Çıkmasına az bir süre kala kıyamet sonrası bir dünyada geçen Atomfall'dan yeni detaylar gelmeye devam ediyor. Future Games Show Spring Showcase'de konuşan baş programcı Richard May, oyunda oyunculara geniş kapsamlı bir özgürlüğün sunulacağını belirtiyor.
Atomfall bir hayli merak ediliyor
Detaylara girecek olursak Atomfall’da oyuncular karşısına çıktığı her türlü NPC'yi ortadan kaldırabilecek ve oyunculara eşsiz bir genişlikte deneyim sunacak. Yaptığı açıklamalarla May, hem özgürlüğe hem de ilginç bir hikayeye sahip olacağımızı aktarıyor. Bu da oyunun elbette ilgi çekici noktalarından bir tanesi.
Oyun içerisinde yer alan hemen hemen her NPC'yi öldürme seçeneği bildiğiniz üzere The Elder Scrolls 3: Morrowind ile ortadan kayboldu. Ancak Atomfall bu zinciri tekrar kırabilecek oyunlar arasında bulunuyor. Oyuncular eşsiz bir dünyayı keşfetmeye çalışırken aynı zamanda karşılaştıkları kişilerle diyaloglara girebiliyor ve onları ortadan kaldırıp kaldırmayacağını seçebiliyor.
May oyunda aynı zamanda tamamen kendi başımıza olduğumuzu ve hangi yöne gitmek istediğimizi seçebileceğimizi vurguluyor. Beklenen yapılar arasında bulunan Atomfall, 27 Mart tarihinde PC, PS4, PS5, Xbox One ve Xbox Series X/S için çıkacak. Aynı zamanda oyun ilk günden Xbox Game Pass hizmetinde yer alacak.
Atomfall neler vadediyor?
?Atomfall, Rebellion Developments tarafından geliştirilen ve 27 Mart 2025'te piyasaya sürülecek olan bir hayatta kalma-aksiyon oyunudur.Oyun, 1957'de İngiltere'nin kuzeyindeki Windscale nükleer felaketinden beş yıl sonrasında, alternatif bir tarih kurgusunda geçiyor.Oyuncular, karantina altındaki bir bölgede hayatta kalmaya çalışırken, gizemleri çözmeye ve bölgedeki tuhaf karakterlerle etkileşim kurmaya çalışıyor.?
Oynanış ve Hikaye
Atomfall, birinci şahıs bakış açısıyla oynanan bir hayatta kalma oyunudur.Oyuncular, hafızasını kaybetmiş bir karakteri kontrol ederek, Windscale felaketinin ardından karantina altına alınan bölgede uyanıyor.Görevleri, bölgedeki gizemleri çözmek ve hayatta kalmak için kaynak toplamak, silah üretmek ve düşmanlarla mücadele etmek oluyor.Oyun, keşif ve dedektiflik unsurlarına odaklanarak, oyuncuların ipuçlarını takip etmelerini ve kendi yollarını çizmelerini teşvik ediyor.
Atmosfer ve Tema
Oyun, 1960'ların İngiltere kırsalında, özellikle Lake District bölgesinde geçiyor.Windscale nükleer felaketinin ardından oluşan post-apokaliptik atmosfer, terk edilmiş köyler, paslanmış araçlar ve çöküşe uğramış yapılarla yansıtılıyor.Oyuncular, radyasyonun etkilediği mutant yaratıklar, tarikat üyeleri ve hükümetin gizli projelerinin sonuçlarıyla karşılaşıyor.Oyun, klasik İngiliz bilim kurgusundan, özellikle "Doctor Who" ve "The Wicker Man" gibi eserlerden esinlenerek, benzersiz bir atmosfer sunuyor.
Geliştirme Süreci ve İlham Kaynakları
Rebellion Developments, Atomfall'u geliştirirken "Fallout: New Vegas", "Metro" ve "BioShock" gibi oyunlardan ilham aldı.Ancak, Atomfall, daha küçük ve birbirine bağlı bölgelerle, oyuncu özgürlüğüne ve keşfe dayalı bir deneyim sunmayı hedefliyor.Oyun, oyuncuların kararlarının dünyayı ve hikâyeyi nasıl etkilediğini vurgulayan bir yapıya sahip.
