Bize vahşi batının "güzelliklerini" eksiksiz bir şekilde yaşatan Red Dead Redemption oyununa bir eklenti paketinin geldiğini duyunca, çok sevinmiştik. Sonra bu eklenti paketinin zombilerle alakalı olduğunu duyunca önce şaşırmış, daha sonra da meraklanmıştık. Oyuna zombileri nasıl ekleyeceklerini, hikayeyi nasıl bağlayacaklarını düşünüyorduk. Zaten ana hikayenin gelişimine bakılırsa, konuyu devam ettirmek pek de kolay olmayacaktı. Ana karakterin başına gelenleri oyunu oynayanlar bilir. Rockstar bu olaya bir çözüm bulmuş, hikayeyi biraz değiştirmiş.
Oyunun başında, Bay Marston'ı görevlerini bitirmiş ve rahatlamış bir şekilde eve giderken görüyoruz. Evde eşi ve oğlu da normal hayatlarını sürdürmekteler. John eve geldiğinde, yemek yiyor. Çocuk odasına çekiliyor. Yaşlı bunak dayıları ise henüz eve gelmemiş. Bir barda sızıp kaldığını düşünüyorlar. Yatmaya gidiyorlar. John uzun bir aradan sonra huzurlu bir uyku çekeceğini düşünürken, yaşlı bunak, yatak odasının kapısından giriyor. Görüntüsü tuhaf. John ve eşi önce olan bitene bir anlam veremiyor ama John hemen silahını almak için dışarı fırlıyor. Silahını alıp da eve dönene kadar karısı saldırıya uğruyor. Yaşlı adamı öldürmek zorunda kalan John, karısı ve oğlunu da iple bağlayarak yatak odasına kilitliyor. Rahat yüzü göremeyen lanetli karakterimiz, bir kez daha bu lanetin nereden geldiğini bulmak için yollara düşüyor.
Orjinal RDR ile aynı haritada geçen oyunda, daha önceden bulunduğumuz bütün mekanlara gidebiliyoruz.
Kasabaların hepsi yerli yerinde. Ama hemen hepsi zombilerin saldırısına uğramış durumda. Kasabalara gittiğinizde, öncelikle etraftaki zombileri temizlemeniz gerekiyor.
Bu sayede kasabayı kısa bir süreliğine de olsa güvenli bölge haline getirebiliyorsunuz. Güvenli kasabalarda hayatta kalanlardan görevler alabiliyor, oyunu kaydedebiliyor ve diğer güvenli kasabalara hızlı seyahât edebiliyorsunuz. Bu yüzden kasabaları güvenli hale getirmek önemli. İlk başlarda fazla sayıda kasaba görünmüyor hartada ama etrafı dolaştıkça, yenileri ekleniyor. Özellikle görevlere hızlıca ulaşmak için yolunuza çıkan kasabaları kurtarmanızı öneririm. Daha sonra oralara dönmeniz gerektiğinde, zorluk çekmezsiniz. Artık kamp kurup istediğiniz yere hızlıca gidemediğiniz için, kasabalara muhtaçsınız.
Kasabalara muhtaç olmanız, biraz da cephane yüzünden.
Artık eskisi gibi yüzlerce merminiz olmuyor cebinizde. Hemen herkes zombi olduğundan, artık sağda solda dükkanlar yok alışveriş yapabileceğiniz. Öldürdüğünüz zombilerin ceplerinden 2-3 mermi çıkarsa kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Ayrıca kurtardığınız kasabalarda bulabileceğiniz sandıklardan da mermi çıkıyor. 5 mermi bulursanız çocuklar gibi seviniyorsunuz. Neyse ki oyunun hemen başlarında sahip olacağınız meşaleniz ile zombi öldürmek çok kolay. Ne hikmetse meşale hiç sönmüyor, cebinize koysanız da yanmaya devam ediyor.
