"Neye inanırsan inan, kanın akarsa... ölürsün."
The Talos Principle kökleri mitolojiye kadar dayanan bir puzzle oyunu, oyundaki amacınız önünüze çıkan engelleri zekanız ile çözmek... ancak bu oyun, bundan çok daha fazlası.
The Talos Principle'a Elohim'in çocuğu olarak başlıyoruz, doğduğumuzu söylüyor ve nelerin yanlış, nelerin doğru olduğunu gösteren bir baba niteliğinde, bu derin maceramızda kafa gıdıklayıcı cümleleriyle bize yandaşlık yapıyor. Hikaye adına söylemek istediğim bir çok şey var ancak oyun bunu size açıklamayı etrafta bulduğunuz minik hikayeler ile yapmayı tercih etmiş, başlangıçta oldukça felsefik gelse de eğer izin verirseniz bu derin hikaye sizi hemen içine alıveriyor. Zaman geçtikçe, hatta oyun bitince bile Elohim gizemini korurken siz hala kendinizi sorgular halde kalıyorsunuz arkada.
Önünüze gelen bulmacaları çözmeye çalışırken başlarda kolay olduğunu düşünüyor ve biraz hayal kırıklığına uğruyorsunuz ama inanın durum hiç öyle değil. Bulmacaları ard arda çözdükçe ve gerçeklere birer birer yaklaştıkça her şey aslında daha da karmaşık bir hal almaya başlıyor. Bir bulmacaya başladığınızda, zaman akıp gidiyor ve en sonunda çözdüğünüzde "Nasıl düşünemedim bunu?" diyerek kafanızı duvara vuruyorsunuz çoğu zaman... bir de ardından gelen o özgüven patlaması hissi var tabii. Zoru başardığınız için inanılmaz keyif alıyorsunuz. The Talos Principle size sayılarla belirli alanlar gösteriyor, bu alanlar "1. bölümü geçtin, haydi 2. bölüme!" mantığı yerine size özgürlük tanıyarak istediğiniz yerden gitmenize olanak sağlıyor. Bu özgürlük bence oyunu daha da ilginç bir hale getirmiş çünkü istediğiniz zaman istediğinizi yapabilme durumu söz konusu ve bir bulmacada takıldığınız zaman kafanızı dağıtmak için başka bir yere koşabiliyorsunuz. Aynı zamanda 100'den fazla bulmaca olan oyunda belirli bir yolla çözüm aramak zorunda değilsiniz, yaratıcılığınız da konuşabilir.
Her girdiğiniz alan size neyi, nerede, nasıl kullanılması gerektiğini yine bulmacalar yardımıyla anlatıyor, bu sayede gerçekten bir şeyleri başardığınızı hissetmiş oluyorsunuz. Gireceğiniz her yer farklı bir temaya ve eşyaya sahip, dolayısıyla bulmacalar aynı şeyleri sürekli tekrar etmemiş oluyor. Bu da puzzle oyunlarında inanılmaz önemli bir nokta. Bunun yanında eğer etrafı gezip, bölümlerde bulunan yıldızları da toplarsanız güzel ödüller alıyor, hatta yapımcılardan cümleler bulabiliyorsunuz. Oyundaki her şey, her detay sizi daha da düşünmeye ve beyninizi kullanmaya zorluyor. Tabii bu herkesin hoşlanacağı, anlayabileceği bir derinlik değil, eminim bir çok oyuncu Portal'ın o esprili havasından da bir tutam görmek isteyecektir... ancak bu The Talos Principle da olan bir şey değil.
Oyun PC platformunda oldukça iyi çalışıyor hatta eski bir donanımınız varsa yine sorun yaşamadan rahatça The Talos Principle'ı oynayabilirsiniz. Bunun yanında oyunun müziklerinin harika olduğunu da belirtmeliyim. Bir bulmacayla boğuşurken tekrardan hiç rahatsız olmuyor, aksine ruhunuz dinlendiğini farkediyorsunuz.
Toparlamak gerekirse; burada size ne söylersem söyleyeyim, The Talos Principle'ı size tam anlamıyla yaşatmam mümkün değil... Bu ancak tecrübe edilerek, o dünyaya giderek anlayabileceğiniz bir deneyim, birden fazla sonu olduğunu da belirtmek lazım. Zekanızı zorlayan, sabır gerektiren ve sizi ödülleriyle tatmin eden bir yapım.
Hikayeyle ilgilenmeyenlerin dahi sadece bulmaca kısmına yönlenebileceği ve kesinlikle zevk alacağı, ancak hikayesiyle harika bir deneyim sunan bir yapım. The Talos Principle gerçekten düşünülmüş ve kulvarında da nadir bulunan bir tecrübe bana göre, bitirdiğinizde kesinlikle kendinizle gurur duyacağınız bir yapım.