Çıkış Tarihi ve Platformlar
Atomfall, 27 Mart 2025'te PlayStation 4, PlayStation 5, Windows, Xbox One ve Xbox Series X/S platformları için piyasaya sürülecek.Oyun, çıkış tarihinde PC Game Pass ve Xbox Game Pass Ultimate aboneleri için ek bir ücret olmadan erişilebilir olacak.
Ön Sipariş ve Sürümler
Oyunun ön siparişleri şu anda açık durumda.Standart sürüm 60 dolar, Deluxe sürüm ise 80 dolardan satışa sunuluyor.Türkiye'de ise fiyatlandırma farklılık gösteriyor; Standart sürüm 23 dolar, Deluxe sürüm ise 33 dolardan satışta.Deluxe sürümü satın alan oyuncular, oyuna tam çıkış tarihinden üç gün önce erişim sağlayabiliyor.
Oyunda ürkütücü derecede bir açık dünya bulunuyor ve bu açık dünyada neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken aynı zamanda hızlı bir şekilde yolumuza bakabiliyor, çeşitli ipuçlarını toplamaya başlıyoruz. Kafamızı kaldırdığımızda kıyamet sonrası bir dünyada yer aldığımızı doğrudan gözlemleyebiliyoruz. Oyunda yer aldığımız süre boyunca hızlı bir şekilde ilerlemek yerine etrafı keşfederek yolumuza bakmak, çok daha güvenli bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda istediğiniz gibi hem düşmanları hızlı bir şekilde ortadan kaldırabiliyor, hem de gizli bir şekilde ilerleyebiliyorsunuz.
Görevlere karşı farklı şekillerde yer alabileceğiniz yapımda, yaptığınız her bir hamleyi en iyi şekilde değerlendirebiliyor, bu tarz detaylarla beraber yolunuza bakabiliyor ve oyunda en iyisi olmak için türlü hareketler sergileyebiliyorsunuz. Hamleleri en iyi şekilde değerlendirdikten sonra buralarda neler olup bittiğini öğrenebiliyor, gerçek hayattan esinlenerek hazırlanmış bir hayatta kalma deneyimiyle karşı karşıya kalmaya hazırlanıyorsunuz. Oyunda türlü mekaniklerle beraber yolunuza bakabiliyorsunuz.
Oyunda bir hayatta kalma deneyimi bizlere sunulduğundan dolayı elbette dünya üzerinde çeşitli cevaplar aramak için yeniden oluşturulmuş manzaralara doğru adım atabiliyor, buralarda kaynakları toplamak durumunda kalıyor ve zanaatkarlık sistemi ile beraber topladığımız kaynakları birleştirebiliyor ve çok daha fazla detayın sahibi olabiliyoruz. Aynı zamanda oyunda takas yapabiliyor, savaşabiliyor ve kaynakları en iyi şekilde değerlendirebiliyoruz. Zaten bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere en iyi şekilde yerinizi almaya çalışırken, bu kısımlarda yepyeni bir deneyim sizleri bekliyor ve her bir oyuncu bu tarz oyunlarda farklı deneyimlerle baş başa kalıyor. Kendi deneyimlerinizi özelleştirip kişiselleştirebiliyorsunuz. Ek olarak, oyun içerisinde elbette ilgi çekici ortamlar bulunduğundan dolayı İngiltere'nin kuzeyine doğru ilerlemek durumunda kalıyor ve bu kuzey kasabasında neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken aynı zamanda türlü hamleleri gerçekleştirmeniz şart diyebiliriz.
