Geçtiğimiz süreçte sanal başlıklar için duyurulan Metro serisinin en yeni oyunu Metro Awakening'in çıkış tarihi açıklandı. Geliştiriciliğini Vertigo Game stüdyosunun üstlendiği VR oyunu ortaya çıkan bilgilere göre 7 Kasım tarihinde PlayStation VR2,
Steam VR, Quest 2 ve Quest 3 için piyasaya sürülecek. Ayrıca oyunun 40 dolarlık bir fiyat etiketine sahip olacağı doğrulandı.
Metro Awakening kıyamet sonrası dünyayı genişletiyor
Açıklanan detaylara göre oyunun iki farklı sürümle karşımıza çıkacağını aktarabiliyoruz. Standart sürümünün haricinde bir de Deluxe sürüm bulunuyor. Bu sürüm ise ülkemizde 1.749 (PS Store) Türk lirasından satışta bulunuyor. Ek olarak standart sürümünün 1.400 Türk lirasından PlayStation mağazalarında karşımıza çıktığını aktarabiliyoruz.
Ön siparişlerin şu anda mevcut olduğu Metro Awakening, ilk duyurusuyla beraber bir hayli oyuncuları heyecanlandırmıştı. Ancak sanal başlık oyunu olduğunu öğrendiğimizden bu yana elbette beklentinin düştüğünü ve ne yazık ki o beklediğimiz devam oyununun gelmediğini doğrulamış olduk.
Oyunun şu anda PlayStation VR2, Meta Quest ve SteamVR'da hem standart hem de Deluxe sürümler için satın alınabileceğini aktarabiliyoruz. Eğer ön sipariş verirseniz çeşitli ve özel oyun içi ödüllere sahip olabilirsiniz. Oyunun Deluxe sürümünü sipariş etmek isterseniz %10'luk indirimle karşı karşıya kalıyorsunuz. Aynı zamanda 5 Kasım tarihinde oyuna 48 saatlik bir erkenden erişim elde edebiliyorsunuz. Yani dünya çapında çıkış yapmadan önce oyunu oynayabilirsiniz.
Metro Awakening bildiğiniz üzere bizleri kıyamet sonrası bir ortama götürüyor ve burada hayatta kalmanın yollarını arayabiliyoruz. Eğer seri oynamış biriyseniz ve elinizde sanal başlık cihazları bulunuyorsa, muhakkak oyuna geçiş yapmanızı tavsiye ediyoruz.
VR oyununda neler var?
Beklenen sanal başlık oyunları arasında yer alan bu yapım, dikkat çekici bir kıyamet sonrası ortama bizleri götürüyor ve ortamın içerisinde gerçekçi bir yapı ile karşı karşıya kalmaya hazırlanabiliyoruz. Oyun içerisinde yer aldığımız süre boyunca sanal başlıklarla beraber ilerlerken elbette etrafın ne kadar korkutucu olduğunu görebiliyor ve elimizdeki deneyimle beraber en iyi şekilde oyundaki yerimizi almak durumunda kalıyoruz. Yazılı olanı değil de yazılı olmayanı yaşayabileceğimiz yapım içerisinde gidişatımıza yön verirken aynı zamanda elimizdeki silahları kullanabiliyor, buralarda neler olup bittiğini öğrenirken oldukça zorlu ortamlarla karşı karşıya kalabiliyor ve buranın daha çok karanlık bir atmosfere sahip olduğunu söyleyebiliyoruz. Ben şimdiye kadarki en sürükleyici Metro deneyiminin bizlere sunulacağını belirten geliştirici ekip, oyundan bir hayli ümitli diyebiliriz.
Bu kapsamda oyuncular kanadında da elbette bu beklentinin daha da yükseldiğini aktarabiliyoruz. Yapım içerisinde yer aldığımız süre boyunca sanal başlığa özel bir hikayenin olduğunu söyleyebiliyor ve diğer taraftan üçlemesinin de PC platformunda ve diğer konsollarda yer aldığını aktarabiliyoruz. Metro serisi gerçekten de oldukça güzel bir yapıyı bünyesinde barındırıyor ve içeride kıyamet sonrası ortam gerçekten de oyuncular tarafından seviliyor ve muhakkak oynanması gereken yapımlar ve seriler arasında bulunuyor. Ancak herkes devam oyunlarını beklerken, ne yazık ki devam oyunu şu anda geliyor fakat sadece sanal başlıklara.
