Beğenerek oynadığımız Assassin's Creed serisinde hiç şüphe yok ki Revelations, tam da istediğimiz oyun olacak. Osmanlı'da geçecek olmasıyla ile bizi
Tarih derslerimizin eğlenceli sanal versiyonunu yaşatacak olan Assassin's Creed: Revelations için her geçen gün yepyeni bilgiler ve detaylar gün yüzüne çıkıyor ve heyecan katsayımız git gide artıyor. Güncel haber akışımızı takip edenlerdenseniz geçtiğimiz günlerde Revelations'ın karakterlerini mercek altına
almıştık. Şimdi ki ufak makalede ise meraktan sizi çatlatan Revelations mekanlarına yer veriyoruz.
İtalya ve Roma'yı geride bırakan Ezio, Revelations'ta nereleri karıştıracak? İşte başlıyor:
Masyaf
İlk Assassin’s Creed'in Masyaf'ta başladığını hatırlarsınız, Revelations’ın hikayesi de Masyaf'ta başlayacak. Ezio, Assassin'lerin kalesini ziyarete edecek ve bir zamanlar Altair tarafından tutulan gizli bilgilerin arayışına girecek, fakat gelin görün ki bomboş bulacağını zannettiği bu kale Templar'lar (tapınakçılar) tarafından istilâ edilmiş bile...
Oyunun kreatif direktörü Alexandre Amancio bu durum ile ilgili şöyle konuştu: “Masyaf'a cevap bulmak için geri dönüyor. Order (Düzen) hakkında daha fazla şey öğrenmek için kütüphaneyi bulmak istiyor. Altair'in adımlarını izleyerek Masyaf'a ulaşıyor. Ancak bu kutsal yolculuğu zamana karşı bir yarışa dönüşüyor."
Ezio, Masyaf'ı ilk ziyaretinde görevi tamamlayamayacak, ancak oyunda ilerledikçe ve bulmacanın parçalarını oturttukça oyunun sonunda tekrar Masyaf'a döneceği söyleniyor. Masyaf'ın Assassin's Creed'in gizemli hikayesine ışık tutacağını söylememe gerek yok. Altair'in bir zamanlar bildiklerini öğrenmek için can atan Ezio, Masyaf'ı altına üstüne getirmeden misyonunu tamamlamaz gibi duruyor.
Constantinople
Assassin's Creed: Revelations'ta en çok zamanınızı harcayacağınız antik şehir. Ezio her ne kadar 50 küsür yaşına gelene dek dünyanın en çok aranan Assassin'i konumuna gelse de, bu karışık ve koca şehirde bilinmeyen ve yabancı biri. Diğer Assassin'ler ile burada tanışan Ezio, çok geçmeden şehirdeki politik sorunlarıdan bir haber oluyor ve harekete geçmeye başlıyor.
Amancio: “Constantinople çok büyük bir şehir. 2 kıtayı içinde barındırıyor. biri Avrupa, diğeri Asya. Burası o zamanlar dünyanın merkezi olarak bilinirmiş. Baharat ve aklınıza gelebilecek bin bir türlü ticaret o zamanlar Constantinople'e de yapılırdı. Avrupa'lıların Afrika etrafından dönüp gitmelerini gerektiren en büyük sebeplerden biriydi. Çünkü Constantinople Osmanlılar tarafından kontrol ediliyordu ve doğal olarak her şeyin bu şehirden geçmesi gerekiyordu."
Revelations'ta daha önce de açıklandığı gibi Constantinople 4 ana bölgeye ayrılacak: Constantin. Beyazid, Imperial, ve Galata. Her bölgenin kendine has görsel bir stili olacak. Böylece şehirde çok zaman geçirecekler her zaman ilgilerini çekecek ufak detaylar yakalayabilecekler.
Cappadocia - Kapadokya
Kapadokya bildiğimiz Kapadokya, ancak tabii ki durumu farklı. O zamanlar bir Templar karargahı olan Kapadokya'yı Ezio şehir dışında bir yolculuğu sırasında ziyaret edecek. Kapadokya'da sıradan sivil vatandaş olmayacak. Ezio'nun düzenine karşı gelen yeminli düşmanlar ile karşılaşacaksınız, Kapadokya'ya turistik bir ziyarete yapacağınızı aklınızın ucundan bile geçirmeyin.
Amancio: “Bir kısmı yer üstünde olan bu mekanın gerçek sırrı yer altında. Seride ilk defa böyle bir şey yapıyoruz. Bir yer altı şehri kurduk."
Ezio'nun bir şekilde risk alıp Kapadokya'yı karış karış gezeceği belirtiliyor. Çünkü Templar'larda çok önemli bir bilgi var ve Ezio bunu elde etmeden rahat edemeyecek. İş yine bize düşecek, desenize...
Rhodes - Rodos
Rodos'un bu müthiş tek kişilik macera içerisinde ziyaret edilmeyecek olması üzücü olacak belki ama oyuncular multiplayer'da bu harita üzerinden kozlarını paylaşacaklar.
6. yüzyılda Tapına şövalyelerin kontrolünde bulunan Rodos adası, şatolar, saraylar ve daha bir çok tarihi yapısıyla dikkat çekiyor. Tapınak Şövalyeleri aha sonra bu güzel adayı bir kaleye çeviriyorlar. Ancak Rodos'un tarihine baktığımızda hep farklı kültürleri bünyesinde barındırmasıyla bilinmiştir. Revelations zaman sürecindeki Rodos ise Osmanlıların hep göz diktiği ve ele geçirmek istedikleri bir mekan konumundaydı. Ancak bu güçlü kale duvarlarının Kanuni Sultan Süleyman'ın 29 Aralık 1522 deki kalabalık ordusuna karşı yenik düştüğünü hatırlatalım. Fakat bu haritanın tek kişilik oyuncu modunda olmayacağı için pek de tarihe yenik düşeceğini tahmin etmiyorum.