Öte yandan oyunda kurgusal bir karantina bölgesi bulunuyor. Bu karantina bölgesi esnasında neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken karşılaşabileceğiniz tuhaf karakterler bulunuyor ve bu karakterlerle etkileşime girebiliyorsunuz. Etkileşime girdiğiniz karakterlerden çeşitli görevler alırken aynı zamanda onların arka plan hikayesi konusunda fikir sahibi olabiliyorsunuz. Oyunda İngiliz kırsalında dolaşabileceğiniz ve malzeme toplayabileceğiniz bir yapı bulunduğundan dolayı gerçekten de tam bir hayatta kalma deneyimini doğrudan hissedebiliyorsunuz. Ek olarak, hemen yapacağımız her bir hamleyi en iyi şekilde değerlendirebiliyoruz. Farklı oyunlardan ilham alan yapısıyla beraber oyunda gerçekten de kendimizi kaybedebileceğimiz bir dünya bulunuyor. Bu dünya içerisinde ilgi çekici bir şekilde tasarlanmış içeriklerin ve etkinliklerin olduğundan bahsedebiliyoruz ve oyunda her bir ortamda nişancılığın ve atmosferin yansımasını görebiliyoruz.
Kurgusal bir dünyada yer aldığımızdan dolayı ve hayatta kalma mekanikleriyle bezeli bu yapımın içerisinde olacağımızdan dolayı elbette oyunda yapacaklarınız değişkenlik gösteriyor ve kendinize oyuna bu sayede kaptırabiliyorsunuz. Oyuncu odaklı bir sistem bulunduğundan dolayı yapım içerisinde keşiflerinizi, sohbetlerinizi, soruşturmalarınızı ve mücadelenizi en iyi şekilde değerlendirebiliyorsunuz. İç içe geçmiş hikayelerin ve çok daha fazlasının yer aldığı yapımda yaptığınız her bir seçimin sonuçları bulunuyor ve hem sizi hem de doğrudan bulunduğunuz kuzey kasabasını söz konusu ettiğinizde, bununla beraber oyunda her bir seçimin sonuçları bulunurken bu yaptığınız seçimlerin ne kadar değerli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Aynı zamanda bunları seçmeden önce belli bir yapıyla karşı karşıya kalmanız gerekiyor.
Oyunda etrafı keşfedebiliyor, arayabiliyor, toplayabiliyor ve tam bir hayatta kalma deneyimiyle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Malzemeler toplamanız elbette sizin hayatta kalma seviyenizi daha da artıran unsurlar arasında bulunuyor diyebiliriz. Dolayısıyla burada malzemeleri topladıktan sonra silahlar ve eşyalar üretebiliyor ve hayatta kalmak için çaresizce savaşmak gerekecek olan tüm unsurları elinize alabiliyorsunuz. Dolayısıyla oyunda zaten etrafı keşfetmek ve bu kaynakları toplamak, temel hedeflerinizden bir tanesi olarak karşınıza çıkıyor ve burada yaptığınız her bir unsuru en iyi şekilde ortaya koyabiliyorsunuz.
Oyunda yukarıda bahsettiğimiz gibi oyuncu odaklı bir sistem bulunuyor ve istediğiniz gibi etrafı keşfederken aynı zamanda sohbetlerle beraber farklı karakterlerle diyaloglar içerisine girebiliyorsunuz. Bu tarz detayların haricinde oyunda neler olup bittiğini görebiliyor, sohbetler eşliğinde çeşitli soruşturmalar yapabiliyor ve mücadele yoluyla beraber iç içe geçmiş hikayelerin olduğundan bahsedebiliyoruz. Oyunda ek olarak, yaptığımız her bir hamlenin ne kadar değerli olduğunu vurguladıktan sonra her bir seçimin yukarıda bahsettiğimiz gibi sonuçları bulunuyor ve bu sonuçların akabinde ise oyuncu odaklı sistemlerin olduğunu aktarabiliyoruz.
Oyunda çaresizce mücadele etmek durumunda kaldığınız bir sistem yer alıyor ve bu mücadelenizi hemen hemen her alanda sergilemeniz gerekiyor. Arayıp toplayabileceğiniz silahlarla beraber mühimmat kıtlığının üstesinden gelebileceğiniz ve her çılgın çatışmadan nişancılığınızı gösterebileceğiniz ve sergileyebileceğiniz yapımda, kalp atış hızınızı ve ritminizi oyuna göre ayarlayabiliyor ve aldığınız her bir nefese en iyi şekilde değerlendirebiliyorsunuz. Dolayısıyla oyun içerisinde yaptığınız her bir unsurun genel olarak yansımasını doğrudan oyun içerisinde görebiliyorsunuz. Malzemelerin katı olduğu bir dünyada yer aldığınız süre boyunca yeşil ve hoş olmayan topraklar bulunuyor ve yuvarlanan yeşil tepeler, yemyeşil vadiler, kırsal köyler ve çok daha fazlası sizleri bekliyor.