Durum böyle olunca devam oyunu içerisinde yer alan hikayeye ne yazık ki sadece bu sanal başlık sahipleri deneyimleyebilecek ve bu durumda elbette oldukça özel bir yapıya sahip olduğunu aktarmakta fayda var. Dikkat çekici ortamlara geçiş yapabileceğimiz ve karanlık ortamlarda kendi yolumuzu bulabileceğimiz yapım içerisinde elbette tüylerimizi diken diken eden bir yapıyla karşı karşıya kalabiliyor ve buralarda hayatta kalmanın ne kadar zorlu olduğunu vurgulayabiliyoruz. Oyunda nükleer saldırıdan sonraki dünyada yer aldığımız süre boyunca elbette tuhaf canlıların, yaratıkların, ölümsüzlerin ve çok daha fazlasının olduğundan bahsedebiliyoruz ve bunları ortadan kaldırmak için türlü mücadelelere atılmak durumunda kalıyor ve ek olarak elimizdeki silahları ve mühimmatları en iyi şekilde kullanmak tamamen bizim işimiz oluyor.
Yapım içerisinde yer aldığımız süre boyunca elbette kıyamet sonrası ortamda hayatta kalmak ne kadar zorlu olursa olsun burada yapacağımız hamlelerle gidişatımıza yön verebiliyoruz. Sanal başlıklar, yani VR için tasarlanmış hikaye odaklı yapım içerisinde tamamen tek oyunculu ve birinci şahıs bir kamera bakış açısıyla beraber ilerleyebileceğimiz bir yapının olduğundan bahsedebiliyoruz. Zaten bu tarz oyunlarda dikkat çekici içeriklerin olduğundan bahsedebiliyor ve büyük çaplı bir yapıyla beraber oyundaki yerimizi almak durumunda kalıyoruz. İlgi çekici ortamlarda yer alabileceğimiz yapımda radyasyona maruz kalmış ortamlarda ilerleyebiliyor, kendimize sürekli olarak metroda değil aynı zamanda zemin, yani yüzeyde çıkmış durumda görebiliyoruz. Zaten sanal başlık cihazlarına çıkmayan üçleme ile beraber bu durumu sonuna kadar yaşadık ve muhakkak oynamanız gereken seriler arasında yer aldığını aktarabiliyoruz. Eğer elinizde böyle bir sanal başlık cihazınız bulunuyorsa, öncelikle üçlemenin hikayesine oynamak ve öğrenmek veya bir yerden izlemek gerçekten de önemli olabiliyor.
Çünkü eğer devam oyunu içerisinde farklı şekillerde ele alınabilecek göndermeler, seri içerisinde yer alan ikonik karakterlerle karşılaşabileceğiniz yapılar ve çok daha fazlası bizleri bekleyebiliyor. Durum böyle olunca elbette diğer oyunlarda neler olduğunu, hangi karakterlerin ön plana çıktığını, hikayenin özünü ve çok daha fazlasını öğrenmiş durumunda kalabiliyorsunuz. Metro deneyimini üst seviye bir şekilde yaşayabileceğiniz yapımda elbette sanal başlıklarda adeta o ortam içerisinde kendinizi bulabiliyor ve böylece oyuna kendinizi kaptırabiliyorsunuz. Bizzat içerisinde olduğunuz bir oyun deneyimiyle karşı karşıya kaldığınızdan dolayı elbette tüylerinizin diken diken olacağı bir yapıyla kendinizi oyuna kaptırabiliyorsunuz. Farklı bölgelere doğru ilerleyebileceğiniz bu bölgelerden neler olup bittiğini öğrenebileceğiniz ve akabinde ise yapacağınız hamlelerle gidişatınızı yön verebileceğiniz yapımda her adımda oldukça tehlikeli sistemlerle ve düşmanlarla karşı karşıya kalabiliyor ve elinizdeki sınırlı mühimmatla beraber gidişatınıza yön verebiliyorsunuz.
Gaz maskenizi takıp yüzeye doğru ilerleyebileceğiniz ve doğru zamanda doğru hamleler yapabileceğiniz yapımda elbette maskenizin bir filtresi bulunuyor ve bu hava filtresi bittikten sonra ne yazık ki hava alamaz duruma gelebiliyor ve oksijeninizi muhakkak yenilemeniz gerekiyor. Oksijen filtrelerini elbette etrafta bulabiliyor ve etrafı keşfetmek oldukça önem arz ediyor. Bununla beraber her bir ortama giriş yaptıktan sonra etrafı keşfetmek, buralarda neler olup bittiğini öğrenmek, etraftaki kaynakları ve malzemeleri toplamak oldukça önem arz ediyor. Zaten bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere etrafı keşfetmek ve buralarda neler olup bittiğini öğrenmek bir hayli önemli.
