DS'lerine kablosuz bağlantı özelliği ile bağlanarak ve oyunu birlikte oynayarak yardımcı olmaya çalışıp puan kazanmayı hedefliyoruz. Entree adlı özel bir ağaca sahip olduğumuz bu bölümde rakibimizin oyununun dünyasında geçen görevleri tamamladıkça Pass Orbs adlı araçlardan kazanıp, belirli Pass Orbs sayılarına ve başarılı görevler sonunda level atlayan Entree adlı ağacımız, belirli level seviyelerine ulaştıktan sonra etkinleşen Pass Power özelliklerine ulaşmaya çalışıyoruz.
Pass Power özellikleri ise bize 3 dakikalığına Pokémon Center'ların PokéMart bölümlerinde %50 indirim, yumurtaların daha hızlı çatlaması, doğada vahşi Pokémon'larla karşılaşma ihtimallerinin azalması/artması gibi avantajlar sağlıyor. Ayrıca Entralink'in, Entree Forest adlı bölgesinde, -Entralink'in DreamWorld'e yolladığımız Pokémon'un gerçekleştirebilme özelliği sayesinde- Dream World'de karşılaştığımız Pokémon'ları yakalayabiliyoruz ve Dream World'den gönderdiğimiz araçları da buradan alabiliyoruz. (Dream World ile ilgili detayları yazının devamında bulabilirsiniz.)Xtransceiver'a geçersek eğer, bu alet oyun içindeki karakterlerle iletişim sağladığı gibi, ayrıca oyunu oynayan diğer arkadaşlarımızla 4 kişiye kadar konuşma imkânı veriyor ve hatta eğer, herhangi bir Dsi ya da 3DS sahibiyseniz, bu cihazlarda bulunan kameralar sayesinde arkadaşlarınızla görüntülü olarak konuşabilirsiniz. Ama unutmayın, 4 kişi sınırlaması kablosuz bağlantı özelliği için geçerli durumda. Aynı fonksiyon Wi-fi üzerinden en fazla 2 kişi olarak yapabilirsiniz. Xtransceiver'ı Wi-fi üzerinden kullanmak için Pokémon Center'a gitmelisiniz.
Global Link: Pokémon Black ve White'ı daha önceki tüm Pokémon oyunlarından ayıran yegâne özellik, Pokémon'un çevrimiçi devrimi. İlk olarak Diamond ve Pearl oyunları ile kullanılmaya başlayan Wi-fi tabanlı Pokémon değiş-tokuş sisteminin, istatistiksel bilgilerini internet üzerinden takip etme amaçlı kurulan Global Trade Station ya da kısa adıyla GTS ile Pokémon oyunları internet kullanımına -yüzeysel olsa da- ilk adımlarını atmışlardı. 2007 yılında açılan GTS sitesi, geçtiğimiz yılın sonlarına doğru B/W'nin piyasaya sürülüşü ve yanlarında yepyeni bir çevrimiçi sistemi getiriyor olmaları sebebiyle kapatıldı. Bu yeni çevrimiçi sistem tahmin edebileceğiniz gibi Global Link idi. Önce Japonca versiyonu açığa çıkan sistemin, 12 Nisan tarihi itibariyle İngilizce versiyonu da mevcut.
Global Link, Dream World, Global Battle Union (GBU), E-Z Mail, İndirilebilir içerikler, özel etkinlikler ve Global Link'e bağlanan tüm oyuncular hakkında pek çok kıstasa göre sıralatabileceğiniz istatistikî veriyi barındırmaktadır.
Sistemi kullanabilmek için ilk olarak Global Link'e kayıt olmamız gerekmektedir. Resmi Pokémon sitelerinde kullanabildiğimiz Trainer Club üyeliği Global Link'in sitesinde de geçerli. pokemon-gl.com adresinden Global Link'e giriyoruz. Soldaki giriş paneliyle siteye giriş yaptıktan sonra Global Link üzerinde kullanacağımız kullanıcı adını ve sahip olduğumuz Pokémon oyununu kaydettirmemiz gerekmektedir. Bunun için oyunumuzu açıp C-Gear üzerindeki Game Sycn seçeneği ile Game Sync ID adlı numaramızı öğrenip, bu numarayı Global Link'in sitesine girmemiz gerekiyor. Oyundaki rozet sayımız, oynayış süremiz, hangi oyunu oynadığımız ve tabi ki oyundaki ismimiz böylece Global Link sistemine aktarılmış oluyor.