Oyunda her bir bölgede farklı kısımlar bizleri beklediğinden dolayı, yoğun ve korkutucu dünyayı keşfederken bir yandan da eşsiz manzaralara doğru adım atmak durumunda kalıyorsunuz. Yoğun ve korkutucu dünyayı keşfetmenin yanı sıra, aynı zamanda tarikatların kontrolündeki kalıntıları, doğal mağaraları, nükleer sığınakları ve çok daha fazlasını görebiliyor, gezebiliyor ve her bir detay ile beraber yolunuza bakabiliyorsunuz. Oyun içerisinde yer aldığınız süre boyunca yuvarlanan yeşil tepelerin haricinde elbette oldukça gizli noktaların olduğundan bahsedebiliyor ve bu noktalar eşliğinde etrafı en iyi şekilde değerlendirebiliyoruz. Bu tarz detaylarla beraber oyunda manzaralar eşliğinde hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor, her bir toprağa ulaştığınızda buralarda ağzınıza açık bırakacak detayların olduğunu görebiliyor ve kendinizi bu sayede oyuna kaptırabiliyorsunuz. Dolayısıyla bu da oyunun açık dünyasının oldukça eşsiz bir yapıya sahip olacağının göstergesi diyebiliriz.
Genel olarak toparlayacak olursak Oyun, ürkütücü derecede geniş bir açık dünyaya sahip ve bu dünyada neler olup bittiğini keşfetmeye çalışırken hayatta kalma mücadelesine dahil oluyorsunuz. Başınızı kaldırıp çevreye baktığınızda, kıyamet sonrası bir atmosferin içinde olduğunuzu net bir şekilde fark ediyorsunuz. Oyunda hızlı ilerlemek yerine çevreyi keşfetmek ve dikkatli adımlar atmak genellikle daha güvenli bir seçenek oluyor.
İster düşmanları doğrudan ortadan kaldırabilir ister gizlilikle ilerleyebilirsiniz. Görevlere farklı yaklaşımlar sergileyebileceğiniz bu yapımda, aldığınız her karar oynanışı doğrudan etkiliyor. Stratejik hamleler yaparak en iyi şekilde ilerleyebilir, oyunun sunduğu hayatta kalma mekaniklerinden en verimli şekilde yararlanabilirsiniz. Gerçek hayattan ilham alınarak tasarlanan bu dünyada, kıyamet sonrası yaşamın zorluklarını deneyimleyerek çeşitli hayati kararlar almanız gerekiyor.
Hayatta kalabilmek için yeniden inşa edilmiş manzaralarda dolaşmalı, kaynak toplamalı ve zanaatkarlık sistemini kullanarak malzemeleri birleştirmelisiniz. Topladığınız kaynaklarla yeni eşyalar üretebilir, takas yapabilir ve gerektiğinde savaşarak kendinizi savunabilirsiniz. Bu unsurlar, her oyuncunun kendine özgü bir deneyim oluşturmasına olanak tanıyor
.
Oyunda keşfedilecek pek çok ilgi çekici ortam bulunuyor ve bu yolculuk sizi İngiltere’nin kuzeyine, terk edilmiş bir kasabaya götürüyor. Burada neler olup bittiğini anlamak ve hayatta kalmak için çeşitli hamleler yapmanız şart. Her adımınızın önemli olduğu bu atmosferde, kaynakları dikkatli kullanmak ve çevreyi iyi analiz etmek, hayatta kalmanın temelini oluşturuyor.
Oyuncular, kendi oyun tarzlarını oluşturarak bu kıyamet sonrası dünyada farklı deneyimler yaşayabiliyor. Oyun, sunduğu detaylı keşif, hayatta kalma mekanikleri ve kişiselleştirme seçenekleriyle her oyuncuya kendine özgü bir yol çizme fırsatı tanıyor.
