16 yıl önce başlayan Need for Speed serisi ilk oyunlarında pek de karmaşık olmayan, eğlenceli yapısıyla oyuncuların beğenisini kazanmıştı. O günden bu yana bu seri çok farklı oynanış dinamiklerine sahip oyunlarla karşımıza çıktı. Hollywood filmlerinden fırlamış Undercover'dan gerçek bir yarış deneyimine daha yakın olan Shift'e kadar serinin beğenilen ve beğenilmeyen bir çok oyunu oldu. Başarılı oyunlarının yanı sıra bir çok başarısız yapımı da bulunan Need for Speed, bugün Electronic Arts'ın en önemli IP'leri arasında bulunuyor.

Bu serinin en kötü oyunlarının bile milyonlar sattığını (ya da en azından 1 milyonu geçiyor) göz önüne alırsak Electronic Arts'ın NFS markasından asla vazgeçmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Açıkçası NFS serisinin hayranı olduğum söylenemez, sanırım bunun nedeni EA'in bu seriyi sömürmeye başlaması. Yine de şimdiye kadar Burnout 2 ile birlikte oynadığım en eğlenceli araba yarışının Playstation 2'deki Need for Speed Hot Pursuit 2 olduğunu (oyunun PS2 versiyonunu Black Box Games yaptığından diğer sürümlerinden çok farklı bir yapıya sahip olduğu gibi çok daha kaliteliydi) da itiraf etmeliyim.

Başarılı bir oyun olarak gördüğüm Need for Speed: Shift'i oldukça oynadım, ama öyle çok büyük bir zevkle değil. Şimdi bu oyunun devamı yapılıyor ve heyecanlı olmasam da merakla bekliyorum. İlk oyundaki hataların düzeltilip çok yüksek kalitede bir oyunla karşımıza çıkılması bizi şaşırtmayacaktır. Tabi NFS öyle tek bir daldan ilerleyen bir oyun olmayacak. Uzun süredir devam eden, Burnout ve Black adlı oyunları ile tanıdığımız Criterion Games'in yeni bir NFS oyunu üzerinde çalıştığı söylentileri bir süre önce gerçek olmuştu. Üstelik firmanın EA ile anlaştıktan sonra üzerinde çalıştığı oyunu Hot Pursuit olarak açıklaması NFS hayranlarını daha da heyecanlandırmış olsa gerek. Ben her ne kadar Black Box'ın NFS serisine el atmasının daha iyi sonuçlar vereceğini düşünsem de (ki artık imkansız) Burnout'ın geliştiricilerinin de ne kadar yetenekli olduğunu inkar edemem. Zaten Need for Speed: Hot Pursuit'ın ilk tanıtım videolarında da genel olarak çok büyük beğeni topladılar. Peki son teknoloji araçlarla yolların tozunu alacağımız Hot Pursuit bakalım bize neler sunuyor?

Criterion'ın geliştirdiği Need for Speed: Hot Pursuit, Seacrest County adında kurgusal bir yerde geçiyor. Burası tam 100 millik (160 km) bir alanı kapsıyor. Yani Hot Pursuit'da, Criterion'ın geliştirdiği Burnout serisinin son oyunu Paradise'ın tam 4 katı büyüklüğünde bir dünyaya sahibiz. Ne de olsa Electronic Arts gibi dev bir firmanın önemli IP'lerinden birisini geliştirmek kolay değil ve her firmaya nasip olmaz. O nedenle Hot Pursuit gibi bir oyunu geliştirirken fazladan çaba sarf etmeniz gerekiyor. Resmi açıklamalara göre Seacrest County birbirinden farklı özelliklere sahip 4 bölümden oluşuyor. Arka planda okyanusun bulunduğu, sahillerin kenarındaki yollarda yarışacağımız Okyanus bölümü, kum fırtınalarına şahit olacağımız Çöl bölümü, vahşi doğa, dev kütük ve ağaçların bulunacağı Orman bölümü, son olarak da karlarla kaplı Dağ bölümü. Bu ayrım bana RPG oyunlarındaki klasik farklı bölüm mantığını andırıyor, ama başka ne bekliyoruz ki? Sırf farklı olacak diye uzayda yarışmamız gerekmiyor. Önemli olan bu yolların birbirinden ne kadar farklı özelliklere sahip olduğu ki Criterion'ın bu konuda başarılı olduğunu daha önceki oyunlarında görmüştük.

