Toplu taşıma bir şehrin olmazsa olmazlarından. Her şehir kalabalıklaştıkça trafik sorunu ile karşılaşmaya başlar, ne kadar çok kişiyi toplu taşımaya iterseniz bu sorun o kadar önlenir. Peki hiç bulunduğunuz şehirde toplu taşımayı her yönüyle kontrol etmeyi düşündünüz mü? Veya durakta beklerken yine geç kalan otobüs yüzünden yakındınız mı? Eğer öyleyse Cities in Motion 2 tam size göre. Feribotlar, metrolar, otobüsler, tramvaylar hepsi sizin emrinizde. Belediye otobüsleriyle başlayıp bir noktadan sonra tüm şehri siz taşıyacaksınız, hepsi daha refah ve akıcı bir trafik için. Unutmayın ulaşım bizim işimiz!
Evet sloganı da koyduğumuza göre artık işe başlıyabiliriz. Cities in Motion 2, kardeşinin izinden giderek yine ulaşım üzerine yoğunlaşmış, bizlere özel bir şirket kurdurarak tüm hatlarıyla bu işi üzerimize yüklüyor. Bazı geliştirmelere de gidilmiş elbette, örneğin artık gece gündüz dönüşümleri gerçekleşiyor ve saatlere, yoğunluklara göre hatlara ayar verebiliyoruz.
Oyunda kullanabileceğiniz beş farklı toplu taşıma hizmeti bulunmakta; hepsi de kendine has özelliklere ve kullanım alanlarına sahip. Mesela otobüsler gerçekte de olduğu gibi en popüler ulaşım çözümü, en ulaşılmadık noktalara ve uzaktaki yerlere bile sokaklar üzerinden ulaşım hizmeti götürebiliyorlar.
Tramvay ise belirli raylar üzerinde yolcu taşıyan daha çevreci bir ulaşım aracı. Trafikten etkilenmeden yüklüce yolcu taşıyabildiği için bazı noktalarda çözüm aracınız olabilmekte.
Feribotlar, tahmin edeceğiniz üzere karşılıklı kara parçaları arasında köprüye gerek duymadan bol miktarda insan taşıyabiliyor. Yani feribot seferleri su içeren haritalarda bolca kullanmanız gerekebilir.
Troleybüs, ülkemizde hala kullanılıyor mu bilmiyorum fakat bizim için biraz geçmişte kalmış olan bir araç. Bunlar da yine otobüs gibi çalışmakta fakat üzerindeki elektrik hatlarından güç aldığı için tramvay benzeri belirli bir hat üzerinde gidebilmekteler. Eskiden baya bi’kullanmışız bu araçları, çok eskiden teeheey.
Geriye ne kaldı? Tabii ki Metro! Ne yer kaplar ne de trafik derdi var, hem çalıştırması ucuz hem de yüksek miktarda yolcu taşıyabilmekte. Tek bir sıkıntısı var o da ilk kurulum; yerin altına devasa tüneller yapmak size büyük masraflar çıkartabilir.
Oyuna girmeden önce kendi kafamıza göre takılabileceğimiz Sandbox modunu mu, belirli durumlarda başladığımız senaryo modunu mu yoksa diğer oyuncularla mı oynayacağımıza karar veriyoruz. Multiplayer’da adam bulmak oldukça zor bir iş, ama oynayabilecekleriniz arasında takım olarak birlikte oynamak veya karşılıklı olacak şekilde belli bir amaca ilk ulaşan olmak üzere farklı seçenekleriniz bulunmakta.
Kararımızı verip oyuna girdiğimizde etkileyici bir şehir görünümü bizi karşılıyor. Şehrin elektriğine suyuna karışmıyoruz fakat zamanla büyüdüğünü ve ulaşım ihtiyaçlarının değiştiğini belirtmek gerek. Bizim işimiz oyundaki grafik araçlarını kullanarak hangi bölgelerde ne tür insanların oturduğunu ve en mantıklı şekilde buradaki insanlara en iyi ulaşım hizmetini nasıl vereceğimizi bulmak. Tabii mantıklı derken en kârlı demek istedim, zira borç batağına saplanıp iflas etmek istemeyiz.
İnsan türleri iş adamları, turistler, öğrenciler.. diye değişiyor. Örneğin öğrenciler ve bazı işçiler için bilet fiyatları önemliyken, bazıları için en hızlı ulaşım önem kazanıyor. E tabi metrobüs gibi tıklım tıklım da gitmek istemiyorlar haklı olarak.Bu tip detaylara dikkat ederken yol masraflarına, hatlara atayacağınız araç miktarına dikkat etmeniz gerekiyor. İsterlerse full akbilleri olsun, herkes bekleme süresine dikkat ediyor. Milleti duraklarda bekletmeyin!
Bu ayarlamaları yaparken artık zaman çizelgelerini de kullanabiliyoruz. Geceleri hatlar daha boş olacağı için ona göre ayarlama yapabilir ve yoğunluğu belirli zamanlara kaydırabilirsiniz. Bu kısımlarda pek çok ince ayar bulunmakta ve bunlar derin simülasyon meraklılarını tatmin edecektir.
İnce ayar demişken örnek bir hat kurmayla işe başlayalım. İlk baş araç tipini seçip ilk istasyonu konumlandırıyoruz. Burası ilk durak olduğu gibi araçlarınızın bekleme yapacağı yer olacak. Sonrasında eğer gerekiyorsa rayları ve elektrik hatlarını döşüyoruz veya lazımsa yollara müdehale edip parayı basıp asfalt döktürüyoruz. Sonra istediğimiz durakları en çok alanı kapsayacak şekilde düzgünce sıralıyoruz. Bu duraklar için yeni bir hat oluşturup gerektiği kadar araç satın aldık mı artık yola çıkmaya hazırız. Oyunda bilgiyi yönetmek çok önemli, yani size gerektiği kadar bilgi veriliyor, yeter ki siz iyi takip edin. Her hattın kaç araca ihtiyaç duyduğu, hangi alanların ne kadar ulaşım ihtiyacının karşılandığı, insanların hizmetlerinizden ne kadar memnun olduğu... Bu bilgilere göre durakları geliştirmek ve yeni hatlar açmak sizin elinizde.
Senaryo modunda oynadıkça Sandbox modu için yeni haritalar açabiliyorsunuz ama bunun yerine gidip de oyunun sitesinden başka oyuncuların yaptığı haritaları da indirebilirsiniz. Şimdiden pek çok alternatifiniz bulunuyor.
Sonuç olarak Cities in Motion 2, ulaşım benim işim diyen oyunculara bunu fazlasıyla veriyor. 20$’lık fiyatı böylesine detaylı bir yapım için fazla değil. Sahip olduğunuz ayrıntılarla ulaşımı her noktasına kadar kontrol altına alabiliyorsunuz. Fakat bu kadar fazla ayar yeni oyuncular için oldukça karışık bir yapıyı beraberinde getiriyor, buna da dikkat etmek lazım. Herkese iyi oyunlar.