Atomfall, İngiliz kırsalında geçen, derinlemesine bir hayatta kalma ve keşif deneyimi sunuyor.Oyuncular, nükleer felaket sonrası bir dünyada hayatta kalmaya çalışırken, gizemleri çözmek ve bölgedeki tuhaf karakterlerle etkileşim kurmak zorunda kalıyor.Klasik İngiliz bilim kurgusundan esinlenen atmosferi ve oyuncu özgürlüğüne verdiği önemle, Atomfall, hayatta kalma ve aksiyon oyunları sevenler için heyecan verici bir deneyim sunuyor.
Öte yandan bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız, bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz. Çünkü bu tarz oyunlar gerçekten de uzun süreler beklenen yapımlar arasında bulunuyor. Ve oyunda yer aldığınız süre boyunca hızlı bir şekilde ilerlemek yerine, yavaş yavaş ve sindire sindire açık dünyayı keşfedebiliyor ve kendi detaylarınızı ve bilgilerinizi oyuna aktarabiliyorsunuz. Aynı zamanda, yapım içerisinde kendinizi en iyi şekilde değerlendirmek tamamen size kalmış.
Rebellion Developments, yeni oyunu Atomfall ile oyuncuları İngiltere'nin karanlık ve radyasyonla dolu geleceğine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Hayatta kalma ve aksiyon türlerini ustaca birleştiren bu yapım, oyunculara unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. Geliştirici ve yayıncı koltuğunda aynı ismin, Rebellion Developments'ın oturması, oyunun vizyonunun tek bir elden şekillendiğini gösteriyor . Bu durum, Atomfall'un yaratıcı sürecinde tutarlılık ve bütünlük arayışının bir işareti olarak değerlendiriliyor. Aynı şirketin hem geliştirme hem de yayın süreçlerini yönetmesi, oyunun pazarlama stratejileri ve çıkış planları üzerinde daha doğrudan bir kontrol anlamına geliyor. Bu entegre yaklaşım, oyunculara sunulacak nihai ürünün daha uyumlu ve özenli olabileceği beklentisini yaratıyor.
Oyunun merakla beklenen çıkış tarihi 27 Mart 2025 olarak belirleniyor. Atomfall, geniş bir platform yelpazesinde oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor. PlayStation 4, PlayStation 5, Windows işletim sistemine sahip bilgisayarlar, Xbox One ve Xbox Series X/S konsolları, oyuncuların bu tehlikeli dünyaya adım atabileceği platformlar arasında yer alıyor . Ayrıca, oyunun Xbox Game Pass abonelik hizmetine ilk günden dahil olacağı duyuruluyor . Bu stratejik hamle, Atomfall'un çok daha geniş bir oyuncu kitlesine ulaşma potansiyelini önemli ölçüde artırıyor. Game Pass gibi platformlar, oyuncuların yeni oyunları keşfetmelerini ve denemelerini kolaylaştırıyor, bu da Atomfall için büyük bir avantaj teşkil ediyor. Oyunun geçtiği alternatif 1960'lar İngiltere'si, Windscale nükleer felaketi sonrası oluşan karantina bölgesi olarak tasvir ediliyor . Bu özgün ve ürkütücü ortam, oyunculara daha önce deneyimlemedikleri bir hayatta kalma mücadelesi sunmaya hazırlanıyor.
Atomfall, oyuncuları İngiltere'nin nükleer kabusundan arta kalan topraklarda birinci şahıs kamerasından hayatta kalma mücadelesine davet ediyor . Oyuncular, bu tehlikeli dünyada hem ateşli silahlarla hem de yakın dövüş araçlarıyla düşmanlarına karşı koyuyorlar. Özellikle kriket sopası gibi İngiliz kültürüne özgü silahların oyunda yer alması, Atomfall'a kendine has bir kimlik kazandırıyor . Ancak, mühimmatın sınırlı olması, oyuncuları daha çok yakın dövüş taktiklerine ve kaynaklarını dikkatli kullanmaya itiyor . Hayatta kalmak sadece düşmanlarla mücadele etmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda bu ıssız topraklarda etrafı dikkatlice araştırmak, değerli kaynakları toplamak ve bulunan malzemelerle yeni ve işe yarar eşyalar üretmek de büyük önem taşıyor .
