Benim adım Thora.... Dünyaya savaşçı olarak geldim. Doğumumu dokuz fırtınalı gün takip etmesiyle adımı yıldırım tanrısından aldım... Çok genç yaşta annemin bilgeliği, babamın cesareti ve tanrıların ilhamıyla dövüşmeye başladım. Mükemmel bir savaşçı olmam için babam bana değerli baltamı hediye edip denize açılmama izin verdi.
İşte böyle başladı Thora'nın hikayesi. Ama denize açılması pekte umduğu gibi olmadı. İlk mücadelesinde şanlı gemisiyle birlikte denizin dibini boylayınca Valhalla'nın kapıları yüzüne kapanıverdi. Neyse ki ikinci bir şansı vardı Thora'nın. Ve Kendini tanrılara ıspatlayabilirse Valhalla kapıları onun için sonuna kadar açılacaktı.
Jotun daha hikayesiyle oyuncuları içine çekmeyi başaran bir yapım. Oyuna başladığınız anda hikayenin nereye gideceğini merak ediyorsunuz. Devasa düşmanlara kafa tuttuğumuz Thora'nın bu büyük macerası oynadıkça kendini sevdiren ve bu bağlamda çok daha keyif almaya başladığınız bir hikayeye dönüşüyor. Bu durumun en önemli faktörlerinden birisi İskandinav mitolojisinden esinlenmesi.
Ana hikayesi tamamen bu mitolojiye dayanan Jotun, her anlamda bu işin hakkını vermeyi başarmış. Hem karşılaştığınız düşmanlar hemde oyun boyunca ziyaret ettiğiniz mekanlar ucundan köşesinden mitoloji ile bağlanmış. Hatta sahip olduğunuz özellikler arasında Thor'un meşhur çekici Mjolnir'de bulunmakta.
Oyunun sahip olduğu tüm bu dinamikler basit ama bir o kadar da sağlam görseller ile desteklenmiş. Değişen kamera açıları ve oyunun atmosferi o kadar iyi bir ahenk yakalamış ki oynarken bu durum sizi adeta mest ediyor. Oyun alanındaki değişimler, fırtınalı bir hava, yumurtalarını korumak isteyen bir karga ya da buzulların altından sizi bir lokmada yutmak isteyen devasa bir yaratık. Hepsi oyunun dünyasını güzelleştirmek için elinden geleni yapıyor.
Jotun oynanış olarak oldukça basit ama karşılaştığınız düşmanlar anlamında zor bir yapım. Karşılaştığınız bosslar ne kadar ihtişamlı ve farklı ise oyunun diğer kısımları bir o kadar aynı. Değişen boss savaşları dışında genelde hedefinize aynı yöntem ile gitmeye çalışıyorsunuz. Her ne kadar mekanlar değişim gösterse de bu durum oyunun en önemli eksiği olmuş durumda. Bu noktada oyunun boss tasarımı ve işleyişine ayrı bir parantez açmak istiyorum. Çünkü hem animasyon anlamında hemde eski oyunlardaki gibi zor bir işleyişe sahip olan oyunun bossları, belki de oyundaki en özel anlara sahip.
Dövüş sisteminde sıçrama, hafif ve ağır saldırılarımız dışında oyunda farklı özelliklere de sahip oluyoruz. Bu özellikleriniz ya da can barını arttırma gibi dinamikler oyun alanına dağıtılmış durumda. Oyun boyunca kazandığınız bu özellikleri çok rahat bir şekilde kullanıyor ve Thora'nın ilk etapta garip gelen ataklarına kısa sürede alışıyorsunuz.
Oyunun en başarılı olduğu yönlerden birisi de şüphesiz müzikleri. Başarılı seslendirme ve ses efektlerinin yanı sıra sahip olduğu müzik yelpazesi hakkını fazlasıyla vermiş durumda. Tuşlu, vurmalı ve telli çalgıların kullanıldığı oyunun müzikleri görsel güçle birleşince ortaya ihtişamlı sahneler ortaya çıkarmayı başarmış.
Sonuç olarak Jotun ilerleyiş anlamında bazı tekrarlara düşse de özünde oldukça farklı ve eğlenceli bir kulvarda yer alıyor. Zorlu ve birbirinden farklı bossları oyunun en keyifli anlarını oluşturmuş. İskandinav mitolojisi bu yemeğe lezzetli bir sos oluvermiş. Thora'nın hikaye olarak tanrıları etkilemeye çalıştığı ama bizi fazlasıyla etkilediği macerası genel olarak bizden 8.2 alıyor.