Kayıt işlemlerinden sonra, yine Game Sync seçeneği ile Pokémon'larımızın bulunduğu kutulardan bir Pokémon'u seçerek Dream World'e yolluyoruz. Ve... Pokémon'ların rüyalarına hoş geldiniz! Dream World maceramız, oraya gönderdiğiniz Pokémon'un rüya âlemine yaptığınız bir yolculuk olarak tanımlanabilir. Ama sakın burada yapacağınız eylemlerin boşa gideceğini düşünmeyin zira Dream World, gerçekten stratejik bir öneme sahip. Burada öncelikle, senaryoya göre Game Sync işlevinin mucidi olan Fennel adlı karakter, detaylı açıklamalarda bulunuyor. İlk dikkat çeken mekân, evimiz oluyor. Evimizin başlangıçta pek fazla eşyaya sahip değil. Eğer evinizi çeşitli eşyalarla döşemeyi düşünüyorsanız, bol bol değişik çeşitlerdeki Berry'lere sahip olmanız gerekiyor.
Bu Berry'leri de evinizin önünde bulunan tarlada yetiştirebilirsiniz. Ama arada onları sulamanız gerektiğini unutmayın. Tabi bunun sizin yerinize -bazı sosyal ağ sitelerindeki oyunlarda da olduğu gibi- arkadaşlarınızda yapabilir. Burada ki bir diğer bölüm ise, üzerine çeşitli araçları yerleştirebileceğimiz bir raf. Buraya yerleştireceğiniz araçları, Dream World'deki evinizi ziyarete gelen arkadaşlarınızla değiş-tokuş edebilirsiniz. Sizde arkadaşlarınızın evlerini ziyaret edebilme olanağına sahipsiniz. Pal Pad'inize kayıtlı ve önceden bir şekilde Wi-fi bağlantısı kurmuş olduğunuzun arkadaşlarınızın evlerine gidebilmeniz mümkün.
Ve Dream World'ün en önemli özelliği: Island of Dreams. Bu bölümde, parlayan çalılarda çeşitli araçlar bulabileceğiniz gibi, sallanan ağaç ve hafif dalgalı göllerde Pokémon'lara da rastlayabilirsiniz. Burada karşınıza çıkacak olan Pokémon'lar, normalde Unova Kıtası'nda bulunmuyorlar ve bu da değerlerini artırıyor. Onları elde edebilmek için önce onlarla “arkadaş olmamız” gerekiyor ve bu da bu Pokémon'larla karşılaştıktan sonra açılan mini oyunlarda alacağımız puanlara bağlı. Bunu başarmanız halinde, bölgenin sonunda bulunan Tree of Dreams'e ulaşarak, Island of Dreams maceranız boyunca “arkadaş olabildiğiniz” Pokémon'ları oyununuza gönderme imkânınız olacak. Bu bölgede bulduğunuz bu araçlar Dream World'deki evinizde bulunan Treasure Chest adlı sandıkta saklanmakta ve “arkadaş olduğunuz” Pokémon'ların listesi de evinizdeki panoda bulunmakta.
Bu bölgeden topladığımız araç ve Pokémon'ları oyunumuza göndermek için seçtikten sonra, Dream World'e gönderdiğimiz Pokémon'umuzu uyandırıyor ve C-Gear'ın Game Sync özelliği ile oyuna dönmesini sağlıyoruz. Sonrasında Entralink seçeneği seçerek, Unova Kıtası'nın ortasında bulunan bir ada olan bu mekana (Entralink) enteresan bir yöntemle ulaşıyoruz. Burası Pokémon'umuzun rüyalarının gerçeğe dönüştüğü yer olarak tanımlanabilir. Sonrasında Entralink bölgesinin üst kısmında bulunan karakterle konuşarak Dream World'den aktardığımız araçları alıyor, hemen kuzeydeki ormanda ise “arkadaş olduğumuz” Pokémon'lara ulaşarak onları kadromuza katıyoruz.
Önceki oyunlardaki Pokémon'larınızı B/W'ye aktarmak için PokéTransfer adlı özelliği kullanacağız. D/P, Pt, HG/SS'deki PalPark'a benzeyen bu özellik sayesinde, bu saydığım oyunlardaki Pokémon'larınızı B/W'ye aktarabileceksiniz. Bunun için 2 adet DS'e ihtiyacınız olacak. DS'in Download Play özelliğini kullanan bu sistem ile üzerinde herhangi bir araç taşımayan, HM saldırısı bilmeyen, yumurta halinde olmayan Pokémon'larınızı (Spiky-eared Pichu haricinde) eski oyunlardan B/W'ye aktarabilirsiniz. Tabi ki tüm bunların ötesinde, öncelikle Pokémon Ligi'ni kazanarak PokéDex'inize National Dex özelliği kazandırmak zorundasınız. Route 15'de bulunan PokéTransfer merkezi bundan sonra etkin hale gelmiş olacak.