Oyunun görev sistemi, alışılagelmişin dışında bir yaklaşımla "Leads" (İpuçları) olarak adlandırılıyor . Bu sistem, oyunculara geleneksel görev işaretçilerini takip etmek yerine, oyun dünyasında buldukları ipuçlarını takip ederek hikayeyi kendi tercihlerine göre şekillendirme özgürlüğü sunuyor . Bu yaklaşım, oyuncuların keşif duygusunu artırıyor ve oyunun gizemlerini daha organik bir şekilde çözmelerine olanak tanıyor. Oyuncuların hayatta kalma mücadelesinde dikkat etmeleri gereken bir diğer önemli mekanik ise kalp atış hızı . Bu özellik, karakterin fiziksel dayanıklılığını ve özellikle çatışma anlarında nişan alma becerisini doğrudan etkiliyor. Yüksek kalp atış hızı, oyuncunun performansını olumsuz yönde etkileyebiliyor, bu da çatışmalarda daha stratejik ve dikkatli olmayı gerektiriyor. Bu mekanik, oyuna sadece bir hayatta kalma unsuru olmanın ötesinde, taktiksel bir derinlik de katıyor.
Atomfall'un hikayesi, 1957 yılında İngiltere'de yaşanan gerçek Windscale nükleer felaketinden ilham alıyor . Ancak oyunun dünyasında bu tarihi olay, çok daha yıkıcı sonuçlar doğuruyor ve Kuzey İngiltere geniş bir karantina bölgesine dönüşüyor. Oyuncular, bu tehlikeli bölgede hafızasını kaybetmiş bir karakter rolünü üstleniyorlar ve hem kendi geçmişlerini hem de bu felaketin ardındaki sır perdesini aralamaya çalışıyorlar . Oyunun atmosferi, pulp bilim kurgu, folk korku ve Soğuk Savaş döneminin gerilim dolu atmosferinden besleniyor . "The Quatermass Experiment", "The Prisoner", "Doctor Who", "The Wicker Man" ve "The Day of the Triffids" gibi kült yapımlar, Atomfall'un tonunu ve anlatımını derinden etkiliyor. Bu farklı türlerin ve temaların birleşimi, oyuna kendine özgü, hem tanıdık hem de ürkütücü bir hava katıyor. İngiltere'nin meşhur Lake District bölgesinin yemyeşil ve huzurlu manzaraları, nükleer felaketin bıraktığı acımasız izlerle çarpıcı bir tezat oluşturuyor . Bu görsel ve tematik zıtlık, oyunculara hem doğal güzelliğin hem de insan eliyle yaratılan yıkımın bir arada var olabileceği rahatsız edici bir dünya sunuyor.
Karantina bölgesi, sadece radyasyon ve tehlikeli yaratıklarla dolu değil; aynı zamanda farklı ve ilginç gruplara da ev sahipliği yapıyor. Bu grupların her birinin kendi amaçları, inançları ve hayatta kalma yöntemleri bulunuyor. B.A.R.D. (British Atomic Research Division), felaketin yaşandığı Windscale nükleer tesisini işletmekle görevli olan kuruluştu . Felaketin ardından bu organizasyonun farklı fraksiyonları ortaya çıkıyor; bazıları olayın ardındaki derin gerçeği ararken, bazıları da kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. B.A.R.D.'ın kontrolündeki tehlikeli robotlar da bölgede kol geziyor. Protocol, karantina bölgesine gönderilmiş, otoriter bir askeri güç olarak tanımlanıyor.
Beş yılın ardından, başlangıçtaki güvenlik odaklı yaklaşımları yerini daha baskıcı ve kontrolcü bir tavra bırakıyor. Druidler, oyunun folk korku temasını yansıtan paganist bir tarikat olarak karşımıza çıkıyor . Antik bir tanrının sesini dinlediklerine inanıyorlar ve bölgeye tekinsiz bir hava katıyorlar. Ayrıca, nükleer felaketin yarattığı kaosu fırsat bilen ve hayatta kalmak için her şeyi yapmaya hazır olan haydutlar da karantina bölgesinde terör estiriyor . Oyuncular, bu farklı karakterlerle ve gruplarla etkileşim kurabiliyor, onlarla ittifak yapabiliyor veya onlara karşı savaşabiliyorlar. Hatta oyun, oyunculara karşılaştıkları herhangi bir NPC'yi öldürme özgürlüğü tanıyor . Bu durum, oyuncuların oyunun hikayesini ve kendi deneyimlerini önemli ölçüde şekillendirmelerine olanak tanıyor.
