Bazı oyunlar vardır ki ancak bir bölgedeki oyuncuların ilgisini çekerler. Gerek oynanış öğeleri gerekse de içerikleriyle o bölgedeki insanlar dışındakilere yabancıdır.
Batılı oyuncular ve Japon oyuncular arasındaki zevk farklılığı diyebileceğimiz olaya sıkça rastlıyoruz. Örneğin Call of Duty veya Bad Company 2 gibi oyunlar Batı'da çok sevildiğinden inanılmaz satış rakamlarına ulaşıyor. Monster Hunter veya Dynasty Warriors gibi oyunlar da Japon oyuncuların gözdeleri arasında bulunuyor. Tabi her iki bölgede de çok sevilen
Resident Evil, Metal Gear Solid, Gran Turismo ve Final Fantasy gibi oyunlar da var. İlginçtir ki bu oyunların hepsi de Japon yapımı ve Japonlar genellikle Batılıların yaptıkları oyunları oynamıyorlar. Bu ülke adeta kendi oyun kültürünü geliştirmiş ve buradaki oyuncular diğer bölgelerde oyunları denemek gibi bir girişimde bulunmuyorlar.
Sengoku Basara: Samurai Heroes da işte o sadece Japonlara hitap eden oyunlar arasına giriyor. Yine de Capcom bu oyunu Batılı oyunculara da sunmak istemiş. Peki sonuç mu? Pek de iyi değil.
Dynasty Warriors veya Kingdom Underfire serilerini oynayan oyuncular Sengoku Basara'nın da adını duymuştur. Capcom tarafından geliştirilen oyun, strateji ve beat-em up öğelerinin birleşiminden (aslında strateji sözü lafta kalmış) meydana geliyor.
Bir generali veya yüksek rütbeli kişiyi seçip rakip ordulardan üzerimize gelen onlarca hatta yüzlerce kişiyi tek başımıza (yanımızda adamlar süs olsun diye varlar) öldürmek ve savaşın seyrini değiştirmek zorundayız. Sengoku Basara: Samurai Heroes'da amacımız sadece bundan ibaret. Oyunun Devil May Cry 4'ün yapımcıları tarafından hazırlandığını duymak belki sizi heyecanlandıracaktır, ama oyuna başladıktan kısa bir süre sonra o heyecan yerini bambaşka duygulara bırakıyor.
Samurai Heroes'un geliştirilmesinde Resident Evil serisinden Hiroyuki Kobayashi ve ICO ile Shadow of the Colossus'un müziklerini yapan Kow Otani rol almış. Bu isimleri duyunca benim de heyecanlandığımı söylemeliyim, çünkü bu türde de kaliteli oyunların yapılabileceği düşüncesindeydim. Daha önce oynadığım bu türdeki bir başka oyun olan Kingdom Underfire: Crusaders'i çok beğenmiştim, bu oyunu da beğenebilirdim.
Sengoku Basara: Samurai Heroes, 16 yüzyılın sonunda Sekigahara savaşı döneminde geçiyor. Japonya'da beylikler arasındaki savaş bütün hızıyla devam etmektedir. Bu beylikler birbirlerine üstünlük kurup Japonya'nın tamamına sahip olmak istemektedirler. Biz de Samurai Heroes'da Japonya tarihindeki ünlü karakterlerden bir tanesini seçip oyunumuza başlıyoruz. Yalnız Samura Heroes'u sakın tarihsel bir oyun sanmayın.
Daha oyunun başındaki menüde bile karakterlerimizin futuristik giyim tarzlarına ve saç modellerine sahip olduğunu görüyorsunuz. Bu karakterler sanki bir Final Fantasy oyunundan fırlamış gibi duruyor. Örneğin Japon tarihi üzerine birazcık bilginiz varsa Ieyasu Tokugawa'nın ne kadar önemli bir kişilik olduğunu duymuşsunuzdur. Onu sarı giyisileri ve jöleli saçlarıyla görmek benim için biraz şoktu diyebilirim.
Zaten oyunun başında çalan J-pop şarkıyı (tam bir baş ağrısı) ve sinematiklerdeki gerçek üstü hareketler yapan karakterleri görünce Samurai Heroes'un da tarihsel bir oyun olma niyetinin olmadığını anlıyoruz. Günümüz Japon gençlerine göre hazırlanan oyunun dünyası ve sunumu eminim size de garip gelecektir.
