Titanfall Video İnceleme

 
   FPS türü yeniliği kolaylıkla hazmedemeyen bir bünyeye sahip. Sunulmaya çalışılan yenilik veya yenilikler türün kemikleşmiş oynanış yapısını bozunca maalesef yarım kalmış bir deneyim çıkıyor ortaya. “Yeni bir şey denemişler ama…” diyor ve sonra yutkunuyoruz.

   Bana kalırsa FPS türü yeniliğe değil mükemmelliğe aç bir tür. Son yıllarda oyun endüstrisindeki market payı da göz önüne alındığında bu türde çıkış yapan oyunların sayısı artarken kimisi yeni bir şeyler deneyerek kendini göstermek istedi, kimisi bir diğerinin başarısından kopya çekti. Yeni bir şeyler deneyenler, esas dinamikleri unutarak hata yaparken, başarılı olanı taklit edenler kendi kimliğini ortaya koymaktan aciz, taklidin bile hakkını veremedi. Bu kısır döngü içerisinde vadedilenlerin buharlaştığını kim bilir kaç kez gördük.

   Vadedileni yerine getirmek, yeniliği ilk yapan olmak değil oyuncu kontrollerine mükemmel olarak sunan olmak. İşte kilit nokta bu, bu herşeydir ve Titanfall bunu başarabilmiş bir oyun olarak karşımızda.

   Tamamiyle online multiplayer bazlı bir yapım Titanfall ve amaç değil araç olarak kullanılan bir hikayesi var. Tabağımıza servis edilen hikaye, multiplayer maçlarda karşımıza çıkacak kaos ortamına önayak olmak ve size direktifler vererek sunumu güçlendirecek kilit karakterleri tanımanız açısından önemli bir role sahip. Anlatı savaşın her iki cephesini de tanımak için, her iki tarafın da gözünden oynayabileceğiniz 9 bölümden oluşan, multiplayer modların karması kısa bir yolculuk aslında. Bu yolculuk sayesinde Milita ve IMC kanadının kumandanlarıyla tanışmış oluyor ve multiplayer modlarda kendi hikayenizi yazmak üzere online maçlara geçiş yapıyorsunuz.

 
   Sadece online savaşlara” odaklanan ilk oyun değil Titanfall. PlayStation 3 için çıkmış olan WarHawk ve M.A.G. gibi yapımlar da aynı yolu izlemiş, hatta WarHawk’un devam oyunu StarHawk’a eklenen hikaye “olmasa da olurmuş” izlenimi bırakmıştı. Kimi oyunlar multiplayer maçlarda oluşturdukları atmosferle, dostlar arasında anlatılacak bir hikaye ortamına sahne olmayı amaçlar. İşte Titanfall onlardan birisi. Ancak maçlarda yaşayacağınız sunumlar göz önüne alındığında daha oturaklı bir hikaye özlemi duymuyor değilsiniz.

   Yapımda deneyiminize sunulan 5 farklı online mod mevcut ve Last Titan Standing dışındaki tüm modlar bir giriş ve çıkış anına sahip. Bu anlar hikayenin büsbütün bir parçası olarak devam eden bir savaşta “çıkarma - savunma” anını yaşıyormuşsunuz hissi sunma amacını taşıyor. Oyun modu, harita veya oyunun sizi atadığı tarafa bağlı olarak defans veya atak; yani Militia veya IMC cephesinin bir pilotu olarak savaş alanına iniyorsunuz.

   Titanfall’u türün diğer oyunlarından ayıran en önemli özelliği asimetrik bir oyun alanı sunması. Tüm modlarda 6’ya 6, toplam 12 pilot, yani gerçek oyuncu bulunuyor. Savaş alanının en hızlı ve en etkin unsuru pilotlar olsa da savaşın gidişatını ve yönünü değiştirmede, zafere giden yolda, kilit rol oynayan tek unsur değiller. Tıpkı MOBA türü oyunlarda olduğu gibi her iki tarafın da NPC, yani yapay zeka askerleri ve tabii ki oyuna adını veren dev robotlarımız “aksiyon” kelimesinin bile yorgun düşebileceği bu savaş alanında zaferi göğüslemekte kritik rollere sahipler.
 

