Yeni nesil oyun konsollar ile birlikte gelen Wiiware, Xbox Live Arcade ve Playstation Network servisleri, biz oyunculara en az CD formatında sunulan; kimi zaman ise tüm bir CD'yi kaplamış, tam sürüm fiyatı ve janjanlı kutusu olan oyunlardan bile daha keyif alabileceğimiz ufak boyutlu ama içine koca dünyalar sığan yapımları bizlere sunuyor.

PC için Wold of Goo ve Braid, Playstation Network için Fat Princess, Wiware için LostWind ve Xbox Live Arcade için Shadow Complex oyunları bahsettiğimiz "sanal konsol" uygulaması için verilebilecek başarılı kısa örnekler olarak göze çarparken; oyun yapımcılarının ve oyuncuların büyük risk altına girmeksizin geliştirdikleri bu ufak boyutlu yapımlar, biz oyunculara ilginç ve eğlenceli deneyimler olarak yansıyor.

En son olarak The Secret of Monkey Island: Special Edition karşımıza çıkan LucasArt, Xbox Live Arcade ve PC için duyurduğu "Lucidity" ile bizi bir çocuk masalının masumiyeti ile süslenmiş, tehlikeli bir hayal dünyasına götürüyor. Daha çok Star Wars ve Pc için geliştirdikleri point-and-click tarzı macera oyunları ile tanıdığımız LucasArt bu kez ilginç bir deneme; on-rail sistemi üzerine oturtulmuş bulmaca / platform türü bir yapımla farklı bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Lucidity'de masalımızın ana kahramanı Sofi. Ananesi sallanan koltuğunda sessice örgüsünü örerken, Sofi yatağında uslu uslu oturmuş elindeki kitabın etkisi ile hayalden hayale atlıyor. Derken Sofi uyuyakalıyor... Uyandığında ananesinin gittiğini fark eden Sofi, şöminenin ateşinden çıkagelen bir ateş böceğinin peşine düşüp tehlikeli ormana adımını atması ile Sofi’nin “durdurulamayan” maceası, bizim de ona göz kulak olma görevimiz başlıyor.

Pek çok oyuncu için on-rail tarzı; yani kameranın sizin kontrolünüz dışında bir yol takip ederek ilerleyişi ve karakter hakimiyetine sahip olamayışı soğuk gelse de, Lucidity’de amacımız zaten geniş bir evreni keşfe çıkmak ve dünyayı kurtarmak değil. Sofi kırmızı kukuletası ve iki yanında ki ponponlarını sallandırıp, lastik botlarını gıcırdatarak ormanda gezintisini sürdüredursun bizde onu etraftaki her türlü kazadan, beladan, uğursuz varlıklardan koruyacağız.

Oyunun atmosferi ile harika bir ahenk yakalayan ve Sofi’nin soldan sağa doğru ilerleyen 2D yolculuğunda amacımız; oyunun size gönderdiği ufak bulmaca parçalarını çözerek, O’nu etrafta ki tüm zararlı varlıklardan ve nesnelerden uzak tutarak ateş böceklerini toplamasını sağlamak ve her bölüm sonunda bulunan ananesinin posta kutusuna ulaştırmak.

Bunu ise oyun içinde bize sunulan; sapan, fan, merdiven, bomba, tahta veya yaylı ayakkabı gibi nesneler ile gerçekleştireceğiz. Unutmamanız gereken ayrıntılar ise; Sofi’nin zemine ne kadar yüksekten düşerse düşsün zarar görmeyecek olması, küçük tümseklere tırmanabilmesi ve böcek tarzı yaratıklar tarafından ancak birkaç defa incitilebilmesi. Eğer Sofi bir bölümde haddinden fazla yaralanırsa, o bölüm tekrar ediyor; her bölümde ise bu durmak bilmeyen yaramaz kızın yaraları iyileşiyor.

Oyuncuyu hızlı düşünüp, çabuk karar vermeye yönlendirecek oyun sistemi, aslında çok yakından tanıdığımız “Tetris” ile aynı mantığın izlerini taşıyor. Örneğin, yolunuzun üstünde zehirli sarmaşıklar var ve Sofi umursamaz bir şekilde bu yolda ilerliyor; yapmanız gereken, ekranın sağ üst köşesinde görülen ve tıpkı Tetris oyununda olduğu gibi sırayla gelen, yukarıda bahsettiğim nesnelerden yararlanarak onu bu tehlikeden uzaklaştırmak; zehirli sarmaşıkların üstünü tahta ile kapatarak Sofinin bu bölgeden kolaylıkla geçmesini sağlayabilirsiniz veya yaylı ayakkabılar ile bu tehlikenin üstünden atlamasına olanak verebilirsiniz.