Quantic Dream tarafından biz oyun severlere sunulan sinematik ve seçim odaklı macera oyunu Detroit: Become Human yeni bir kilometre taşına ulaştı. Quantic Dream'in eş CEO'su ve kurucu ortağı Guillaume de Fondaumière, Twitter platformundan yayınladığı bir gönderide oyunun bu zamana kadar ne kadar sattığını açıkladı.
Detroit: Become Human oyuncular tarafından seviliyor
Açıklanan detaylara bakacak olursak Detroit: Become Human an itibarıyla 10 milyon üzerinde satış sayısına ulaştı. Fondaumière, yayınladığı gönderide şu ifadeleri kullandı: “Oyunu oynayan herkese minnettarız. Sizler bizim için dünyalar demeksiniz ve sizlerin desteği olmadan bu dönüm noktasına ulaşamazdık.”
Bilim kurgu temasıyla karşımıza çıkan ve robotların geleceğini tartışan macera oyunu ilk olarak 2018 yılında PlayStation 4 konsolu için piyasaya sürüldü. Sony tarafından yayınlanan yapım bir yıl sonra PC platformuna geldi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında stüdyo, oyunun 9 milyon üzerinde satış yaptığını duyurdu. Dolayısıyla o zamandan bu yana 1 milyondan fazla sattığını söyleyebiliyoruz.
Quantic Dream şu anda 2021 yılında duyurulan ancak henüz yeni bir güncelleme görmediğimiz Star Wars Eclipse üzerinde çalışıyor.
Detroit: Become Human muhakkak oynanması gereken yapım
Sinematik ve seçim odaklı yapısı ile beraber ön plana çıkan ve kendimize oyuna kaptırabileceğimiz esnada yaptığımız seçimlerle beraber gidişatımıza yön verebildiğimiz oyunda, makinelerin insanlardan daha akıllı olduğu bir yakın gelecekte yer alıyoruz. Oyun içerisinde yer aldığımız süre boyunca 3 farklı ana karakter etrafında oyunun döndüğünü görebiliyor ve burada yapacağımız hamlelerin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Her bir seçimle beraber şiddetin veya barışın yanlışı olduğumuzu gösterebiliyor ve insanlarla android robotların mücadelesi bu yapımın içerisinde yer alıyor.
Zaten günümüzde yer aldığımız süre boyunca teknolojinin ilerlemesi ile beraber yavaş yavaş robotların üretildiğini ve bazı alanlarda bu robotların bir hayli işlevsel olduğunu görebiliyoruz. Oyunda işlenen konu, ilerleyen süreçte ve daha da teknoloji geliştirmelerinin yaşanmasıyla beraber ön plana çıkmaya hazırlanan bir yapıyı konu alıyor. Dolayısıyla burada yer aldığımız süre boyunca android robotların da bir insan gibi olduğu ve onların da haklarının olduğu vurgulanıyor. Zaten burada yer alan robotlar aslında bir yerden sonra yapay zeka öğrenimi sayesinde kendi duygularını ve öznel düşüncelerine sahip olabiliyor. Durum böyle olunca kendilerine diğer insanlar kadar haklı görebiliyor ve insanca yaşamak için türlü hamleler yapmaya çalışıyor.
Oyunda kontrol edebileceğimiz karakterler gerçekten de oldukça hikaye anlamında üst seviye bir yapıyı beraberinde getiriyor. Her bir karakterle ilerlerken yapacağımız hamlelerin oldukça değişkenlik gösterdiğini ve üç karakterin de aslında bir yerde ana hikaye noktasında buluştuğunu aktarabiliyoruz. Hikaye anlamında gerçekten de üst seviyeye sahip olan bu yapım içerisinde yapacağımız her bir hamle ile ve seçimle beraber onlarca farklı sona ve gidişata yelken açabiliyor ve oyunda zaten görebileceğiniz üzere bölüm bölüm olarak ilerleyebileceğimiz kısımlar bizlere aktarılıyor. Her bölüm içerisinde yapacağımız seçimler bir sonraki bölümün gidişatını doğrudan etkiliyor ve hangi karakterin hayatta kalabileceğini, hangi karakterin ise yok olabileceğini burada seçebiliyoruz. Oyunda, diğer yandan farklı bölgelere doğru ilerleyebiliyoruz. Her bir hikaye içeriği bizleri farklı bölgelerde karşılıyor ve aynı zamanda aksiyon sahnelerini aratmayan unsurlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Zaten oyunu oynarken yer yer aksiyonun dozunun gitgide artış gösterdiğini ancak oyunda geri aldığımız süre boyunca oynanış elementlerinin oldukça kısıtlı olduğunu söyleyebiliyoruz ve bunlar daha çok sinematik bir tasarımla bizlere aktarılıyor.