Atomfall'un görsel dünyası, 1960'ların Britanya kırsalının nostaljik güzelliğini, nükleer bir felaketin ardından oluşan distopik manzaralarla etkileyici bir şekilde birleştiriyor . Bu retro-fütüristik yaklaşım, oyuna hem tanıdık hem de yabancı bir his veriyor. Oyunun atmosferi, sadece görsel detaylarla değil, aynı zamanda folk korku türünden ilham alan tekinsiz ve gerilim dolu öğelerle de zenginleştiriliyor . Yemyeşil tepeler ve sakin vadiler, her an ortaya çıkabilecek tehlikelerle keskin bir tezat oluşturuyor. Bu durum, oyuncuları sürekli bir tetikte olmaya davet ediyor. Kırmızı telefon kulübeleri, terk edilmiş publar ve uzakta silueti beliren Windscale nükleer santrali gibi ikonik Britanya simgeleri, oyunun atmosferine otantik bir dokunuş katıyor . Bu detaylar, oyuncuları oyunun dünyasına daha da çekiyor ve onlara benzersiz bir deneyim sunuyor.
Atomfall'u diğer hayatta kalma oyunlarından ayıran en önemli özelliklerden biri, doğrusal olmayan hikaye anlatımına olanak tanıyan "Leads" sistemi oluyor . Bu sistem, oyunculara oyunun dünyasında buldukları ipuçlarını takip ederek kendi hikayelerini oluşturma ve geliştirme imkanı sunuyor. Geleneksel görev işaretçilerinin yerini alan bu yaklaşım, oyuncuları daha aktif bir rol oynamaya ve oyunun gizemlerini kendi başlarına çözmeye teşvik ediyor. Ayrıca, oyunun Britanya'da geçmesi ve Britanya kültürüne özgü unsurları yoğun bir şekilde barındırması, Atomfall'a kendine has bir kimlik kazandırıyor . Herhangi bir NPC'yi öldürme özgürlüğü ve bunun oyunun gidişatına olan etkisi, oyunculara benzersiz bir kontrol ve sorumluluk duygusu veriyor . Kalp atış hızına dayalı dayanıklılık sistemi ise, çatışmaları daha gerçekçi ve stratejik bir hale getiriyor.
Oyunun duyurulmasının ardından oyuncular arasında büyük bir merak ve beklenti oluşuyor. İlk incelemeler ve çeşitli forumlardaki tartışmalar, oyuncuların Atomfall'a dair düşüncelerini ve beklentilerini yansıtıyor . Birçok oyuncu, oyunun Fallout ve S.T.A.L.K.E.R. gibi türün önde gelen yapımlarıyla benzerlikler taşıdığını belirtiyor . Ancak, Atomfall'un özgün Britanya atmosferi, "Leads" sistemi ve oyuncu özgürlüğüne verdiği önem gibi farklı yönleri de dikkat çekiyor. Oyuncular, özellikle oyunun gizemli hikayesini, geniş keşif alanlarını ve oyuncu kararlarının hikayeye olan etkisini merakla bekliyorlar. Bununla birlikte, bazı erken geri bildirimlerde dövüş mekaniklerinin ve yapay zekanın potansiyel olarak geliştirilmesi gerektiği yönünde eleştiriler de dile getiriliyor.
Sonuç olarak Atomfall, özgün oynanış mekanikleri, sürükleyici hikayesi ve İngiltere'nin nükleer sonrası atmosferiyle hayatta kalma türünde dikkat çekici bir yapım olarak öne çıkıyor. Oyunun 27 Mart 2025'te çıkış yapmasıyla birlikte, oyuncular bu tehlikeli ve gizemli dünyada kendi hayatta kalma mücadelelerine başlayabilecekler. Nükleer felaketin gölgesinde geçen bu Britanya macerası merakla bekleniyor.