   Hikayede, multiplayer modlarda, sunumlarda, tüm bir telsiz konuşmalarında namınız Pilot olarak yürüyor. Pilotlar geldi, şimdi savaşın seyri değişecek tarzında konuşmalar duyuyorsunuz. Evet, siz kesinlikle bir asker değilsiniz; sahip olduğunuz manevra kabiliyeti, hız ve ateş gücüyle bu kaos ortamının saygı duyulan savaşçılarısınız. Oyun her yönüyle bunu sizi hissettirmeye görev edinmiş kendine ve başarmış da.

   Pilotların sahip olduğu hareket kabiliyeti türün klasik oynanış dinamiklerini yeniden tanımlayacak ve shooter sevenlerin alışkanlıklarını değiştirecek.Titanfall’la tanışmanızdan sonra sağ, sol, ileri, geri, zıplama ve çömelme gibi kalıp hareketlerle donatılmış oyunlarda kendinizi zincirlenmiş gibi hissedeceksiniz. Zira sunulan parkur öğeleri ve jetpack’iniz sayesinde gerçekleştirdiğiniz 2. zıplama yeteneği bu türdeki hareket kabiliyetini yeniden tanımlayacak nitelikte. Kolaylıkla hakimiyet altına alabildiğiniz, hatalardan arındırılmış net hareketlerle oyun alanında gezmek, 4. boyutu keşfetmekten farksız. Şovunuzu sergilemek için gerekli olan sahne yani oyun alanı da buna göre tasarlanmış. Duvarlarda gezinmek, çatılarda koşturmak, sokak lambaları üzerinde sekmek, tek hamlede binanın 2. katından içeri dalmak o kadar hoşunuza gidiyor ki düz yolda koşturmaya burun kıvırır oluyorsunuz. Titanfall’da yer alan 15 farklı harita da tıpkı oyunun kendisi gibi asimetrik bir yapıya sahip ve kimi bölümlerde hacklenmeyi bekleyen savaş turretleriyle donatılmış.

   Oyun alanında gördüğünüz her yere ulaşın ve dokunun. İstediğiniz köşeye asılı kalın, istediğiniz çıkıntıyı defans olarak kullanın, düşmanlarınıza ufak sürprizler yapın. Savaş alanı artık o alıştığınız cephelerden ibaret değil ve yerde gezinen, ağır kararlar veren veya hareket etmeyen ölür. Call of Duty’e benzer biçimde oldukça hızlı ve reflekslere dayalı bir oynanış söz konusu. Ama Pilotların sahip olduğu bu manevra kabiliyetleri sayesinde “ilk gören vurur” mantığı kesinlikle işlemiyor ve haritanın her bir köşesinde kovalamaca yaşanıyor.

   Kendinizi diğer pilotlardan ayıracak önemli kişiselleştirmeler mevcut. Görünmez olup özellikle titanlar için hayalet oluveriyor, sınırlı süreliğine diğer pilotların mevkiini duvarlar arkasından tespit edebiliyor veya parkur öğelerinden daha fazla yararlanmak için duvardaki zamanınızı artıran özellikler oynanışı ve oyun alanında hayatta kalma sürenizi ummadığınız kadar etkileyebiliyor.
 

   Titanfall’un asimetrik savaş alanında kaos ortamının oluşmasını sağlayan, gerçek zamanlı bir çıkarma veya defans yaptığınızı hissettiren bir unsur NPC karakterler. Yani yapay zeka askerler. Maçların başından sonuna değin haritanın farklı yerlerine podlarla düşen, ziplinelarla sahaya inen dost veya düşman NPC askerler, siz pilotlar duvarlarda gezinip, çatılarda sekerken kendi mücadelelerini sürdürüyorlar savaş alanında. Bazen yaralıları çekiştirirken görüyorsunuz, bazen birbirlerini boğazlarken. NPC askerler her yönleriyle Titanfall’ın bir parçası. Siz şahsınız, onlar piyon. Ve piyonu nasıl kullanıcağınızı bilmek size zaferi getirmekte önemli rol oynayabilir. Her pilotun titanını savaş alanına davet etmesi için gerekli 2 dakikalık bir süre var ve öldürdüğü her düşman veya hasar verdiği Titan’a göre bu süre azalıyor. Savaş alanında hızlı biçimde gezinip NPC’leri leblebi gibi almak, titanınıza daha çabuk kavuşma süresi sağlıyor.Domination modunda daha hızlı titan indirebiliyor, Attrition modunda her bir NPC başına +1 puan kazanıyor, Last Titan Standing modunda size attıkları anti-titan roketlerle feleğinizi şaşırtabiliyorlar. Hatta düşman robot askerlerini hackleyerek sizden taraf olmalarını sağlayabiliyorsunuz. Öteki taraftan NPC’lerle oyalanırsanız açığa çıkıyor, onlara ateş açarsanız haritada kabak gibi belirme riskiniz artıyor ve gerçek oyuncular için kolay bi ava dönüşüyorsunuz ki bir pilot sizi vurduğunda sizin NPC’ler üzerinden aldığınız puandan daha fazlasına sahip oluyor. Çok da iyi yapay zekaya sahip olmayan ve ateş güçleriyle oyuncuları zaman zaman rahatsız eden NPC askerler, Pilotlarla rahat ayrıştırılabilinecek detaylara sahip. Pilotlar çok daha hızlı hareket ediyor, daha farklı giyiniyor, sağa sola zıplıyor ve haritada daha büyük işaretle belirleniyorken NPC asker ve Pilotları seçebilmeniz pek de zor olmuyor. Ancak yine de bu hızlı savaş alanında oyuncuların kafasını karıştırabiliyorlar ve bu kimi oyuncular için sinir bozucu olabilir.
 