Yılların 2028 olduğu ve kıyamet sonrası bir dünyada yer aldığımız yapım içerisinde Moskova metrosu içerisinde yer aldığımız süre boyunca dikkat çekici ortamlara geçiş yapabiliyor ve sanal başlık için özel tasarlanmış bir hikaye içeriği ile ve ortamlarıyla karşı karşıya kalmaya hazırlanabiliyoruz.
Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi aynı şekilde bu oyun içerisinde de gaz maskemizi takabiliyor ve bu gaz maskesi ile beraber yüzeye doğru ilerlemek durumunda kalıyoruz. Bildiğiniz üzere gaz maskeleri, yüzeydeki radyasyonu hemen ve aynı zamanda buradaki oksijeni dengeleyen unsurlar arasında bulunuyor. Metro içerisinde, yani yer altında, bu maskelere pek gerek duyulmuyor. Çünkü yüzeyle olan bağlantı bu metrolarda kesilmiş durumda. Durum böyle olunca metro içerisinde herhangi bir şekilde bu gaz maskelerine ihtiyaç duyulmuyor ve burada ticaretler yapabiliyor ve aynı zamanda yüzeye çıkmadan önce maskelerden alabiliyor, kendinize en iyi şekilde filtrelerle donatabiliyor ve tam teçhizatlı bir şekilde ilerlemek durumunda kalabiliyorsunuz. Durum böyle olunca metro içerisinde elbette ticaret yapabileceğiniz, mühimmatlarınızı doldurabileceğiniz, farklı silahlar alabileceğiniz ve daha fazla detay ile beraber ilerleyebileceğiniz bir sistemin olduğundan bahsedebiliyoruz.
Felç edici radyasyona karşı göğüs gerebileceğiniz yapım içerisinde elbette türlü tehlikelere doğru geçiş yapabilir ve bu tehlikeleri aşmak için büyük bir mücadele sergilemek durumunda kalabiliyorsunuz. Her adımda ruhunuzu sömürecek olan metro istasyonlarının derinliklerine doğru ilerleyebileceğiniz yapımda elbette buralarda neler olup bittiğini öğrenebiliyor ve akabinde ise radyasyonun maruz kaldığı her bir noktayı tek tek gezmek durumunda kalabiliyoruz. Oyunda ilerledikçe hikaye içeriğinin daha da fazla açıldığı ve aynı zamanda korku ve gerilim unsurlarının daha da fazlalaştığını aktarabiliyoruz. Bu tarz detaylarla beraber ilerlemeye çalıştığımız yapım içerisinde medeniyetin son çırpınışlarının burada olduğunu söyleyebiliyor ve insanlığı kurtarmak gerçekten de büyük bir meziyet haline gelebiliyor.
Bununla beraber oyun içerisinde yer aldığınız süre boyunca istediğiniz şekilde ilerlerken Serdar isimli bir doktoru oynamak durumunda kalıyor ve burada yapacağımız hamlelerle gidişatımıza yön verebiliyoruz.
Türk kökenli bu doktorla beraber yer alabileceğimiz yapının içerisinde elbette kendi cesaretimizi toplayabiliyor ve akıl sağlığımızı korumak durumunda kalırken aynı zamanda kendi sınırlarımızı zorlayabiliyoruz. Hızlı bir şekilde ilerleyebileceğimiz yapım içerisinde yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide yaşayabiliyor ve manevi ve maddi olarak gerçekten tüm dengelerin nasıl değiştiğini doğrudan gözlemleyebiliyoruz. Oyunda zaten somut ve yaşanabilir bir dünyanın olmadığını aktarabiliyor ve burada yaşanabilir bir alan yaratmak ve aynı zamanda daha da fazla insanı kurtarmak tamamen bizim işimiz oluyor. Oyun içerisinde yer aldığımız süre boyunca türlü mutantlar ve çok daha fazlası üzerinize doğru gelebiliyor ve onları ortadan kaldırmak için büyük bir mücadele sergilemek durumunda kalıyoruz. Durum böyle olunca yapım içerisinde Moskova metrosunda elimizden geleni yaparak insanlığın son çırpınışındaki tamam desteği tamamen elimizde hissedebiliyoruz.