Samurai Heroes'da karakterlerimiz mızrak, kılıç, demir toplar, yumruk ve ok gibi çeşitli silahlar kullanıyorlar, ama düşmanlar sizi zorlamadığından bunun çok fazla anlamı kalmıyor. Bazen süper hareketlerimizi yapıp onları dağıtabiliyoruz, ama bu süperleri boss mücadelelerine saklamanızı öneririm. Boss'larla karşılaştığınızda süper hareketleriniz olmadan çok fazla şansınız olmuyor.
Tabi offline co-op modda işler biraz daha kolaylaşabiliyor. Bence Sengoku Basara: Samurai Heroes'un en önemli özelliği offline co-op'un olması, çünkü son dönemlerde bu özelliğe sahip oyunların sayısı çok azaldı. Yine de bu özellik de oyunu kurtarmaya yetmiyor. Görevlerin tekrar etmesi bir yana, savaşlarda hep aynı şeyi yapmak resmen bunalmanıza yol açıyor. Daha önce
Kingdom Underfire: Crusaders'te çok daha iyi görev ilerleyişi ve zevkli savaşlara tanık olmuştum. Sengoku Basara ise her anlamda kendini tekrar etmekten kurtulamamış.
Üzerimize gelen onlarca düşman hem bizi zorlamıyor, hem de dövüş sahneleri birbirini tekrar ediyorsa Capcom bu oyundan nasıl zevk almamızı beklemiş anlamadım. Oyunun Hard modunu açınca bile düşmanlarda pek bir gelişme olmuyor, tamam belki boss savaşları daha fazla zorluyor, ama boss'lardan yana bir sıkıntımız zaten normal modda da yoktu.
Tekrar eden oynanabilirlik bir yana grafikler de Playstation 3'e hiç yakışmıyor.
Sinematiklerin kalitesi bile çok düşük ve Playstation 2'deki çoğu Capcom oyunu Samurai Heroes'dan daha kaliteli sinematiklere sahip. Capcom'un bu oyunla uğraşmadığı her açıdan belli oluyor. Oyuna başlayınca düşük kaliteye sahip düşmanlar bir yana, çevrenin ayrıntıdan uzak, tek düze yapısı göz zevkinizi bozuyor. Üstelik mekanların geniş olduğunu da kesinlikle söyleyemeyiz.
Etrafta çok sayıda düşmanın yanı sıra kendi birliklerimiz de var; ama kimse kimseyle savaşmıyor, sanki bir sürü hareket eden maket varmış gibi hissediyorsunuz. Playstation 3'te o kadar kaliteli grafikli oyun oynadıktan sonra Sengoku Basara: Samurai Heroes'u görmek tam bir hayal kırıklığıydı. Belki küçük firmalar görseller konusunda sınırlı imkanlara sahipler, ama Capcom gibi bir dev kesinlikle çok daha iyisi başarabilirdi.
Oyun belki Wii sürümünden daha iyi görsellere sahip, ama Wii sürümü konsolun hakkını vermesine rağmen PS3 sürümünün beğenilmesi mümkün değil. En azından Capcom'un Kingdom Underfire II ve Dynasty Warriors'un yeni oyunlarına bakıp yeterli çaba göstermesi ve bu türde yeni nesil konsollarda neler yapılabileceğini görmesi gerekirdi.
Sengoku Basara: Samurai Heroes beni genel anlamda hayal kırıklığına uğrattı, ama oyunun müziklerini yapan kişinin Kow Otani olması ise beni resmen şoka uğrattı diyebilirim. Shadow of the Colossus ve ICO gibi efsane bir oyunlara, inanılmaz şarkılar besteleyen Otani'nin Sengoku Basara'da bu kadar kötü bir iş çıkarmasına şaşırmamak elde değil. Gerçi ne kadar büyük bir yetenek olursanız olun, kötü bir ortamda kötü bir iş çıkarırsınız. Kötü bir oyuna süper müzikler yapmak için konstre olmak da çok zor olsa gerek. Zaten seslendirmeler de rezalet diyebileceğimiz türden.
Karakterlere hiç oturmayan sesler bir yana, bazen Japonca mı yoksa İngilizce mi konuştuklarını karıştırabilirsiniz. Bir arcade oyunundaki özensiz seslendirmeleri aklıma getiren oyun, Deadly Premonition'dan bu yana karşılaştığım en kötü seslendirmelere sahip. Müzikler de her ne kadar çeşitli türler olsa da (mesela gitarla yapılmış İspanyol ezgileri bile var) oyunun kötü atmosferine kendinizi vermenizi sağlayamıyorlar.
Sonuç olarak oynanabilirlik ve grafiklerde sınıfta kalan Sengoku Basara: Samurai Heroes, sesler konusunda benzer bir başarısızlığa ulaşmayı başarıyor.