   Ve savaş alanının koca oğlanları. Titanlar. Elit bir asker olduğunuzu hissettiren gökten yere inişleri, saygıyla beklemeleri ve sizi tutup içine almalarıyla bir savaş makinesinden çok öte olduklarını anlatan ve vücudunuzla bütünleşen devler.

   Titanfall’a adını bahşeden bu metal parçasıyla bütünleştiğinizde bir anda savaş alanının çehresi değişiyor. Dışarda durmak bilmeyen aksiyondan, her saniye her yerden gelebilecek saldırılardan uzaklaşıyor, savaş alanından yalıtıyorsunuz kendiniz. “Standby for Titanfall” anonsu eğlencenin ve gücün ikiye katlanacağını haber ediyor, kontrol sahiplerini heyecanlandırıyor. Unreal Tournament 3’ü anımsatıyor Titanfall bana bu haliyle. Türün sıkı takipçileri hatırlar, sonradan eklenen titan modunda karakterimiz birden 2 katı büyür ve etrafa dehşet saçmaya başlardı.

   Ancak ordaki titan çılgınlığından farklı olarak Titanfall’un titanları savaş alanına stratejik bir mücadele katmış. Tıpkı Halo’da olduğu gibi titanınızın ana enerjisi, düştükten bir süre sonra yenilenen bi kalkanla koruma altına alınmış. Yani rakip titanı alt edebilmeniz için önce kalkanını düşürmeli ve daha sonra açığa çıkan ana enerjisine vakit kaybetmeden hasar vermelisiniz. 3 farklı titan sınıfı mevcut ve 3’üde daha önce mekleri kullanmış oyunların aksine daha atik ve atletik yapıda. Tabii bu sınıflar kendi aralarında bazı farklı hareket kabiliyetiyle öne çıkıyor. Koşma, eğilme ve yumruk atma gibi temel hareketler mevcut. Bunlara titanlarımızın sınıfına göre farklı seviyede kullanım aralığına sahip atılma hareketi de eklendiğinde “en çok ateş eden alır” mantığı ortadan kalkıyor. Titanlar sayesinde savaş alanına takım oyunu davet edilmiş. Tek başınıza çılgınlar gibi haritada dolaşmanız ve aldığınız puanlarla süratli bir titan indirmesi gerçekleştirmeniz kimi zaman bir işe yaramıyor. Titanlar güçlü duruşları altında zayıf yönlere sahipler. Mesela bir düşman pilotu size veya siz bir düşman titanı üstüne atlayıp rodeo adlı saldırıyı gerçekleştirebiliyorsunuz. Böylece titanın kalkanını indirmeye gerek duymadan direkt kalbinden bu koca devleri vurmuş oluyorsunuz. Pilotlar kanadında bulunan anti titan silahları ve elektroşok etkisi yapan çeşitli patlayıcılar da sizi panikletmeye yetecektir. Bu yüzden takım olarak hareket etmeyi benimsiyor, titana sahip olur olmaz indirmek yerine dost titanların geldiğini görünce harekete geçmeyi tercih ediyor, birbirinizi sırtını kolluyor ve oyun alanını domine etmeye çalışıyorsunuz.
 

