Football Manager serisinin hüküm sürdüğü menajerlik türünde en son, EA Sports da durumu kabullenip FIFA Manager’ın yapımını durdurma kararı almıştı. Türünde rakipsiz kalan Football Manager’a bağımsız yapımcı kanadından bir alternatif geliyor. Biz de bu videoda FX Interactive’in ilk menajerlik deneyimine göz atıyoruz.
FX Eleven, iki farklı oyun moduna sahip. Bunlardan birisi Manager modu, diğeri ise Challenge. Challenge modunda kümede kalma mücadelesi veren ya da şampiyonluğa yakın takımları hedeflerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Manager modunda ise diğer oyunlardan alışkın olduğumuz kısma giriş yapıyoruz.
Düşük bütçeli bir oyun olan FX Eleven’ın kötü yanlarından birisi başlangıç ekranında karşımıza çıkıyor. FX Eleven’da sadece beş farklı ülkenin ligleri bulunuyor. Bunlar İspanya, İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere. Bunun üzerine oyunda, takımların gerçek isimlerinin kullanılmadığını görüyoruz. Hatta bu durum sadece takım adlarıyla geçerli kalmayıp, oyuncu isimlerine de sıçramış. FX Eleven’da yer alan takımların oyuncu isimlerinde de sahte isimlerin kullanıldığı görülüyor.
Bu önemli olumsuzluğu bir kenara bırakıp oyuna geçtiğimizde, yapımcıların hazırladığı kullanışlı bir arayüz bizleri karşılıyor. Oyunun yapımcısı, daha önce bu türe alışkın olmayan kişileri kendine çekmek için basit bir arayüz kullanmayı tercih etmiş. Bütün futbol hayranlarını menajerlik türüne alıştırma amacıyla yola çıkan firma, başarılı olmuş görünüyor.
Oyunun ana sayfasında dört farklı başlık bulunuyor. İlk başlıktan sıralamaları, fikstürleri veya sonuçları görüntülerken, alıştırma kısmından da taktikleri, antrenmanları, stratejileri ayarlayabiliyorsunuz. Tek tek ayrıntılarla uğraşmak istemeyen oyunculara bu tip işleri yardımcı antrenöre bırakmak için de bir seçenek koyulmuş.
FX Eleven, detaysız bir oyun gibi görünse de bir menajerlik oyununda olabilecek her türlü seçeneği oyunculara sunuyor. Ancak oyunda yer alan kısıtlı ve gerçek olmayan veri tabanı, rahatlığın önüne geçmeyi başarmış. Mesela ekipten bir antrenör değiştirmek istediğimizde oyun sadece beş tane seçenek sunup bunlardan birini seçmemizi istiyor. Ya da bir sponsorluk anlaşması için oyun bize belirli sayıda teklif sunuyor ve birini kabul etmemizi istiyor. Bu gibi kısıtlamalar FX Eleven’da sıkça karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla diğer oyunlardaki rahatlığı da mumla arıyoruz.
Sezonun açılışını yapmadan önce, FX Eleven’ın önemli bir özelliğine de değinmek gerek. Oyunda yer alan özelleştirme seçenekleri en üst seviyede sunulmuş. Örneğin MyTeam bölümüne girip lisanssız olan her şeyi gerçeğe uygun olarak düzenleyebiliyorsunuz. Oyuncuların adından tutun da takım formasına, logosuna kadar düzenlemeler yapılabiliyor. Bunun haricinde stadyum özelleştirme ekranı da SimCity’den hallice. Burada stadyumunuzu istediğiniz şekilde düzenleyebiliyor ve ekleme yapabiliyorsunuz.
Şimdi gelelim sezonun açılışına. FX Eleven’ın maç motoru bu türe taze bir hava getiriyor. Oyunun maç bölümünde spiker seslendirmesini görüyoruz. Her ne kadar türe kazandırılmış güzel bir özellik olsa da, üzerinde çok çalışılmadığı da ortada. Eğer oyunun hızını arttırırsanız spikerlerin sesleri bir anda kayboluyor. Ayrıca her maç spikerlerden aynı kalıpları duyuyoruz.
Bunun haricinde oyunun maç motoru, klasik üstten görünümü, gerçekçi grafikler ile buluşturuyor. Ama oyunda sadece bir adet kamera açısı bulunduğundan, görüntüyü değiştirme seçeneğimiz yer almıyor. Maç motorunun en önemli eklentilerinden birisi de, anlık uygulayabildiğimiz strateji sistemi. Yaptığınız antrenmanlara göre bu taktiklerin kullanım süresi artıyor. Sağ alt kısımdaki bölümden tıklayarak da maç sırasında uygulayabiliyoruz. Bu özellik, oyuncunun maçlarda aktif rol oynamasını sağlamış.
Genel olarak toparlamak gerekirse, FX Eleven’ı iyi niyetli fakat özenilmemiş bir oyun olarak tanımlayabiliriz. Eğer Football Manager serisinde saatlerinizi harcamış ve mutluysanız FX Eleven’a geçmeniz için bir sebep bulunmuyor. Ama bu türe meraklıysanız ve FM size karışık geliyorsa FX Eleven sizin için alıştırma görevi görebilir.