Etkinlikler sayesinde elde ettiğimiz Efsanevi Johto Üçlüsü'nden herhangi birini B/W'ye aktardığımızda Zoroark, Celebi'yi aktardığımızda ise Zorua'ya sahip oluyorduk. Fakat bu Pokémon'ları B/W'ye aktarırken PokéTransfer yerine Relocator yöntemini kullanmamız gerekiyor ve öncesinde bu özelliği etkinleştirmeliyiz. Bunun içinse Castelia Şehri'nin kuzeyinde bulunan Route 4'e giden son yol üzerindeki solda bulunan binaya giriyoruz. Üst kattaki bilim adamıyla konuşup Everyone Happy Simple Connection kelimelerini seçtiğimizde Relocator aktif olmuş oluyor. Relocator'a oyunun açılış menüsünden ulaşabiliyoruz. Bu aktarım yöntemi içinde 2 adet DS'e ihtiyaç olacak ve yine DS'in Download Play özelliğini kullanacağız. Bu yöntemi sadece yukarıda saydığım etkinlik Pokémon'larında geçerli olduğunu belirtmekte fayda var. Efsanevi Johto Üçlüsü'nden herhangi birini oyunumuza aktardıktan sonra Lostlorn Forest'da Zoroark ile Celebi'yi aktardığımızda ise Castelia Şehri'ndeki GameFreak binasında Zorua'ya ulaşabileceğiz.
3. Nesil Pokémon oyunları olan Ruby ve Sapphire ile ortaya çıkan Contest adlı yarışmalar, 4. Nesil Diamond ve Pearl oyunlarında Super Contest halini almıştı. Heart Gold ve Soul Silver'da ise Contest kavramının yerini Pokéathlon adlı çeşitli alt dallardan oluşan bir yarışma sistemi almıştı. 5. Nesilin ilk temsilcileri Black ve White'da ise bu sefer bunların yerini,
Pokémon Musical adlı bir yarışma çeşidi alıyor. Nimbasa Şehri'nin kuzeyinde bulunan Musical Theater adlı mekânı kullanarak katılabileceğiniz Pokémon Musical'de amacımız, seçtiğimiz Pokémon'umuzu çeşitli sahne kıyafetleriyle giydirerek müzik eşliğinde dans ettirmek. Seyircilerin dikkatini çekmek için, Pokémon'unumuzun elinde dikkat çekici aksesuarlar olmasını sağlamamız gerekiyor. Bu uygulamayı, DS'in kablosuz bağlantı özelliği sayesinde yakınımızdaki 4 kişiyle birlikte yapabilme olanağımız var.
Battle Subway, B/W'nin özgün tasarıma sahip eğlenceli bölümlerinden biri. Önceki oyunlardaki Battle Tower'ların izinden giden Battle Subway'de, Single Train, Double Train ve Multi Train şeklinde ayrılan üç ana savaş kategorisi var. Bunlar isimlerinden de anlaşılabilecekleri üzere, sırasıyla, tekli, çift ve kablosuz bağlantı ve da kızılötesi üzerinden birlikte oynayabileceğimiz bir arkadaşımızın yardımıyla ya da kendi seçimimize göre oyunun kendisinin oluşturacağı karakterlerden birinin desteğiyle ilerlediğimiz savaşları içeriyor. Üst üste kazanacağımız 7 maç sonrasında Battle Points adı verilen, Zinc, Iron, Rare Candy ve çeşitli TM'leri satın almak için kullanabileceğiniz puanlar elde edeceksiniz. Art arda kazanılacak olan 21. maç sonrasında ise Subway Master Ingo ve Subway Master Emmet ile 30 Battle Points kazanabileceğiniz maçlar yapabileceksiniz.
Lig sonrası etkinleşecek olan, Battle Institute, kendinizi sınama amaçlı olarak kazansanız da kaybetseniz de devam edecek olan 5'er maçlık denemelerde bulunabileceğiniz bir yer. Başarılı olmanız durumunda çeşitli sertifikalar alabiliyorsunuz.