   Tıpkı pilotlarımızda olduğunu gibi oyun alanında titanınızın farklılığını ortaya koyacak önemli stratejik değişiklikler yapabilirsiniz. Mesela Vortex özelliği üzerinize gelen kurşunları durdurup tekrar düşmana göndermenizi sağlıyor. Tabii karşı tarafta da bu özellik varsa ortaya tenis tadında görüntüler çıkabilir. Ya da titanınız patlamak üzereyken kendinizi dışarı attığınızda titanınız bir nükleer patlama gerçekleştirerek etki alanındaki tüm düşman titanları, pilot ve npc askeri silip süpürebiliyor. Kaybettiğiniz noktada kazanıyorsunuz aslında.

   Titanların kontrolünü her daim içerden gerçekleştirmeniz gerekmiyor. Farzedelim ki Titanınıza binemeden öldünüz, vereceğiniz komutlarla yeniden spawn olduğunuz bölgeye çağırabilir veya olduğu bölgede savunma yapmasını sağlayıp ona doğru yol alabilirsiniz. Titanların yapay zekası son derece başarılı ve siz olmadan da başlarının çaresine bakabiliyorlar. Bu doğrultuda titanlarınızı örneğin capture the flag modunda defans yapması için bayrak yanına dikebiliyor veya düşman bayrağını kaptıktan sonra hemen titan içine atlayarak daha güvenli bir teslimat gerçekleştirebiliyorsunuz. Onları nasıl kullanmak istediğiniz oyun moduna ve oyuncuya göre değişebiliyor.

   Tüm bu hengame devam ederken oyunda gerçekleşen sunum, aksiyona tam anlamıyla ayak uyduran ve sizi heyecanlandıran bir seviyede devam ediyor. Titanınızın iniş süresini, ele geçirmeye gittiğiniz noktada düşman aktivitesi olduğunu ve dikkat etmeniz gerektiğini bildiren kumandanınız, etrafta görünmezlik kullanan bir pilot olduğunu size rapor eden veya kendi aralarında savaşın gidişatı ve kimi zaman mizasen muhabbetler çeviren NPC askerler ve daha nice nice ince detaylar ve seslendirmeler savaş atmosferinin canlılığını, her an bir şeylerin gerçekleştiğini haber ediyor. Kulak keserseniz, titanınız üzerine atlayan düşmanı bile rodeo yapmadan önce duyabiliyorsunuz. Sesler, bu aksiyon yoğunluğuyla müthiş bir ahnek sağlamış. Zaten oyunun soundtrack koltuğunda Call of Duty 4: Modern Warfare’in müziklerini hazırlamış olan Stephen Barton var. Titanfall’da kaybeden olmak bile hoş bir duygu. Çünkü bir giriş ve çıkış sunumuna sahip olan maçlarda tıpkı Bad Company 2’de olduğu gibi ancak etkileşimli ve heyecanlı anlar yaşanıyor. Kaybeden tarafa haritanın rastgele bölgesine gönderilen bir kurtarma uçağı gönderiliyor ve askerler bu uçağa binebilirlerse ekstra puan kazanabiliyorlar. Ancak işin ucunda puan olmasa bile kaybeden taraf pilotlarının tahliye bölgesine doğru can havliyle koşması, kazanan tarafın kovalaması her seferinde aynı tadı, aynı heyecanı sunmayı başarıyor.

   Titanfall’ı ilginç kılan bir diğer unsur da Smart Pistol. Hedeflere otomatik olarak kitlenen, hatta attığınız el bombasına dahi kilitlenen bu tabanca aslında first person shooter türüne yabancı olan kesimi de savaşlara çekmek için güzel bir silah. NPC askerlere tek noktada kilitlenen, pilotlarda ölümcül olabilmesi için 3 noktada kilitlenmesi gereken silah, özellikle oyun alanında yavaş hareket eden pilotları seviyor. Yani oyun her yönüyle hareket etmenize teşvik ediyor sizi. Ancak Smart Pistol’ın gücü kimi oyuncular için denge bozucu ve sinir harbi yaşatacak bir unsur olarak görülebilir.