Temel olarak 3DO'daki orjinal Need for Speed'den esinlenecek Hot Pursuit'da asıl amacımız tabi ki eğlence. Bunun için de düz bir araba yarışından farklı olarak oyunda polis-yarışçı karşıtlığı ele alınacak. Hem polislerin hem de sürücülerin kendi kariyer modlarına sahip olacağı oyunda iki taraftan birisini seçerek görevleri tamamlamaya çalışacağız. Polisleri seçtiğimizde daha güçlü arabalara sahip olacağız, bunun nedeni de kovalamanın kaçmaktan her zaman daha uğraştırıcı ve zor olması olsa gerek. Criterion'ın polislere arabalar konusunda ayrıcalık tanımasının nedenlerinden birisi de sanırım her güzelin gönlünde polisleri peşine takan hız tutkunu bir gencin yatması. (Dinleyiniz Audioslave – Show me how to live) Yine de yarışçıların "daha" düşük hıza sahip araçlara sahip olacak olması düşük hıza sahip araçlara sahip olacakları anlamına gelmiyor. Yarışçılarda da son derece hızlı araçlar olacak, zaten EA'in açıkladığı listede Audi, BMW, Bugatti, Chevrolet, Dodge, Ford, Lamborghini, Mercedes, Porsche gibi bir çok ünlü ve hızlı marka bulunuyor.

Kariyer modundaki yarışçı kaç polis kovala mantığını multiplayerda da devam ettirebileceğiz, tabi istersek arkadaşlarımıza karşı 8 kişiye kadar desteklenen online yarışlar da yapma imkanımız var. Hot Pursuit'ın online yapısını özel kılan ise "Autolog" adındaki yeni sosyal etkileşim ağı olacak. Oyunların facebook'u olarak adlandırılan bu sistemde oyundan fotoğrafları paylaşıp, arkadaşlarımızın performansını takip edebileceksiniz. Bu sistemi güzel kılan şeylerden birisi de örneğin arkadaşlarınızdan birisi sizin bir yoldaki derecenizi geçti, sistem sizi uyarıp arkadaşınızın rekorunu bildiriyor veya arkadaşınızdan rekoru geri almak için yarışma teklifi sunuyor. Autolog sistemi sayesinde yapay zekanın dışında arkadaşlarımızla da sürekli birbirimizin rekorunu kırma mücadelesini verecek olmamız hiç kuşkusuz oyunun ömrünü uzatacaktır. Günümüzde multiplayer özellikleri yeterince iyi olmayan bir oyunun satış rakamlarının ve oyuncular için öneminin düştüğü bir gerçek, Criterion da bunun farkına varıp gerekli önlemleri almış gibi görünüyor.

Peki senaryo ve multiplayer modlarında dev bir haritaya sahip Seacrest County'de polis ve yarışçı olarak mücadele etmeyi zevkli kılan diğer etmenler nelerdir? Criterion bu konuda da bazı seçenekler sunuyor, ama ne kadar yeterli siz karar verin. Polis ve yarışçı seçeneklerinde rakiplerimizi durdurmak için çeşitli güçlerimiz bulunuyor. Örneğin polislerde yarışçıları yakından takip edip yollara dikenli tel atacak olan Helikopter, EMP adındaki elektromanyetik sistem, 3-4 polis arabasıyla yapılan Yol Çevirmesi ve lastikleri patlatmaya birebir olan Dikenli Tel emrimizde olacak.

