New Scientist dergisinde yer alan ve doğrulu kanıtlanmış son bilgilere bakılırsa Natal’in yapabilirlikleri video oyun dünyasını ateşleyecek nitelikte. Ellerimizi kullanmadığımız ve kameralı bir sensör aracılığı ile çalışan Natal hakkında son detaylar ise şöyle;
“Natal Projesi’nin başında ki isim Alex Kipman’ın yaptığı açıklamaya göre Natal, Xbox360 işlemci gücünün % 10 – 15’lik oranı ile çalışıyor olacak ve herhangi bir pozu 10 milisaniyede algılayabilecek. Natal’in karşısına geçen yeni bir kullanıcı vücudunu algılama hızı ise 160 milisaniye sürüyor. Sistem vücudun bölümlerini 4 cm3’lük bir alandan algılayabiliyor. Bu mesafe laboratuvar tabanlı bir sistem veya Hollywood’da kullanılan motion capture sistemlerine oranla bir hayli düşük ancak Amerika’nın Brown Üniversitesinde 3D etkileşimli aygıtlar üzerine araştırma yapan Douglas Lanman’a göre bu mesafe oyuncular için fazlasıyla tatminkar.
Natal 50 megabyte’lık bir yazılım paketi ile çalışıyor ve vücudun 31 farklı bölümünü herhangi bir video frame’i içerisinde algılayabiliyor. Kipman’a göre, ellerinizi arkada bağlı olarak tutarsanız; Natal bunu bile algılayabilecek.”
Bu detayları geçtiğimiz yılın E3 fuarında verilen detaylar ile karşılaştırdığımızda bir farklılık gözümüze çarpıyor. E3 09’da Burnout Paradise ile görücüye çıkan Natal’in kendi işlemcisine sahip olacağı belirtilmişti. Ancak hem bu rapor hem de CES 2010’da değişen Microsoft’un resmi Natal tanıtım makalesine göre, harekete duyarlı sistem gücünü Xbox360’ın % 10 – 15’lik oranı ile konsolun donanımını kaynak olarak kullanacak. Bu noktada akıllara gelen soru ise; Xbox360’ın sınırlarını zorlayan bir oyunun Natal desteği ile çalışıp çalışmayacağı üzerine. Sanırız bu konunun ağırlığı profesyonel oyun yapımcılarının omuzlarına bırakılıyor.