   Bir de Burn Cardlarımız var. Gerçekleştirdiğiniz görevler karşılığında ödül olarak kazandığınız Burn kartlarından 3 tanesini savaş alanına taşıyabiliyorsunuz. Tek seferlik kullanıma sahip olan ve öldüğünüzde etkisini yitiren burn kartlar sayesinde oyun alanına çok daha hızlı titan indirebilir, deneyim puanı kazanma seviyenizi yükseltebilir, düşman robot npclerine otomatikman virüs bulaştırarak kendi tarafınıza geçmenizi sağlayabilirsiniz.

   Savaş alanındaki aksiyonu akıcılığından ödün vermeden sunan Titanfall görsel anlamda, özellikle kaplamalar konusunda günümüz standartlarının altında kalan bir iş sunuyor. Şöyle biraz soluk alıp yakından baktığınızda yeni nesili hissetirecek bir şeyler sunduğunu söylemek imkansız. Bu görsellik kesinlikle 2014 yılında çıkmış bir oyuna yakışmıyor. Oyundaki her bir noktayla etkileşim halinde olduğunuzu ve haritanın her bir köşesinde bir başka aksiyonun yaşandığını düşünürsek, aslında teknik açıdan başarılı bir konumda olduğunu da söyleyebiliriz.
 

   Titanfall’un en büyük eksisi fiyat / performans bakımından havada kalmış bir oyun olması. Belki de dengeleri bozmamak adına sunulan sınırlı sayıda silah ve yapımın tamamen online odaklı olmasına istinaden sadece 5 multiplayer modla çıkış yapması ki bu modların hepsi, her oyuncuyu cezbetmeyebilir, rakip oyunlarla kıyaslandığında zayıf kalmış. Hem tam sürüm fiyatıyla çıkan hem de halihazırda DLC paketleri yolda olan Titanfall mutlaka ama mutlaka daha cazip bir fiyatla takipçilerin beğenisine sunulmalıydı. Zira oyunun zaten içinde olması gereken özel maç seçeneğinin ücretsiz bir güncellemeyle gelmesi bir cömertlik simgesi sayılamaz. İstediğimiz haritayı seçemiyor oluşumuz da cabası.

   Titanfall, daha önce farklı oyunlarda denenmiş ama dikiş tutmamış ya da bu şekilde bir sunumla oyunculara aktarılmamış pek çok unsuru ve oynanış dinamiğini kusursuz bir işlevsellikle buluşturuyor. Oyun alanında sürekli devam eden, frenlenemeyen bir adrenalin var ve her an her şeyin olabileceği, dev titanların göğüs göğüse çarpıştığı savaşların her birinde anlatılacak farklı bir hikaye sizi bekliyor olacak. Aradığınız FPS türünde farklı bir multiplayer deneyimiyse, doğru adresdesiniz. Hele ki multiplayer shooter oyunlara uzaktan bakıyorsanız. Ancak yapay zeka öğesi itici geliyor, hız kafanızı döndürüyor, gerçek oyuncu sayısı yetersiz kalıyor ve mek savaşlarını çekici bulmuyorsanız alıştığınız savaş alanlarını terk etmeyin.

Editör Notu: Herkesin oynayabileceği başarılı bir yapım.
8,7 Puan EDİTÖRÜN PUANI
Kullanıcı Puanı

6,5

Sizin Oyunuz:
İlgili İçerik Oyunun Künyesi
Titanfall Platformlar: PC XBOX 360 XBOX ONE Geliştirici: Respawn Entertainment Dağıtıcısı: EA Games Tür: FPS Çıkış Tarihi: 11 Mart 2014
Künyenin Tamamını Görüntüle Yorumlar 46 Forumda Görüntüle
Yorum Yaz Forum Arayüzünde Yanıtla

Aşağıdaki formu kullanarak yorum yapabilirsiniz..

Üyelik Durumu Üyeyim Üye Değilim E-posta

Diğer Videolar
Remnant II, Oxenfree II, Pikmin 4, F1 Manager 2023 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Temmuz 2023 04 Temmuz Diablo 4, Street Fighter 6, Final Fantasy 16, F1 23 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Haziran 2023 08 Haziran Yüzüklerin Efendisi: Gollum, Yeni Zelda, Outlast Trials ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Mayıs 202 10 Mayıs Yeni Minecraft, Star Wars Jedi: Survivor, Dead Island 2 ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Nisan 202 04 Nisan Last of Us Part 1 PC, Resident Evil 4 Remake, Wo Long ve dahası! Oyun Dünyasında Bu Ay - Mart 2023 06 Mart
Forumdan Konular
DH'den Haberler