Hayatta kalanların ruhunu emmeye çalışan mutantlarla beraber istediğiniz şekilde ilerleyebiliyor, mezara gömüldüğü insan yapımı hayaletlerle karşı karşıya kalabiliyor ve bunlarla beraber elbette yolumuza devam etmek durumunda kalıyoruz. Oyun içerisinde yapacağımız hamlelerle gidişatımızı yön verebileceğimiz yapımda tüyler ürperten doğaüstü hikaye içeriği ile beraber kendimize oyuna bırakabiliyoruz. Kötüleşen atmosfer elbette daha da fazla kötüleşebiliyor ve hikayenin kendini açtığı kısımda daha da fazla zorlu ortamlarla kendimizi bulabiliyoruz. Cephanemizin ve filtrelerimizin azaldığı yapımda kıt kaynaklarla beraber ilerlemek durumunda kalabiliyor ve bu kaynakları en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Çünkü bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere elinizdeki kaynakları, mermileri ve çok daha fazlasını doğru şekilde, doğru zamanda kullanmak oldukça önem arz ediyor.
Eğer bunları sürekli olarak harcarsak ve filtre daha tam bitmeden değiştirirsek onu ziyan etmiş oluyor ve böylece kaynaklarımızın daha da hızlı bir şekilde tükenmesine sebep olabiliyoruz. Bunun önüne geçmek için doğru zamanda doğru hamleler yaparak kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Metro deneyimi içerisinde atmosferi keşfedebileceğimiz ve farklı şekillerde yer alabileceğimiz yapımda aynı zamanda düşmanlara karşı nasıl gelebileceğimizi de burada değerlendirebiliyoruz. Dolayısıyla burada her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edebiliyor ve kendi deneyiminizi burada özelleştirip kişiselleştirebiliyorsunuz. Dikkat çekici ortamlarda aynı zamanda her adımda ruhunuzu sömürecek olan metronun derinliklerinde gerçekten de tuhaf olaylarla, karakterlerle ve çok daha fazlasıyla karşı karşıya kalabiliyor ve bunları aşmak için mentalinizi en iyi şekilde tutmanız ve yüksekte bırakmanız gerekiyor.
Oyunun diğer özelliklerine bakacak olursak, karanlık bir atmosferde olduğumuzdan dolayı elbette etrafımızı aydınlatmak ve elimizdeki feneri en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Kötüleşen atmosfer yüzünden gaz maskemizle beraber ilerleyebiliyor, elimizdeki filtreleri en iyi şekilde kullanabiliyor, cephanemizi ve diğer unsurları değerlendirebiliyor ve burada fenerimizin ışığıyla beraber karanlıkta yitip giden olayları ve hikayeleri gözden geçirebiliyoruz. Metronun derinliklerine doğru inerken aynı zamanda buralarda neler olup bittiğini öğrenebiliyor, arka planda duygusal ve bir yandan da sert bir hikaye içeriğiyle karşı karşıya kalabiliyor ve sanal başlık deneyimiyle beraber ilk kez koyunun böyle bir yapıyla karşı karşıya kaldığını aktarabiliyoruz.
Zaten bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere doğru zamanda doğru hamle yapmak oldukça önem arz ediyor. El yapımı silahlardan oluşan bir cephaneliği kullanabileceğimiz ve gaz maskemizi takarak yüzeye doğru adım atabileceğimiz yapımda ne kadar çok dikkatli olursak, o kadar çok hayatta kalma şansımızı arttırabiliyoruz. Çünkü oyunda ilerlerken türlü belaların ve anlık olarak tehlikelerin bir anda karşınıza çıktığını aktarabiliyor ve mutantların, haydutların ve diğer kötü unsurların bir anda karşımıza bulunduğunu söyleyebiliyoruz. Her adımımıza dikkat edebileceğimiz yapımda yapacağımız hamleler oldukça önem arz ediyor ve her attığımız adıma oldukça dikkat etmemiz gerekiyor.
Genel olarak toparlayacak olursak, bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız elbette oyuna göz atmanızda ve bir şans vermenizde fayda var. Aynı zamanda elinize bir sanal başlık bulunuyorsa, muhakkak oyna geçiş yapabilir ve kendinize oyunda görebilirsiniz. Sanal başlık deneyimiyle beraber Metro serisine adım atmak gerçekten de güzel bir deneyim olacak.