Sims hakkında bazıları “Gerçek hayat bitti de onu sanal olarak yaşamak mı kaldı?” derler. Bu bir bakıma doğru olsa da diğer bilgisayar oyunları gibi Sims de bize yapamadığımız veya yapmayacağımız şeyleri yaşama olanağı veriyor. Call of Duty serisinde, ilk oyunda II.Dünya Savaşı'na gidiyorduk, Modern Warfare'de ise şimdilerde yaşanan terör olaylarına karşı savaşıyorduk... Ama hepimiz biliyoruz ki geçmişe dönüp II.Dünya Savaşı'nda savaşamayız ya da şimdilerde silahları kuşanıp Dünya'yı tehdit eden bir tehlikeye kafa tutamayız. Sims serisinde de tamamen aynı mantık var: Alternatif bir gerçekliği yaşamak. Gerçek hayatta avukat olan biri Sims'te doktor veya işadamı olabiliyor. İsterse evinin ortasına havuz yapabiliyor işten dönünce havuza girip normalde yemek yapmayı beceremeyen bir kişi olsa da Dünya'nın en güzel yemeklerini yapıp yiyebiliyor... İsterseniz hayalinizdeki evi yapabiliyorsunuz veya dört metre karelik bir alanda yaşayabiliyorsunuz. Her şey sizin hayal gücünüze bağlı oluyor oyuna girdiğiniz anda. Yani Sims; Yemek ye, tuvalete git, yat, kalk sıralamasından ibaret değil ve şimdiki haliyle tek kişilik herhangi bir oyundan daha yorucu ve daha karışık bir oyun diyebilirim. Hala basit diyorsanız oynadığınız özellik bakımından oynadığınız diğer oyunları da değerlendirin.

Seriye yeni oyunlar ve ek paketler eklendikçe oynanışı tamamen değişti. İlk çıkan basitleştirilmiş grafikler ve vasat düzeyde yapay zekaya sahip Sims'in ayrı bir havası vardı. Günlük işler fazlasıyla eğlenceli geliyordu ve amaçsızca sürekli yapabiliyordunuz. Çocuk, öpüşerek yapılıyor ve asla erişkinliğe ulaşamıyordu. Teleskopla uzaya bakanları uzaylılar götürüyordu. Zaman dilimi olarak da diğer iki oyunun orasında yer alıyordu bu arada. Ek paketler çıktıkça oynanış değişmeye başladı. Büyüler, hayvanla, tatil gibi şeyler eklendikçe oynanış da büyük oranda değişmişti.

İkinci oyun bana kalırsa serinin en iyi oyunudur hala. Teknik özellikler ve gerçekçilik olarak son oyun daha iyi olsa da oynanabilirlik olarak Sims 2 hala en iyisidir ek paketleriyle birlikte tabi. Yenilenmiş modellemeler, yenilenmiş yapay zeka, daha iyi özellikler derken karşımıza çıktı Sims 2. Zaman dilimi olarak son sırada yer alıyordu. Dediğim gibi bana göre serinin en iyi oyunuydu. Teknik özellikler olarak geride olsa da son oyunun kırpılmış olan bir çok özelliğine sahipti. Tüm ek paketleriyle birlikte eşsiz bir oyuna dönüşüyordu. İçinde birçok olağandışılık barındırmasına rağmen gayet iyi bir oyundu.

Son oyunda ise rol yapma elementleri fazlasıyla geliştirildi ve içinde diğer oyunlarda bulamayacağınız özellikler barındırıyor. Mesleklere ve yeteneklere bakacak olursak o konularda serinin diğer oyunlarını fazlasıyla geçiyor, eğlence unsurlarının yeni ek paketlerle geliştirileceğine inanıyorum, artık oyunda özgürce dolaşabiliyoruz ve olağandışılıklara rastlamıyoruz. Zaman sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Olağandışılıklar hala oyundaki hayaletlerden ibaret.

Şimdi düşünebilirsiniz ne bu zaman sıralaması diye. Şöyle açıklayım oyundaki önceden hazırlanmış karakterlerin oyundaki hallerine bakacak olursak: Sims 3, Sims ve Sims 2 diye sıralayabiliriz. Son oyunda Bella daha çocukken ikinci oyunda uzaylılar tarafından kaçırılmıştı ve kocası da yaşlanmış ve kafayı artık uzaylılarla bozmuştu. Takip etmiyorum ama çıkacağı söylenen ve hepimiz için geyik malzemesi olan Sims filmi bu olaylar çevresinde dönebilir.

