Conarium, doğanın "mutlak" olduğunu düşündüğümüz sınırlarına meydan okuyan dört bilim insanının sürükleyici hikayesini anlatan, Lovecraft üslubunda, tüyler ürpertici bir oyun.

 

H.P. Lovecraft'ın kısa romanı Deliliğin Dağlarında'dan esinlenilmiş, ama kitaptaki olaylardan daha sonra geçen bu hikayede; Frank Gilman olarak oynayan oynuyor ve gözlerini tuhaf, ritmik seslerle dolu bir odada açıyorsun. Masadaki garip cihazdan yayılan ışık motifleri, duvarlarda bir Danse Macabre canlandırıyor. Güney Kutbu'na yakın bir Antarktika Üssü olan Upuaut'ta olman dışında hiçbir şey anımsamıyor, mekanın terk edilmiş olduğunu fark ediyor ve bir şeyin korkunç bir şekilde ters gittiğini hissediyorsun. Hafızanın yönlendirmesinden yararlanamayacak olmak sende tuhaf bir savunmasızlık hissi; olağandışı bir bütünün parçası olmak gibi hem tanıdık, hem yabancı bir duygu uyandırıyor... Kısa süre içinde, araştırma seferi sırasında o cihazı kullandığında öldüğünü, ama sonra geri döndüğünü keşfediyorsun. Döndüğünde değişmiş olduğunu ve garip anılardan ve mekanlardan bahsediyor olduğunu fark ediyorsun. Ya önemli bir şey kaybettin, ya da uğursuz bir şey kazandın...