Mount & Blade: Warband

Karlı dağların ardından
Yel olup estiğin var mı
Tek başına bu çöllerde
Ordular bastığın var mı?

Kargıyı ucundan salla
Düşman deme eyvallah
Her taraftan üç beş kelle
Terkiden astığın var mı?

Köroğlu söyle şanından
Kuş uçurmaz divanından
Avuçla düşman kanından
Doldurup içtiğin var mı?

"Ben bir bozkır çocuğuydum. Babam çiftçiydi topraktan kazanırdık ekmeğimizi. Sıradan ama mutlu bir aile hayatımız vardı. En azından dışarıdan bakıldığında böyle görünüyordu. Ancak ben at binmeye, elim kılıç tutmaya başlayınca bu yaşantımdan tat almamaya başlamıştım. Çoğu zaman at sürer, çevre köylere giderdim. Bana göre değildi toprağı ekmek, hasat etmek. Gezmeliydim bu diyarları, şanlı bir serüvenci olmalıydım. Bir gün gelecek bunu başaracaktım elbet. Çünkü ben bunun için yaratılmıştım.
 
Zaman hızla akıyordu. Geçen zamanla ben daha olgun ve daha güçlü birisi olmuştum. Ancak zaman içimdeki macera tutkusunu söndürememişti. Neyse, bir gün yine civar köylerden birinden dönmüştüm. Eve girdiğim zaman bir sessizlik karşıladı beni. Odaları dolaştım annem ve babamı aradım. Yoklardı... Bahçeye çıktım ve bahçemizin gülü olan salkımsöğüt ağacının dibinde uzanan iki insan gördüm. Koşarak yanlarına vardım ve gördüğüm manzara ile dehşete kapıldım. Ailem hunharca katledilmişti. Peki neden, kim yapmıştı bunu? Kendi halindeki bir çiftçiden ve bir ev kadınınından kim ne isterdi ki? İçimde intikam ateşi alev alev yanıyordu. Ben bu sırrı çözmeliydim. Babamın yadigar atına atlayıp Kalradia topraklarını arşınlamaya başladım. Ve benim hikayem işte bu andan itibaren başlar."

                                                                                                                          Kara Murat
Hikayemin başladığı yer, yazımın başladığı yerdir. İntikamımı almak, yeni serüvenler yaşamak ve içimdeki maceracı tutkusunu canlı tutmak için düşmüştüm yollara... Tehlikeliydi Kalradia toprakları... Haydutlar kol geziyordu dört bir tarafta... Ancak ben bir serüvenciydim ve amacım intikamımı almak ve en büyük serüvenci olmaktı. Bu sebeptendir ki başladım Mount and Blade Warband oynamaya...

Bir Türk mucizesi olan Mount and Blade serisi Warband adlı yeni oyunu ile bizleri yeniden 13. yüzyıldaki Kalradia topraklarına doğru bir yolculuk yapmaya sevketti. Oyuna başlarken oluşturduğum (Kara Murat) adlı karakterimle saatlerce,günlerce maceradan maceraya koştuk. Kah bir köylüye yardım ettik, kah bir kralın mektubunu istenilen yere ulaştırdık. Başlarda yalnızdık ama zamanla bize katılan serüvenciler oldu. Haydutlarla savaştık, zaman geldi esir düştük. Hatta bizim gibi serüvencilerle online bir mücadele içine girdik. Evet online oyun modu Mount and Blade serisine Warband eklentisi ile dahil edildi. Ben (Kara Murat) diğer serüvencilerle "Ölüm-Kalım Karşılaşması, Takım Karşılaşması, Bayrak Kapmaca, Karargah, Meydan Savaşı ve Kale Kuşatması" online oyun seçeneklerinde mücadele verdim. Ama online oyun süremin %90'ı Ölüm-Kalım ve Takım Karşılaşmalarında geçti. Çünkü diğer online oyun modlarında aktif oyuncu bulmak neredeyse imkansız. Yine de online oyun modunda çok zevkli ve uzun zaman geçirdik. (Ben ve Kara Murat)

" Atımın kaldırdığı toz bulutu, hislendirmişti köylüleri. Bir adam geliyordu at üstünde elinde kılıcı, başında miğferi... Güneş gözümü alıyordu atımı dehledim vardım köy yaşlısının yanına. Yaşlı adamın yüzü buruşmuş bir çarşaf gibiydi, saçları bembeyaz... Haydutlarla başının dertte olduğunu söyledi hay hay dedim düştüm yine yollara..."

                                                                                                                                Kara Murat
Editör Notu: Herkesin oynayabileceği başarılı bir yapım.
8,5 Puan EDİTÖRÜN PUANI
Kullanıcı Puanı

0

Sizin Oyunuz:
Oyunun Künyesi
Mount & Blade: Warband Platformlar: Geliştirici: TaleWorlds Dağıtıcısı: Paradox Interactive Tür: Action RPG Çıkış Tarihi: 2 Nisan 2010
Künyenin Tamamını Görüntüle Yorumlar 66 Forumda Görüntüle
Yorum Yaz Forum Arayüzünde Yanıtla

Aşağıdaki formu kullanarak yorum yapabilirsiniz..

Üyelik Durumu Üyeyim Üye Değilim E-posta