Bu tarz oyunlar, bildiğiniz üzere sinematik bir deneyimle bizlere sunuluyor. Yani oyunda adeta bir film izliyormuş gibi ilerlemeye çalışıyoruz. Yer yer oynanış kısımları ile beraber karakterimizi elimize alabiliyor ve karakterimizi elimize aldığımız esnada etrafı keşfedebiliyoruz. Etraftaki etkileşime girebileceğimiz unsurlarla etkileşime girebiliyor, bu unsurları elimize alabiliyor, araştırabiliyor, farklı ipuçları toplayabiliyor ve etraftaki nesneleri kurcalamak ve bu nesnelerin ne işe yaradığını öğrenmek oldukça önemli arz ediyor. Bununla beraber yine etrafta yer aldığımız süre boyunca keşif unsurları ile beraber ön plana çıkabiliyor ve aynı zamanda farklı karakterlerle etkileşime girerek onlarla diyaloglar arasına girebiliyoruz. Oyunda her bir android robotun farklı bir işlevi bulunuyor ve ilk etapta bunları üreten bir kişinin ve şirketin olduğundan bahsetmekte fayda var.
Bir yerden sonra bu android robotlar kendi benliklerini kazanıyor ve kendi hür iradesiyle beraber hamlelerini yapmak istiyor. Dolayısıyla iyilik ve kötülük kavramının da robotlar tarafından ortaya çıktığını aktarabiliyoruz. Bu kavramların robotlar tarafından benimsenmesiyle beraber elbette insanların da bu robotlara karşı daha fazla acımasız olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Burada acımasız olarak davranan insanlar robotları doğrudan karşısında bulabiliyor ve onlar da insanların yaşadığı gibi bir hayat yaşamak istiyor. Dolayısıyla bu haklarını aramak için çeşitli yürüyüşler yapabiliyor, siyasi oluşumlara katılabiliyor, kendi aralarında grup kurabiliyor ve çok daha fazla detay ile beraber daha sert hamlelerini yaptığını aktarabiliyoruz. Bizi insan yapan nedir sorusunun cevaplandığı yapım içerisinde elbette ünlü oyuncuların da olduğundan bahsedebiliyoruz.
Bu ünlü oyuncular sahnede performansları ile beraber doğrudan oyun içerisinde yer alıyor ve doğrudan oyun içerisinde bu kişilerin gerçekçi yansımaları ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Yani bu ünlü oyuncular gerçek hayatta nasıl bir tipe sahipse, doğrudan oyundaki yansımasını görebiliyoruz. Bu tarz detaylarla beraber teknolojinin geliştiği ve yılın ise 2038'i gösterdiği bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz ve elimizden geldiğince burada hayatta kalmanın yollarını arayabiliyoruz. Bu durumla beraber kendi yolumuza bakabiliyor, farklı bir noktaya evrilen hikaye içeriğiyle karşı karşıya kalabiliyor ve kendi yolumuza bakarken yapacağımız ve atacağımız her bir adım gerçekten de oldukça önem arz ediyor. Bu tarz detaylarla beraber oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edebiliyor ve kendi deneyimini burada özelleştirip kişiselleştirebiliyor. Ek olarak oyunda yaptığınız her bir seçimle gidişatınıza yön verirken aynı zamanda hangi sonla karşı karşıya kalabileceğinizi yaptığınız seçimler belirleyebiliyor. Dolayısıyla oyun içerisinde farklı sonların, gidişatların ve çok daha fazlasının olduğundan bahsetmekte fayda var.