Sürücülerde ise lastikleri patlatmaya yönelik dikenlerin yanı sıra EMP gibi seçeneklerimiz de bulunacak gibi görünüyor.Yine de rakiplerimizi saf dışı bırakmanın tek yolu bu olmayacak. Daha çok Burnout serisi göz önüne alınarak gerçekleştirildiği görülen çarpışmalarda uygun açıdan polis veya yarışçılara vurarak takla atmalarını sağlayabileceğiz. Zaten boost gibi özellikler de Burnout'daki benzer bir sisteme sahip. Arabaları geçmek, yarışta sıralama atlamak veya çeşitli şekillerde rakiplerimizi saf dışı bırakmak, boost kazanmamızı sağlayacak. Bence oyun bu tür yollarla rakiplerimizi safdışı bırakmaya çalıştığımız bir eğlence sistemine odaklanmamalı. Bunlar sadece yarışa eğlence katacak sos maiyetinde olmalı, yoksa eğlence baltalanmış olacaktır.

NFS: Hot Pursuit katıldığı bir çok fuarda ödül almayı başardı. Gerçekten de oyun genel olarak çok hoş görünüyor, ama eksikleri de var gibi görünüyor. Oyunun videolarından da anlaşılacağı gibi çok hızlı giderken duran polis aracına doğrudan çarptığımızdan pek fazla hasar almadan yola devam edebiliyoruz. Yani arabanın takla atması veya kullanılmaz hale gelmesi için illa yandan mı çarpmak gerekiyor? Ayrıca bariyerlere yandan çarptığımızda daha fazla hasar almak veya yarış dışı kalmak oyunu daha çekişmeli kılabilir. Oyunun çok hızlı olması malesef ona sınırsız bir eğlence sunacağının garantisi değildir, önemli olan bu hızı kullanırken riskin artmasıdır. "Ne kadar hız o kadar tehlike" seçeneği bence oyunculara daha çekici gelebilir. Videolarda Turbo hızda ilerlerken kendi şeridimizden gayet normal hızda giden bir arabaya çarptığımızda yoldan çıkmamak ve hiç bir şey yokmuş gibi yola devam etmek açıkçası bana itici geldi. Yoldan çıkma ve arabaların takla atması olayının abartılmaması gerektiğini kabul ediyorum, ama riskin olmadığı bu türdeki bir yarış oyunu ne kadar zevk verebilir ki? Son dönemlerin "herkesin rahatlıkla oynayabileceği bir oyun yap ve daha çok satsın" trendi NFS: Hot Pursuit'ı da mı etkiledi yoksa?

Yarış oyunlarının en önemli isimlerinden Need for Speed, yeni nesil Hot Pursuit ile tekrar oyuncuların gözdesi olacak gibi görünüyor. Criterion gibi başarılı bir firmanın oyuna el atması hiç kuşkusuz büyük şans. Şu ana kadar açıklanlar oyuna aktarılabilirse oyuncuların beğenisini kazanan bir oyun ortaya çıkacaktır. Yine de ben temkinli olmakta yarar görüyorum. Oyunun eğlencesinin "yarışmaya" odaklanmayıp birbirini yoldan çıkarmaya dönmesi bence Hot Pursuit için en büyük risk. Umarız rakiplerimizle uğraşma konusu polis tarafını seçtiğimizde ancak odak noktasına dönüşür. Grafikler, sesler ve kontroller konusunda bir sorun yaşanmasını videolardan ve bize anlatılanlardan dolayı beklemiyoruz. Eksik ya da kusursuz, ne olursa olsun başta serinin hayranları olmak üzere NFS: Hot Pursuit yarış oyunu severler tarafından büyük ilgiyle karşılanacaktır. Karşımıza kötü bir oyun çıkmayacağı kesin. Asıl soru bu oyun ne kadar iyi olacak? Bunu ancak oyun piyasaya çıktığında anlayabileceğiz.