Son Sly 2005’te Playstation 2 için Sly 3: Honor Among Thives adıyla piyasaya çıkmıştı. Aradan tam 8 yıl geçmesine rağmen yeni Sly yapımı hikayeye sadık kalmayı tercih ediyor. Sly Cooper: Thieves in Time, direk üçüncü oyunun kaldığı yerden devam ediyor ve bizi ilk olarak günümüz Paris’ine götürüyor. Hırsızlıktan vazgeçip temiz bir yaşama yelken açmış olan Sly, tüm gizlenme yeteneklerini öğrendiği ve atalarından ona miras bırakılan Thievus Raccoonus’un sayfalarının silindiğini görünce, kendini yeni macerasında buluveriyor. Mucit dahi kaplumbağa Bentley ve eli epey ağır olan hipopotam Murray de Sly’ın yeni görevini belirliyorlar. Bentley’in yeni icat ettiği zaman makinesiyle geçmişe dönüp Sly’ın dedelerine bir bir bayram ziyaretinde bulunmak.
Thieves in Time’ın cel-shade grafikleri eski oyunlarının görünüşünü aratmıyor. Playstation 2’ye son çıkan Sly 3ile arasındaki gözle görülür benzerlikler var, Thieves in Time ise yeni neslin gücünü az da olsa sırtına alıyor doğal olarak. Böylece, çözünürlüğünü arttırılmış, AA seviyesi yukarılara çekilmiş bir Sly oyunu çıkıveriyor karşımıza. Ancak piyasadaki diğer Cel-shade tabanlı oyunlarla kıyasladığımızda, bunun çok daha iyi olabileceğini tahmin etmek pek de zor değil.
Sunum olarak Sly Cooper, animasyon tarzını benimsemiş kendine. Ara sahnelerde, bir Sly çizgi filmi izliyormuş sanabilirsiniz kendinizi, eğlenceli mi eğlenceli matrak mı matrak sahneleri ekranımıza yansıtmış Sanzaru. Sly’in çizgi animasyonu televizyonlarda yayınlansaymış sıkılmadan izlermişiz sanki.
Zamanda yolculuk yapıyor olmamız birbirinden ilginç yerlere götürecek bizi. Sly’ın ataları hiç boş durmamış, dünyanın her bir ucuna yayılmışlar sanki. İlk olarak Feodal Japonya’ya gidecek, daha sonra Vahşi Batı’ya, Orta Çağ İngiltere’sine ve eski Arabistan’a ışınlanacağız. Mekanlar böyle birbirinden esnek ve farklı olunca, Sanzaru ekibine de tasarım konusunda büyük iş düşmüş ama cel-shade’e atmosferi başarıyla yedirme konusunda güzel bir performans ortaya koymuşlar.
Sly Cooper: Thieves in Time’ın aslında bizler için en ilgi çeken yanı tamamen Türkçe seslendirilmiş olması. Arkın Çelik, Sly’ı seslendirme konusunda enfes bir işe imza atmış. Kendisini bundan önce inFamous 2’de Cole Mcgrath’ı seslendirirken görmüştük ve performansını pek bir beğenmiştik. Fakat Sly Cooper ile oyun seslendirme konusunda zirveye ulaşmış diyebiliriz. Canan Kılıç ise
carmelita fox ile yıllanmış şarap gibi sesiyle her ne kadar oyun seslendirme yabancı olduğu bir alan olsa da en az Arkın Çelik kadar güzel bir performans sunmuş ortaya. Konu akışındaki espriler ve diyaloglar, Türkçe literatürüne uygun olarak çevrilip seslendirilmiş ve olabildiğince doğal ve güzel bir sunum çıkıveriyor ortaya.
Müziklerde Sly serisinden duymaya alıştığımız kompozisyonları dinliyoruz. Bundan önce Sly serisi, Brütal Legend ve Psychonouts gibi oyunların bestelerinin yaratıcısı Peter McConnell, o engel tanımayan hayal gücüyle yine en doğru müzikleri çıkarmayı başarmış. Ses efektleri de ciddi olmak yerine bu şen şakrak dünyayı bütünleyecek türde yaratılmış.
Her ne kadar o zaman bu zaman diyip Geleceğe dönüş vari bir oyun ortaya konsa da Sanzaru stüdyosu, serinin köklerine sadık kalmış. Her yeni bölümde, Sly ve ekibinin araştırabileceği ve keşfedebileceği açık dünya tabanlı alanlar sunuluyor. Devriye gezen düşmanlar, oraya buraya gizlenmiş nesneler ve belirli yerlerde keşfedip tamamlamanızı bekleyen görevlerle dolu bu bölgeler. Yan görevler maalesef şu nesneyi bu kadar zamanda karargahına geri götür gibi klişeleşmiş misyonlardan oluşuyor. Ana görevlere geçip senaryoda ilerlemek istediğinizde ise güzelim açık dünyadan sıyrılıp tamamen çizgisel bölümlere geçiş yapıyoruz ne yazık ki...
Thieves in time'ın yaptığı en iyi şeylerden biri çeşitlilik oluyor. Oyun boyunca değişen durumlara istinaden Sly'ın yanısıra bentley ve murray'i de kontrol ediyoruz, sly gizlilik öğelerini kullanıp akrobatik yetenekleri yüksek bir karakter ki zaten oyun boyunca en çok onu kontrol ediyoruz. Hırsızlık konusunda da oyun piyasasında ondan iyisini zor bulursunuz. Bentley daha önce de bahsettiğimiz gibi bir yaşlı dahi bir tosbağa. Önünüze ilerlemenizi engelleyen elektronik bir engel mi çıktı. Ona ve müthiş hackleme yeteneklerine bırakın. Ortalık iyice karıştığında ve biraz kaba kuvvet gerektiğinde karşınızda Murray, ağız burun kırmakta çözüm ortağınız.
Ana karakterlerimiz dışında Thieves in Time bizlere, Sly’ın atalarını da kontrolümüze sunuyor. Alın size daha fazla oynanış çeşitliliği
Kontrol olarak kullanıcı dostu diyebiliriz Thieves in Time için. Bundan önceki Sly’larda da olduğu gibi etkileşime girebileceğimiz nesneler çevrede hafif bir pırıltıyla gözümüze çarpıyorlar. Üzerine zıplamak istediğiniz bir platform veya tutunmak istediğiniz bir boru varsa basın daire tuşuna gerisini Sly hallediyor zaten. Bu sistemin platform hissini düşürdüğünü ve yetişkin platform severlerin pek tutmadığı bir dinamik olduğu kesin.
Oyun alanında topladığınız paralarla veya çaldığınız nesnelerin getirdiği sermayeyle karakterlerinize yeni yetenekler alabilirsiniz. Tüm bunları ise gizli karargahımızda gerçekleştiriyoruz. Zaman makinesi de altımızda olduğundan dilediğimiz vakit eski görevlere de ışınlanmanız mümkün buradan. Ayrıca burada da yine yeni mini oyunlara yelken açabiliyoruz.