Yapım içerisinde yer aldığımız süre boyunca teknolojinin ne kadar geliştiğini görebiliyor, androidlerin artık kendi benliklerini kazanarak insan gibi hareket ettiğini gözlemleyebiliyor ve onların sadece insanlara hizmet eden bir robot parçasından ibaret olmadığını anlayabiliyoruz. Robotların farklı bir noktaya evrildiğini gördüğümüz esnada onların konuştuğunu, hareket ettiğini, insan gibi davrandığını, kendi benliklerini kazandığını ve olaylara farklı tepkiler gösterdiğini doğrudan gözlemleyebiliyoruz. Bununla beraber, insanlardan aldığı geri bildirimlerle iyi ve kötünün ne olduğunu anlayabiliyor ve hangi durumda kimlere yardım edebileceğini de bizlere gösteriyor. Hikayenin farklı dallarına karşımıza çıkaran oyun içerisinde her kararımız oyunun yoğunluğunu, hangi karakterin hayatta kalacağını ve ilerleyen süreçte nasıl bir gelecekle karşı karşıya kalabileceğimizi değiştiriyor. Dolayısıyla oyun içerisinde 3 farklı android robotla beraber oynayabiliyoruz. Ancak bu android robotların gerçekten de hissiyatının bizlere doğrudan geçtiğini ve yer yer onların gerçekten de bir insan olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Dolayısıyla bir robottan daha fazlası diyebileceğimiz bir yapıyla karşı karşıya kalmaya hazırlanıyoruz diyebiliriz.
Oyun içerisinde aynı zamanda Detroit adlı bir bölgede bulunuyoruz ve bu bölgede neler olup bittiğini öğrenirken geleceğin ve insanlığın hangi halde olduğunu doğrudan gözlemleyebiliyoruz. Kararlarımızla beraber ahlaki ikilemlerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu ahlaki ikilemleri aşmak için elbette o andaki düşüncelerimizi ve hissiyatımızı doğrudan oyuna yansıtabilecek seçimleri yapabiliyor ve yüzlerce seçeneği ve onlarca farklı sonla karşılaşabileceğimiz esnada gerçekten de oyundaki tüm kararlarda hemen hemen bizim büyük etkimizin olduğundan bahsedebiliyoruz. Zaten yapacağımız seçimler doğrudan bizim içimizdeki ahlaki durumu da etkileyen unsurları beraberinde getiriyor. Durum böyle olunca oyunun aslında bir nevi oyundan daha fazlası olduğunu aktarabiliyoruz.
Sürükleyici bir hikayede yerimize alabileceğimiz ve kendimizi oyuna kaptırabileceğimiz yapımda, dünyayı değiştiren devrimcilere dönüştüren bir android grubu ile karşı karşıya kalabiliyor veya kararlarımızı vererek elbette daha barışçıl bir yöntem izleyebiliyoruz. Örneğin, oyun içerisinde androidlerin ayaklandığı bir süreçle karşı karşıya kalırken bu androidlerin ayaklanmasına sebebiyet verecek seçimleri yapabiliyor veya daha bariz bir yöntem izleyerek hem bir yandan halkın gözünde kahraman ilan edilmeye çalışıyor hem de diğer yandan hükümeti düşürmek için büyük planlar kurmak durumunda kalıyoruz.
Her kararımızın ardında zorlu bir sistemle karşı karşıya kaldığımız yapının içerisinde insan olmanın ne demek olduğunu farklı bakış açılarıyla beraber öğrenmek durumunda kalıyor ve iddialı bir şekilde dallara ayrılan hikaye içeriğiyle kendi yolumuza bakabiliyoruz. Şekil verebileceğimiz kararlarımızın sadece 3 ana karakteri değil, aynı zamanda Detroit şehrinin kaderini doğrudan belirleyeceğine aktarabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde yer aldığımız süre boyunca sadece makineden daha fazlası olduğunu aktarabiliyor ve bu makinelerin oyun içerisinde oldukça fazla önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ahlaki ikilemlerle dolu yarılama süreci boyunca android kuleleri dünyayı değiştiren devrimcilere yavaş yavaş dönüşmeye hazırlanıyor. Ancak bu dönüşüm elbette sizin seçimlerinizle beraber değişkenlik gösterebiliyor.
