Özgürlük olgusunun en bilinen sembollerinden biri haline gelen Spartacus, Kubrick imzalı filmini saymaz isek son dönemde şüphesiz televizyon serisi ile büyük bir başarı daha yakaladı.
Andy Whitfield'ın aramızdan ayrılmasının getirdiği burukluk ile izlediğimiz seri geçtiğimiz aylarda sona ermiş ve toplamda 4 sezonluk bir hikayeyi de arkasında bırakmıştı. Tabi seri bu kadar popüler olunca aynı adı taşıyan yeni yapımların da kapısı açıldı. işte bunlardan birisi de Spartacus Legends.
Konsollarda da Free2Play devrinin başladığı şu günlerde bedava olarak yayınlanan yapım bizleri de kanlı kumlar üzerine davet ediyor.
Spartacus Legends, dizinin de çıkış noktası olan arena dövüşleri üzerine yoğunlaşmış durumda. Baldırı çıplak bir şekilde dövüşmeye başladığımız oyunda ilerledikçe yeni eşyaların kilidini açıyoruz. Kazndığınız gümüş ve altınlar ile bu eşyaları satın alıp, daha güçlü bir gladyatör haline geliyorsunuz. Tabi Free2play mantığı ile birlikte oyuna bir de banka sistemi eklenmiş durumda. Dilerseniz buradan külçe külçe altın satın alıp, daha avantajlı duruma geçebiliyorsunuz. İşin özü oyunda yavaş yavaş ilerleyip para kazanabilir, ya da hane kasanızı kısa yoldan bu şekilde doldurabilirsiniz.
Oyunda her ne kadar gladyatörleri biz yönetsekte aslında bir nevi kendi hanemizin de yönetimini üstleniyoruz. Çünkü arenada ölen gladyatörlerinizi hayata döndürmek ya da onları es geçip pazardan yeni gladyatörler satın alabiliyoruz. Bu satın alma işlemi için 2 slot emrinize amade bırakılmış. Gene elinizi cebinize atıp bu sayıyı beşe çıkarabilirsiniz.
Satın aldığınız gladyatörler dövüş stilinizi de belirliyor. Yani kılıç kalkan, bıçak, balyoz ya da çift kılıç kullanmak istediğinizde ona uygun karakteri seçmeniz lazım. Bu seçimler dışında dövüş alanında oynanışa etki eden bir unsur bulumuyor. Yani çift bıçaklı seçtiğiniz her karakter aynı kombo ve saldırılara sahip. neyse ki herhangi bir ölüm anında seviye ve kazandığımız eşyaları kaybetmiyoruz.
Oyundaki dövüş sistemini biraz daha açacak olur isek yön ve atak tuşları üzerine şekillendiğini söyleyebilirim. İki farklı atak tuşunuz bulunuyor ve analog yönüne göre farklı kombolar sergileyebiliyorsunuz. Bunun dışında rakibin dengesini bozan bir tekme tuşu, ya da onu punduna getirmek için tutma hareketine de sahipsiniz. Tüm bunları yaparken can ve dayanıklılık barınıza dikkat etmeniz gerekiyor.
Tabi yenildiğiniz her dövüş sonrası kafanızı, kolunuzu arenada bırakmıyorsunuz. Kullanılan harita sistemi sayesinde o dövüşteki ölüm riski de gözler önüne serilmiş. Hane bahçesinde ya da şehrin arka sokaklarında karşılaştığınız mücadeleler genelde hayati risk taşımazken, biraz daha üst kademelere ya da arenalara doğru ilerledikçe kelle koltukta gezmeye başlıyorsunuz.
Online maçlara girdiğinizde ise tam anlamıyla can pazarının içerisine düşüyorsunuz. Normal maçlara göre çok daha çekişmeli geçen online maçlarda her hareketinize dikkat etmeli ve komboları sıralamalısınız. Online sistemin en büyük problemi ise oyun bulmadaki zorluk ve yaşanan leg problemleri oluyor. Stabil bir maça denk geldiğinizde şükrettiğiniz sistemin hemen hemen her karşılaşmasında bu problemden nasibinizi alıyorsunuz.
Konu Spartacus olunca şaşalı mekanlar, büyüleyici bir arena bekliyor insan.. Ama nerdee... Oyun görsel açıdan birçok soruna sahip olduğu gibi frame sıkıntısıyla da boğuşuyor. kan unsuru, kopan uzuvlar ve yaralanma gibi detaylandırmalar hoş.. Aynı şeyi etrafta bizi izleyenle için söylemek ise bir hayli güç. Gladyatör böğürmeleri ve diziden aşina olduğumuz müzikleri saymazsak elle tutulur bir melodiyle de karşılaşmıyoruz.
Sonuç olarak dizinin konseptine uyması ve free2play olgusu ile öne çıkan oyun belli bir süre sonra ise kendini fazlasıyla tekrar ediyor. Eğer boş vaktiniz var ve oyunu merak ediyorsanız deneyebilirsiniz. Spartacus Legend, bedava olmasının da büyük getirisi ile alınabilir sınıfına burun farkıyla girmeyi başarıyor.