Şimdi ek paketle ilgili gözüme çarpanları kabaca söylemem gerekirse ilk oyuna başladığımda beklentilerimin altında bir oyunla karşılaştığımı söyleyebilirim. Mesleklerden bazıları fazla düz ve sadece ekranın altındaki menünün üstündeki görev tuşuna basmaktan ibaret ve bazı meslekleri de yapmak son derece yorucu denebilir. Oynadıkça görüşüm biraz değişti. Meslekler dışında oyuna eklenen diğer şeyleri gördükçe oyuna vereceğim puan da yükseldi. İlk incelediğim meslek olan dedektiflik de bunda etkili olabilir. Açıkçası o meslekte Sim, bir dedektiften çok bir akıl hastası gibi hareket ettiğinden “bu inceleme nasıl bitecek?” diye düşünmüştüm. Ama oynadıkça gördüm ki oyuna en kötü yerinden başlamışım ve dedektifliği önermiyorum. Kılık değştirip insanlar arasında takip ettiği adamın dibinde kendini bir dalla saklamaya çalışan sim'i görünce haliyle hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Bunun dışında hayalet avcılığının oyunun en eğlenceli mesleklerinden biri olduğunu söylememde fayda var. Hatta hayalete yaklaşınca çalan müzik size çok yakından tanıdığınız bir müziği hatırlatacak. Onların dışında tasarımcılık, itfaiyecilik gibi meslekler de mevcut.

Onların dışında eklenen belirli kısıtlamalarınızın olmadığı meslekler de mevcut. Heykeltraş, mucit ve sanatçı olarak da değişik eserler verip parayla satabiliyorsunuz. Mucit olarak yaptıklarınız biraz kısıtlı olsalar da aralarından eğlenceli şeyler de çıkıyor (Spoiler: Zaman makinesi inventoryde değil, family inventory'inde olacak) ve yeteneğiniz ilerledikçe de daha değişik şeyler yapabiliyorsunuz. Heykeltraşlık açıkçası oyuna eklenen en güzel şeylerden biri diyebilirim. Yapılabileceklerin sınırı yok ve malzeme olarak da çok değişik şeyler mevcut. Başka bir sim'in buzdan bir heykelinden tutun da taştan bir sandalyeye kadar bir çok şey yapabilirsiniz ve yaptıktan sonra da yaptığınız şeyleri taklit edebilirsiniz. O yüzden heykeltraşlığı kesinlikle denemenizi öneririm.

Oyunda yaptıklarınızın üzerinde daha büyük bir etkiniz olması oyunu çekici kılıyor. Onun dışında emlak konusundaki geliştirmeler ve yanında gelen yeni bir bölge haricinde pek bir şey kattığını söyleyemeyeceğim.

Bir ek paket olarak oyunun diğer parçaları ile de çok iyi bir şekilde çalıştığını söyleyebilirim. Oynadıkça fark edeceksiniz ki sanki hepsi tek bir oyun gibi yapılmış. Oyundaki bu bütünlük açıkçası oyunu çok eğlenceli kılıyor.

Onun dışında oyunda hala küçük ödemeler üzerine kurulmuş havası var (zaten öyle) ve kendini fazlasıyla belli ediyor. İçeriğin çoğu hala çevrimiçi mağazadan satılıyor. Bu daha az belirgin hale gelmedikçe oyun için sürekli bir eksi olarak kalacaktır. Açıkçası Will Wright'ın ayrılmasından (proje değiştirmesinden) sonra oyunun bir bakıma ruhunu kaybettiğini söylemek lazım.

Yaşam simülasyonları arasında her zaman taklit edilse de Sims serisi, asla yerini diğer taklitlere kaptırmayacaktır. Çıkan ek paketlerin hepsinin ayrı havası olduğundan oyuncuların tepkisini asla çekmemiştir Sims serisi. Bu yüzden de hafiften bir hayal kırıklığına uğrasam da bu da beklentilerimi yüksek tuttuğum içindir. Ambitions bana kalırsa serinin en iyi ek paketi olmasa da serinin en yenilikçi ek paketi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Açıkçası saatlerce bıkmadan oynayabildiğim bu oyunu oynanması gerek sınıfına koyamasam da oynama size hiçbir şey kaybettirmeyecektir ve oynadığınız süre boyunca oyundaki eğlencenin bitmeyeceğini söyleyebilirim en azından sonraki ek pakete kadar. Oyun hakkında denecek pek bir şey kalmadığına ve oyundaki eğlenceyi keşfederek yaşamanız için bazı detaylara girmediğimden sonraki ek paketlerde görüşmek üzere...

The Sims 3: Ambitions