Çünkü yukarıda da bahsettiğimiz gibi devrime elbette nasıl bir yapıyla gerçekleştirebileceğimiz bizim seçimlerimize göre değişkenlik gösterebiliyor. Daha sert veya daha yumuşak bir politika izleyebileceğimiz ve verdiğimiz en küçük kararın bile hikayenin gidişatını değiştirebileceği yapımda hiçbir oyunun aynı bir şekilde olmayacağını ve her verdiğimiz en ufak bir değişik kararın farklı şekillerde davranıp budaklanacağını söyleyebiliyoruz. Oyun içerisinde gerçekten de üst düzey bir hikaye içeriğinin yer aldığından bahsedebiliyoruz ve yaşam ve ölüm arasındaki ince bir çizgide buradaki yerimizi almak durumunda kalıyoruz. Aynı zamanda iyiliğin ve kötülüğün de bir arada olduğunu ve yaptığımız hamlelerle büyük bedeller ödeyebileceğimiz anlamına geldiğini söyleyebiliyoruz. Tamamen PC için optimize edilen ve ilk etapta PlayStation konsolları için piyasaya sürülen bu yapım gerçekten de oyuncular tarafından seviliyor ve yeni nesil teknolojiler tarafından da destekleniyor.
Oyunun grafikleri ve animasyonlarına bakacak olursak, gerçekten de üst düzey bir yapı ile karşımıza çıktığını ve oyun içerisinde yapacağımız hamlelerle gidişatımıza istediğimiz şekilde yön verebildiğimizi aktarabiliyoruz. Çarpıcı grafiklerle beraber 4K çözünürlük desteğinin yanı sıra aynı zamanda 60 fps sistemle oyuna akıcı bir şekilde oynayabiliyor ve eksiksiz bir oyun deneyimi ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Oyunda yer aldığımız süre boyunca hem klavye hem fare ekipmanlarıyla beraber oynayabiliyor veya tamamen kontrolcü ile beraber oyundaki yerimizi alabiliyoruz. Dolayısıyla hangi sistemi kullanmak istiyorsanız, ona göre kendi seçimlerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Sayısız yolun ve sayısız sonun bulunduğu yapım içerisinde elbette her bir sona ulaşmak için önceki bölümlerde farklı sistemleri benimsemeniz gerekiyor. Dolayısıyla bu da oyun süresini uzatan unsurlar arasında yer alıyor. Durum böyle olunca oyun içerisinde istediğimiz şekilde ilerlerken aynı zamanda kendi gidişatımızı kendi elimizde belirleyebiliyoruz.
Genel olarak toparlayacak olursak, bu yapım sinematik ve seçim odaklı yapısıyla öne çıkan ve oyuncuların kendi seçimleriyle oyunun gidişatına doğrudan müdahale edebileceği bir deneyim sunuyor. Yakın gelecekte geçen bu oyunda, makinelerin insanlardan daha akıllı olduğu ve teknolojinin inanılmaz bir hızla geliştiği bir dünya anlatılıyor. İnsanlar ve androidler arasındaki mücadeleye odaklanan bu hikayede, oyunu 3 ana karakter etrafında ilerletiyoruz. Her karakterin kendine has hikayesi ve olay örgüsü bulunuyor ve yapacağımız her seçim, hikayeyi şekillendiriyor.
Teknoloji ilerledikçe, androidler daha fazla insan gibi davranmaya başlıyorlar. Zekaları gelişiyor ve yapay zeka öğrenimi sayesinde duygulara ve öznel düşüncelere sahip olabiliyorlar. Bu, androidlerin de birer birey olarak kabul edilme isteğini beraberinde getiriyor. Oyunun hikayesi, insan haklarına sahip olmak isteyen androidlerin mücadelesini ve bu süreçte yaşanan zorlukları ele alıyor. Oyuncular, şiddetle mi yoksa barışçıl yollarla mı ilerlemek istediklerine karar vererek, oyunun nasıl sonuçlanacağını doğrudan etkiliyor.
Bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız, oynamaya göz atmanıza ve bir şans vermenizde fayda var.