Kasabalar genelde boş olsalar da, bazı yerlerde karşınıza zombi sürüleri çıkabiliyor. Durup da onları öldürmek size birşey kazandırmayabilir. Dediğim gibi, cephane oldukça değerli. Ama bazen sizden yardım isteyen kişiler de oluyor. Zombilerin saldırısına uğramış bu kişileri kurtararak, ekstra cephane veya silah kazanma şansınız olabiliyor. İlk oyundaki gibi önce sizden yardım isteyip, daha sonra sizi kandırıp atınızı çalan kötü adamlar yok artık. Bu yüzden yardım isteyenlere rahatlıkla yardımcı olabilirsiniz. Etraf zombilerle dolu ve bu durumdan hayvanlar da nasibini almışlar. Köpekler, kurtlar ve atlar bile zombi. Hatta bir keresinde atımı bir sırtlan sürüsü ayesinde kaybettim.
Bir süre sonra ıslık çalarak yeni bir at çağırdım ve gelen at zombiydi. Zombi atların iyi yanı, asla yorulmamaları. Ama kontrol edilmeleri de çok zor. Devamlı sağa sola gitmek istiyorlar. Düz yolda, uçurum kenarlarında yürümek bu atlarla zor. Ama uzak mesafeleri kısa sürede katedebiliyorsunuz. At demişken, mahşerin dört atlısını da oyuna dahil etmişler. Onlar da kendileri yerine atlarını yollamış. Haritada dolaşırken ansızın mistik bir yaratığın etrafta olduğu mesajını alıyorsunuz. Elinizi çabuk tutarsanız atı yakalayıp üzerine çıkabiliyorsunuz. Bu atlar da asla yorulmuyorlar ve zombilere de ekstra hasar verebiliyorlar. Mesela savaş, zombileri yakıyor.
İlk oyundaki silahlarınızın en kullanışlıları, bu oyuna da aktarılmışlar. Hatta daha fazlası bile var.
Kutsal su, zombiler için yem, dinamitle karıştırılmış yem, patlayan tüfek gibi enteresan silahlarınız var. Bu silahları size yardım ettiğiniz kişiler veriyorlar. Yemi yere atarak zombilerin yemin etrafına toplanmalarını sağlıyorsunuz. Daha sonra yeme ateş ederek havaya uçuruyorsunuz. Daha sonra dinamitle yemleri birleştirmek aklınıza geliyor. Bu sayede yemler kendiliğinden patlıyorlar. Yani oyunda ilerledikçe, yeni ve daha güçlü silahlara sahip oluyorsunuz.
Oyunda ilerlemek demişken, oyunun hiç de kısa sürmediğini belirtmek isterim. Bir eklenti paketi için oldukça uzun bir oyun.
Konusu da çok sürükleyici. Bütün kasabaları temizleyip, ekstra görevleri yaparsanız bir 5 saati devirirsiniz rahatlıkla. Bu da bir eklenti paketi için oldukça iyi bir rakam. Paketin sadece Undead Nightmare'den oluşmadığını, RDR için bugüne kadar çıkmış tüm eklentileri de içerdiğini düşünürseniz, oyun verdiğiniz parayı sonuna kadar hakediyor. Tabi oyunu kutulu almış olanlar için konuşuyorum. İsterseniz sadece Undead Nightmare'i indirme şansınız da var. Daha uygun fiyata tabi.
Zombiler aptal olurlar biliyorsunuz. Birkaç tane olduklarında fazla sorun yaratamazlar. Eskiden zombiler koşamazdı ama yeni modaya göre, artık koşabiliyorlar. Hatta bazı filmlerde ve oyunlarda, silah kullananlarını bile gördük. Undead Nightmare'de sadede koşuyorlar neyse ki. Kalabalık olduklarında da sizi oldukça fazla zorlayabiliyorlar. Bu yüzden kapalı mekanlardan ve dar koridorlardan uzak durmaya bakın. Özellikle kasabaları temizlerken, açık alanlarda durun ve 360 derece etrafa hakim olmaya çalışın.
Oyunun zorluk seviyesi üç tane. En basitinde nişan aldığınızda otomatik olarak zombilerin kafasını hedef alıyor. Normal seviyede ise otomatik olarak zombilerin göğsüne nişan alıyor. Yere düştüklerinde ise, kafalarına alıyor. En zor seviyede ise otomatik nişan almıyor. En azından normal seviyede oynamanızı tavsiye ederim. Oyunun zevkini ikiye katlamış olursunuz.